Sen bir canavar değilsin Adele sadece lanet bir kaç taşın seni etkisi altına almasına izin verdin. Neredesin bilmiyorum, seni nasıl yeniden eski haline döndürüm bilmiyorum ama bildiğim bir şey varsa seni bu lanetten kurtaracağım."Eğer geri dönersem onu kurtarabilirim Tony."
"Nasıl geri döneceksin peki?"
"Adele beni geri döndürmez istese bile yapamaz ama sen yapabilirsin. Eski evimizin ordaki orman hâlâ duruyor mu?"
"Evet, duruyor."
"Güzel. Oraya git tam olarak çukuru kazıdım yere. Senin için güç, zaman, uzay, gerçeklik ve zihni simgeleyen 5 eşyayı alıp oraya git ruhu simgeleyen sen olacaksın. Getirdiğin objeler ile bir çember kur, çemberin ortasına geçip çemberi yak ve sana diyeceğim şeyleri söyle."
Eric'in dediklerini harfiyen yerine getirip ateşi yaktım ve söylediklerini demeye başladım.
"Evrenin ve taşların 57. koruyucusu, En Genç koruyucu unvanına sahip koruyucu, evrenin sana ihtiyacı var, kendine gel ve ayaklan, ayaklan en güçlü şekilde ve evrenimizi kurtar 58. Koruyucunun ruhunu kurtar. Sana sesleniyorum Eric Rogers gel ve Adele Diana Stark'ın ruhuna görevini hatırlat."
Sözlerimi bitirdikten sonra ateşin rengi değişmeye başladı. mavi, yeşil,mor, kırmızı, turuncu, sarı, mavi, yeşil,mor, kırmızı, turuncu, sarı, mavi, yeşil,mor... 57 tur bu şekilde devam etti ve ateş birden harlandı ateş söndükten sonra ağacın dibinde vücudu küller yüzünden simsiyah olmuş Eric'i gördüm ve yanına gidip kalkmasına yardımcı oldum ve arabadan Steve'in üniformasını çıkarıp giyinmesi için Eric'e verdim.
"Kendi üniformanı getirmek isterdim fakat garaj çok karışıktı ben de babanın üniformasını arakladım."
"Ben de bu neden bu kadar dar diye düşünüyordum."
"Büyük ihtimalle babana da dar geliyor çünkü giyindiğinde insanların dikkatini çeken tek şey Amerika'nın poposu oluyor."
"Yine formundasın Tony. Umarım Howard ve annem de formundadır çünkü Adele şu an sakin gözüküyor ve ben 'Demiştim' demek için can atıyorum."
Uzun zaman sonra Eric'i canlı kanlı görmek hepimizi mutlu etmişti ve Adele'nin eski haline döneceğine dair umutlarımı arttırmıştı. Eric bir taraftan Adele'yi kollarken bir tarfatn da eski formuna geri dönmeye çalışıyordu iki ay sonra kendini toparladı ve elflerin olduğu gezegene gidip Adele'nin karşısına çıktı.
"Gücü kontrol etmen gerekti Adele, ruhunu köreltmesine izin vermemen gerekti."
"Ruhum körelmedi Eric."
"Gerçekten mi? Gözlerinin rengine bak Adele onlar bile değişmiş."
"Ne için geldin?"
"Yeğenimi kurtarmaya."
"Kurtarılacak bir tarafım yok Eric."
"Wanda'nın da yoktu. Sana yardım etmeme izin ver Adele sana zarar vermek istemiyorum."
"Bana zarar verecek gücün sende olduğunu mu düşünüyorsun Eric?"
"Düşünmüyorum zaten öyleyim."
"O zaman niye bekliyorsun?"
Adele ve Eric hızlıca birbirlerine koşmaya başladı. Eric uzay taşını kullanarak Adele'nin hareket etmesini engellemeye çalıştı fakat Adele zihin taşını kullanarak Eric'in hamlesini engelleyip bir süre hareket etmesini engelledi, Adele Eric'e doğru hamle yaptığında eli boşa gitti çünkü Eric gerçeklik taşını kullanarak Adele'yi yanıltmıştı ve yüzüne sert bir yumruk attı, Adele hemen toparladı ve hızlı hareket ederek Eric'in burnuna sert bir yumruk geçirdi. Eric'in artık canı sıkılmaya başlamıştı hemen bu işi bitirmek istiyordu tüm gücü bir araya toparladı ve Adele'ye saldırdı fakat Adele uzay taşını kullanarak Eric'in arkasına ışınlandı ve kolunu boynuna sarıp sıkarak gücünü emmeye çalıştı Eric ise hızlı bir refleks ile geri takla atıp Adele'nin düşmesini sağladı ve diyaframına sert bir tekme attı boğazını sıkarak gücünü almaya çalıştığı sırada Adele zaman taşı ile zamanı geriye aldı ve Eric'in havada olduğu bir sırada ona saldırmaya başladı. Gezegen her ne kadar sonsuzluk taşları sayesinde var olmuş olsa da sonsuzluk taşlarının gücüne dayanacak kadar güçlü değildi ve yavaş yavaş çatlaklar oluşmaya başlıyordu ama Adele ve Eric bunu fark edecek durumda değillerdi.
"Son uyarım Eric, geldiğin cehenneme geri git."
"Sen olmadan cehennemin tadı çıkmaz Adele."
Eric Adele'ye güç taşını kullanarak saldırmaya başladı fakat Adele gerçeklik taşı ile bedeninin yapısını değiştirerek Eric'in hamlesini boşa çıkardı ve tüm taşların gücünü bedenine aktarıp birleştirdi Eric her ne kadar bunu yapmak istemese de aynısını yapmaktan başka şansı yoktu ve ikisi de aynı anda hem savunma hem de atak yaptı güçleri birbirlerinkini soğuruyordu ve gezegenin buna dayanacak gücü kalmamıştı yer kabuğu daha hızlı çatlamaya başladı fakat bu ikisini de durdurmaya yetmiyordu Eric'in de gözlerinin rengi değişmeye başladı. Gezegenin belirli bölümleri yok olmaya başladı çatlaklar çekirdeğe kadar uzandı ve gezegen şiddetli bir şekilde patlayıp Eric ve Adele'yi Dünya'ya savurdu.
İkisi de zorlanarak ayağa kalktı.
"Demek istediğim buydu. Güç hariç her şeyin bir sınırı vardır ve o sınır aşıldığında yok olmaya mahkumdur, gezegen bu yüzden patladı çünkü ona fazla yüklendik aynı senin ruhuna yüklendiğin gibi aynı benim ruhuma yüklendiğim gibi ikimizin de göz rengi değişti çünkü ruhumuzu kaybettik Adele. Bunu düzeltemeyiz ama irademiz sayesinde daha kötü sonuçların olmasını engelleyebiliriz. Yaptığınıza bak Adele kocaman bir ırkı sonsuza kadar yok ettik yok olması imkansız olan sonsuzluk taşlarını yok ettik biz kendimizi kontrol ettiğimiz sürece koruyucuyuz Adele ama kendimizi kaybettiğimizde birer lanete dönüşüyoruz. Yaptıklarından dolayı pişman olmadığını biliyorum ama aynı zamanda bir kere daha böyle bir şeye bulaşmak istemediğini de biliyorum. Biz artık normal insanlardan tamamen farklıyız hepsinden uzun yaşayacağımız gibi hepsinden daha büyük sorumluluklarımız var. Evreni korumamız gerekiyor."
Adele sadece bana baktı ve hiçbir şey demedi fakat o günden sonra dünya ve evren hiçbir zaman Avengers'a ihtiyaç duymadı çünkü nerede bir tehdit olsa Eric ve Adele daha fazla büyümeden tehditi yok etti. Onlar artık taşların değil evrenin koruyucularıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Taşların Laneti
FanfictionEric Rogers yine her gece yaptığı gibi o gece de annesi uyurken evden çıktı kazma ve küreği yanına aldı ve ormana gidip yine mezar kazmaya başladı. Babasını kaybettiğinden beri her gün gece geç saatlerde ormana gider fazla dikkat çekmemek için en fa...