19-Olaylar. (Yankı)

158 7 0
                                    

Yankı'nın ağzından (devam)...
-

Doktorun söyledikleriyle içimdeki burukluk yerini mutluluğa bırakmıştı. Ona birşey olmasını düşünmek dahi çıldırmama neden oluyordu.

"Hayatı tehlikeyi atlattı atlatmasına fakat biraz daha gözetim altında kalması gerekiyor. Hepinize geçmiş olsun." Yanımızdan uzaklaşmıştı.

"Komutanım Nehir yaşıyor. Kendinize gelin. Sizi böyle görmesin." Nehir'e olanlar yüzünden kendini suçluyordu.

"Nehir'e olanlar yüzünden unuttum. A bölgesine birkaç kişi gönderin!"

"Neden komutanım?" Sorumla afalladı.

Tam cevap verecekti ki Mehmet komutan yanımıza geldi. Can havliyle soramamıştı ama o da kızına neler merak ediyordu.

"Bartu kızıma ne oldu? Neden bu hale geldi?!" Telaşlıydı.

"Oraya vardığımızda arabayı görünmeyecek bir yere çektim fakat teröristler geldiğimizi anladı. Biz yürürken bomba patlattılar. Nehir'e arabanın arkasına geçmesini söyledim fakat beni dinlemedi. 'Sizi burada yanlız bırakmam' hayır diyemedim desemde beni dinlemezdi. Çatışmaya girdik. Hedef etkisiz hale getirilmişti. Nehir araştırma yapmak istedi. İçeri girmesine izin veremezdim çünkü çocuk cesetleri vardı bazılarına işkence edilmiş bazıları ise kafasından vurulmuştu. Dışarda araştırma yapmasını söyledim. O sırada yanına iki tane çocuk gelmiş. Silah aslında çocukları hedef almıştı fakat Nehir çocukları korumak için önlerine atıldı. Sığınaktan çıktığımda Nehir'i kanlar içinde gördüm."
Bunları anlatırken sanki tekrar yaşamış gibiydi.
"Özür dilerim komutanım." Bartu komutanı kendine çekip sıkıca sarıldı.

"Senin suçun yoktu asker kendine gel." Sesi Bartu komutanı mayıştırmıştı ve kaç saattir uyumuyordu. Gerçi uyumayı da sevmezdi. Günde maximum 4 saati geçmezdi. Onunla beraber kaldığım günlerde beni de uyutmazdı.

Yemek de yememişti. Omuzlarını bir kez bile düşürmemişti. Güçlü durmaya çalışıyordu. Çok güzel rol yapabiliyordu. Yoldan geçen herhangi biri onu görse inanırdı fakat onunla birlikte askeri okulu bitirmiştim. O her zaman böyleydi. Herkese karşı kaba, sertti ama benden gizleyemezdi. Sevdikleri uğruna hiç düşünmeden canını bile verirdi. Bunu daha önceden öğrenmiştik.

Bir kayıp daha veremezdik. Paramparça olurduk. Zaten o günden sonra yeni yeni toparlanabilmiştik.

"Komutanım biraz uyuyun, hiç uyumadınız ayrıca yemek de yemediniz." Gözlerini kısarak bakışlarını bana çevirdi.

"Aç değilim Yankı." Dese de aç olduğunu biliyordum.

-

Nehir'i odaya almışlardı. Ziyarete izin vermişlerdi. Başta bir kişi girsin deseler de biz dayanamamıştık. Hepimiz beraber alacaklı gibi odaya girdiğimizde Nehir yüzündeki insanı sıcacık yapacak gülümsemesiyle bizi izliyordu.
Kimse konuşmuyordu.

Daha fazla dayanamamıştım. Nehir'e doğru adımladım ve canı acımasın diye dikkatli fakat bir o kadar da sıkı bir şekilde sarılmıştım. Karşılık veremişti çünkü canı yanıyor olmalıydı. Diğerlerine kalsın diye sarılmamı kısa tutmuştum.

"Bize de bıraksana be!" diyen Emre beni kolumdan tutup kenara doğru çekmişti.

"İyi misin güzellik." Bartu komutana bakışlarımı yönelttiğimde boş gözlerle bakıyordu ama kıskandığı belliydi.

"İyiyim yakışıklı." Bartu komutan tepkisizliğini koruyordu.

"Kızımı bana bırakır mısınız?" Mehmet komutan emir verirken bile kibar konuşurdu şuan o kadar şert konuşmuştu ki Nehir bile şaşırmıştı. Babası kızını kıskanıyordu.
Bu durumda olmasak gülerdim ama içimden hiç gülmek gelmiyordu.

"İyiyim ben komutanım. Onları azarlamayın." Bana bakarak göz kırpmıştı.

"Nasıl iyisin ödüm koptu sana bir şey olacak diye!" Nehir'in bakışları Bartu komutana uğramıştı. Bartu komutan ise kendini suçladığı için ona bakmıyordu.

"Bartu komutanım bana bile bakamayacak kadar suçluluk çekmenizin anlamı yok. Sizin bir suçunuz yoktu. Araştırma yapmak isteyen bendim." Sesi çok sert çıkmıştı.

"Birşey sormak istiyorum komutanım. Sorabilir miyim?"
Ne soracağını tahmin edebiliyordum. Oraya girmesini neden istemediğini soracaktı. Bartu komutanın yalanlarla arası yoktu. Şaka amaçlı bile olsa yalan söylemezdi ama insanları iyi manipüle ederdi.

"Sığınağa girmemi neden istemediniz?" Tam da tahmin ettiğim gibiydi.

"Görmeni istemediğim şeyler vardı." Nehir anlamayan bakışlarla bir bana bir Emre'ye bir babasına bir de Bartu komutana bakmıştı.

"Sorumun cevabını alamadım." dedi kısık sesiyle.

VE BÖLÜM SONU...

Biraz fazla uzun oldu daha fazla uzatmak istesemde sıkılırsınız diye uzatmıyorum. Neyse kendinize iyi bakın, sağlıcakla kalın.💗💓Aşağıya Bartu komutanımızı koymazsak olmaz!!😉

💗💓Aşağıya Bartu komutanımızı koymazsak olmaz!!😉

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şu adamın yakışıklılığına bakın...

Yorum ve vote atarsanız seviniriz.🎉🥳😉

Instagram hesabını da takip edebilirseniz seviniriz.✨
ig: liderofficialpage

LİDERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin