Taşların Laneti

16. Bölüm

Yaklaşık 2 ay geçti ve 2 aydır herhangi bir taş ortaya çıkmadı ama ben kitaplar sayesinde taşlar ile ilgili birçok konuda bilgi sahibi oldum taşları ortaya çıkaran yaşadığım olaylar değil benim istek ve irademdi. Zaman taşı ortaya çıktı çünkü içten içe zaman yolculuğu yaptığımda bu taşa sahip olacağımı biliyordum aynı şekilde zihin taşı da Bruce'un zihnine girdikten sonra neden ortaya çıkmadığı konusunda çok fazla düşündüğüm için Bucky'nin zihnine girdiğim zaman karşıma çıkmıştı yaşadığım olaylar sadece irademi güçlendirip taşları ortaya çıkarmamda bana yardımcı oluyorlardı ve belki de iradem Eric'in bana, benim de Eric'e karşı olan tek şansımdı ben taşların karşıma çıkmasın konusunda direndikçe bu beni zayıflatıyordu bu yüzden elime fırsat geçtiği anda taşlara sahip olmaya çalışmalıydım. Ayrıca son 2 aydır Avengersın operasyonlarında daha çok yer almaya başladım. 2 saat sonra Afganistan'daki bir operasyona tek başıma gidecektim. Hydra yıkıldıktan sonra boşta kalan silahların bazıları eski Hydra üyeleri tarafından satılmıştı o silahların yerlerini tespit edip buraya getirecektim. 3 saat sonra Afganistan'a gidip silahların yerlerini tespit etmek için çalışmalara başladım ve 5. saatin sonunda silahların yerlerini bulmuştum gerekli aletleri ve bir zırhı yanıma alıp operasyon bölgesine gidip uygun bir anı beklemeye başladım bu operasyon'un olabildiğince az sessiz olması gerekti, gerekti çünkü çevredeki insanların endişelenmemesi gerekiyordu bu yüzden olabildiğince yavaş ve dikkatli bir şekilde silah odasına sızıp silahları alıcam daha sonra da sessiz patlayıcılar ile mekanı imha edecektim. Silah odasına sızmayı başardım ama düşündüğümden daha çok koruma vardı ayrıca silahları gizli bir odanın içine saklamışlardı. Zırhımın görünüm kopyalama özelliğini kullanarak ortalıkta dolaşmaya ve gizli odayı aramaya başladım. Sonunda gizli odayı bulmuş ve silahlara ulaşmıştım ama varlığımı fark etmişlerdi sayıları gözle sayılamayacak kadar çok silahlı adam bana saldırmaya başladı. İlk bölümünü kolayca alt etmeyi başardım ama sonraki bölümlerde zorlanmaya başladım çünkü daha sonradan gelenlerin elinde yüksek ateşleme potansiyeline sahip silahlar olmasına karşın zırhım uzaktan kumanda kontrolü için tasarlanmış bir zırh olduğu için hem diğer zırhlara oranla daha zayıf hem de hareket kabiliyetimi engelleyen bir zırhıtı ama elimden geldiğince dayanmak zorundaydım ve bu süreç içerisinde irademi olabildiğince güçlendirmem gerekti çünkü bu işin sonunda ya ölecektim ya da elime iki sonsuzluk taşı daha geçecekti ve ben uzay kadar sonsuz bir güce sahip olacaktım. Paralı askerler daha çok gelmeye başlayınca zırhdan çıkmak haricinde başka şansım kalmamıştı bu durumu önceden düşündüğüm için yükte hafif ama işlevi yüksek silahları yanıma almıştım zırhtan çıktım ve zırhı otomatik pilota aldım bu sayede daha rahat dövüşebilirdim fakat bir süre sonra zırh tamamen çöp durumuna geldi ve ben yine tek başıma kaldım silahlı adamların hepsini etkisiz hale getirmiştim ama Hydra'nin Bucky'e benzer ve hâlâ hayatta olan askerleri ile karşı karşıya gelmek hesaplarım arasında yoktu hızlıca bana karşı yapılan ilk hamleyi geri çevirdim ve ikinci hamleyi yapan taraf oldum ilk askeri zorda olsa indirdim ama diğerlerini aynı anda üstüme gönderdiler hayati organlarımı korumaya çalışarak dövüşe devam ettim fakat en az 5 yerinden vurulmuştum fiziksel gücüm azalmasına karşın irademi olabildiğince güçlendirmiştim ve gözümün önüne mavi ve mor ışıklar gelmeye başlamıştı artık uzayın sonsuz gücüne yani uzay ve güç taşlarına sahiptim son bir çaba ile ayağa kalkıp güç taşından aldığım güç ile karşıma çıkan her şeyi yok ettim ağrıyan ve üzerindeki 6 parmak ile rüyada olduğumu kanıtlayan elime baktığımda ise iki parmağım daha farklı renklerde parlamaya başlamıştı zihin taşının gücünü kullanarak kendime geldiğimde ise yaptığım ilk şey yanmış ve parçalanmış cesetlerin üzerine düşen kaya parçaları ve harabeye dönüşmüş mağaranın merkezinde parlayan uzay ve güç taşını elime alarak taşları bedenim ile birleştirmek olmuştu.