20. Bölüm

8 0 0
                                    


Ruh taşı... Ruh taşı sandığım şey aslında Eric'in bana ulaşması için zihin taşı aracılığıyla oluşturduğu bir şeydi yaklaşık bir yıldır ruh taşını arıyorum fakat hâlâ bulamıyorum ne yapacağım konusunda gram fikrim yokken üstüne bir de siktiğimin taş elfleri ile uğraşıyorum bu zamana kadar başıma açmadık dert bırakmadılar kaldı ki çıkmaya başladığımız günden beri Bucky'e de musallat olmaya başladılar geçmişinde yeterince kötü şey yaşamamış gibi şimdi de benim peşimden benimle birlikte sürükleniyor.

"Eninde sonunda o taşı bulucaz Adele ne pahasına olursa olsun."

Gece mavisi gözleri ve kömür kadar koyu siyah saçları ile tüm mükemmelliği ile karşımda duran Eric umudumu kaybetmemem ve yanlış bir yola sapmamam için elimden geleni yapıyordu ama taş elfler ile yaptığım daha doğrusu yapmak zorunda kaldığım anlaşmadan haberi yoktu elfler ruh taşını bulmam için bana yardım edeceklerdi bense taşlar sayesinde onların yaşayabileceği bir gezegen oluşturup aralarından birini başkan tayin edecektim.

"O taşı bulacağız Eric ne olursa olsun."

Düşünceli bir şekilde garajdan dışarı çıktım dünyadan tamamen kopmuştum arkamdan bana dokunan el ile birden irkildim ve çığlık attım.

"O kadar da korkunç değilim aslında."

"Hangi Bucky olduğuna bağlı aslında."

"Taş elfler ile anlaşma yaptığını bilen Bucky."

"Öyle bir Bucky tanıdığımı sanmıyorum."

"Evet tanıyorsun, hem de çok iyi tanıyorsun neden bana demedin?"

"Nedenini çok iyi biliyorsun Bucky."

"Ne anlaşması bu bana açıklar mısın?"

"Elfler bana ruh taşını bulmam da yardımcı olacak ben de onlar için bir gezegen oluşturup aralarından birini başkan tayin edeceğim."

"Bu mu yani?"

"Evet."

"Ya planda bir şeyler ters giderse?"

Bucky cevap vermeme fırsat vermeden bana sarılıp saçımı okşamaya başladı daha sonrasında ise iki elini omuzlarıma koyup öptü ve tekrardan sarıldı.

"Sana zarar gelecek diye ödüm kopuyor Adele."

Ve tekrardan öptü ama bu sefer hemen bırakmadı eğer Howard gelmeseydi biraz daha devam ederdi.

"Hop hop hop hop, dünyanın en büyük eski zamparasının torunu ve müstakbel damadı olmamız öpüşebileceğiniz anlamına gelmez, evlenene kadar olmaz ki bunun için de benim ölümümü beklemeniz gerekecek. Yemeğe gelin hadi."

Yediğimiz ufak çaplı baskın sonrası Bucky ile el ele tutuşup eve doğru yürümeye başladık.

"Plan tam tıkırında işliyor Bucky, hiç kimseye zarar gelmeyecek merak etme."

"Bilemiyorum Adele endişelenmemek elde değil."

"Bugün gece taşı aramaya çıkacağız bu sefer kesin bulacağınızı düşünüyoruz istersen sen de gel."

"Başka türlü rahat edemem zaten. Taşı bulup elflerin isteğini yerine getirince her şey son bulacak mı?"

"Dünya ya da evren dışı bir tehdit olmadığı sürece evet, son bulacak dünya içi tehdit tanımı ise tamamen tarihe karışacak."

Eve yaklaştığımız için konuşmamıza son verdik gece ise taşı aramak için elflerle buluştuk.

"Tek geleceğinizi söylemiştiniz Efendi Adele."

Sivri burun ve kulaklı yeşil elf -yani zaman elfi- tek kelimesi ile Bucky'nin sinirini bozmaya yetmişti.

"Kiminle gelip kiminle gelmeyeceğine karar vermek sana kalmadı yeşil yaratık. Taş nerede?"

"Adım Dobbie."

"Umrumda değil."

"Bu sefer taşı kesinlikle alacağını söylemiştin Dobbie ne yapmam gerek?"

"Biraz sabretmeniz gerek."

Bir süre yürüdükten sonra bir mezarın önüne geldik Bucky mezar taşına ışık tuttu 'Edwin Jarvis'.

"Ne yapmam gerek?"

"Hayata geri döndürmeniz."

"İmkansız."

"Öyle mi? Peki büyük evebeyinleriniz nasıl geri geldi?"

"Ruh taşı sayesinde..."

Ben bunu nasıl yapacağımı düşünürken Bucky'nin sinirli nefes alış verişlerini ensemde hissediyordum.

"Saçmalık, başka yolu olmalı."

"Tek yolu bu demir kollu adam."

"Adele bunu yapmayacaksın! Gerçekten bu ucubeye mi güveniyorsun? Her şeyi yapabilir bunlar."

Bucky'nin söyledikleri bir kulağımdan girip öbür kulağımdan çıkarken sadece Jarvis'i hayata döndürmeye odaklanmıştım yavaş yavaş damarlarımda ki kanla beraber akan gücü hissetmeye başlamıştım Bucky haklıydı başka yollarıda vardı ama güçlenmemi sağlayacak tek yol buydu ve güç her şey demekti. Hazırdım, Jarvis'i geri getirecektim elimi mezarın üstüne koydum ve Jarvis'in mezardan çıkışını hayal ettim uzay taşı sayesinde uzay zamanını sabitleyip diğerlerinin hayata dönmesini engelleyip aynı anda zaman, zihin ve güç taşlarını kullanmaya başladım ve gerçeklik taşına Edwin Jarvis'i geri getirecek enerjiyi verdim ve Jarvis geri geldiğinde gücümün farkına vardım patlayan mezardan ruh taşını aldığımda ise evrendeki en güçlü yaratık olmuştum.

Taşların LanetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin