17- Korku.

174 10 0
                                    

Bartu'nun ağzından...
-

Nehir uyanmıyordu. Dik durmak zorundaydım. Daha kaç kere gelmek zorundaydım. Ölüm kokan bu yere.

Kapının girişinden hızlı adımlarla bana doğru yaklaşan Mehmet komutan görüş açıma yakalandı.

"Kızım nasıl?" Bilmiyordum, Allah kahretsin bilmiyordum. Kimse birşey demiyordu.

"Bilmiyorum. Ameliyattan çıktı ama doktor ilk 24 saatin çok önemli olduğunu söyledi."
Şuan beni kızdırmasını çok isterdim. Yanımda gülmesini, gökyüzünü andıran maviliklerini bana çevirmesini isterdim.

Ben bu kıza neden bu kadar bağlanmıştım?? Daha yeni katılmıştı aramıza. Dışardan ne kadar narin, tatlı görünse de o çok güçlüydü.

Arkamdan gelen tok sesler düşüncelerimden sıyrılmamı sağlamıştı.

"Komutanım Nehir nasıl?" Sesi acıklı çıkmıştı.

"Bilmiyorum Emre!" Emre aramızda en ciddimizdi. Fakat ciddiliği gitmişti. Gözlerindeki hüzün içimi dağlamıştı.

Hera'da varlığını belli etmek için koluma girmişti. Şuan da onu düşünecek halim yoktu. Kolumu hızlı bir şekilde kolundan ayırmıştım.
Nehir için bile bu kadar üzülmemişti. Şaka gibi...

"Abartmıyor musunuz komutanım?" Hera şuan yanımda olmasını istediğim son kişi bile değildi.

"Sana mı sorucam Hera?"
Gerçekten abartıyor muydum?
Saatlerce, günlerce, aylarca ve hatta yıllarca gülünce kısılan gözlerini, yüzünü izleyebilirdim. Gerçekten abartıyor muydum? Kocaman gökyüzünü gözlerine sığdırmıştı.
Bir anda doktorlar odaya koşmaya başladı. Ne olduğunu anlayamamıştım. Kafamdaki sesler susmuyordu.

Onu kaybediyorduk. Dizlerimin bağı çözülmüştü. Dik durmak zorundaydım. Doktor yanında hemşireyle odadan çıkmıştı.

"Durumu nasıl?" Mehmet komutan konuşamıyordu. Omuzları çökmüştü ama dik durmaya çalışıyordu.

"Kalbi durmuştu çalıştırmayı başardık fakat acil ameliyata alınması gerekiyor."

"Ne bekliyorsunuz alın o zaman!" Sesim sert çıkmıştı. Timden bir kişiyi daha kaybedemezdim.

"İzin gerekiyor. Herhangi bir yakınının onayını almam gerekiyor." Mehmet komutanın ayakta duracak hali yoktu.

Mehmet komutana eğildim, kulağına doğru yaklaştım.
"Komutanım dimdik durmanız gerekiyor. Nehir uyandığı zaman sizi bu şekilde görürse üzülür."

Bakışlarını doktora yöneltti.
"Ben babasıyım."

"Tamam. Beni takip edin." Diye ekledi ardından koluna girdi. Uzaklaştıklarnında bakışlarım time döndü.

"Keskin!" sesim kızgın çıkmıştı fakat onlara değilde kendime kızgındım.

Hepsi aynı anda ayaklandı.
"Efendim komutanım" hepsi perişan olmuştu. Eve gitmeleri gerekiyordu.

"Evlerinize gidin!" Bu zamana kadar emrime uymadıkları olmamıştı fakat bu bambaşkaydı.

"Olmaz komutanım Nehir'i yanlız bırakmayacağız." Kendinden emin bir şekilde söylemişti. Emre her zaman böyleydi. Dışardan soğuk görünse de içi sıcacıktı.

"Evet komutanım."diye söze atladı Bora.

"Gidemeyiz komutanım içimiz rahat etmez." Eren'den sonra yankı atladı.

"Can dostuyuz biz komutanım. Hepimiz biriz, hepimiz kardeşiz. Orada kim yatarsa yatsın içimiz parçalanır. Rahat uyku uyuyamayız. Evet Nehir yeni katıldı fakat o da bizden biri. Gidemeyiz komutanım."

Böyle bir timde bulunduğum için nasıl bir sevap işlediğimi düşünüyordum.

VE BÖLÜM SONU...

Bartu gerçek anlamda kaybetme korkusuyla karşı karşıya geldi.🥺 Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz??🤔

🥺 Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz??🤔

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yorum ve vote atarsanız seviniriz.💓

૮₍ ˃ ⤙ ˂ ₎ა
./づᡕᠵ᠊ᡃ່࡚ࠢ࠘ ⸝່ࠡࠣ᠊߯᠆ࠣ࠘ᡁࠣ࠘᠊᠊ࠢ࠘~~~~♡

Instagram hesabını da takip edebilirseniz seviniriz...
ig: liderofficialpage

LİDERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin