Bölüm.9
"Dümdüz bir yolda yürürken yönünü kaybetmek."
Hayat, hepimizin karşısına zaman zaman zorluklar çıkara bilen karmaşık bir yolculuktur. Kimimiz için zorluklar daha sık ve yoğun olabilirken, kimimiz içinse daha azdır. Ancak hayatın zorluklarını kabul etmek, onlarla baş etmeye çalışmak ve mücadele etmek kaçınılmaz bir gerçektir.
Bir çok şey hayatı zorlu kılabilir. Bunların başında belirsizlik gelir. Gelecekte neler olacağını bilmeden yaşamanın verdiği endişe, kaygı ve stres insanı zorlayabilir. Zorluklara eşlik eden bir diğer yol da değişimdir. Hayat sürekli hareket halindedir ve değişime uyum sağlamak bazen güç olabilir. İş değişiklikleri, ailevi durumlar, taşınma gibi değişimler, insanı alıştığı rutinden çıkararak yeni bir düzene adapte etmek zorunda bırakabilir.
Diğer bir zorluk kaynağı ise kişisel sorunlar ve travmalardır. Her insanın hayatında mutlaka karşılaştığı bu sorunlar, insanı derinden etkileyebilir. Kayıp, ayrılık, sağlık sorunları insanın ruh halini etkileyerek onu zorlayabilir.
Ayrıca, hayatta karşılaşabileceğimiz zorlukların bir çoğu da bizim kontrolümüz dışındadır. Hiç beklemediğimiz anda, beklemediğimiz bir darbe alırız ki, ne kadar temizlersek temizleyelim o darbe izini silip atamayız aklımızdan, düşüncelerimizden en önemlisi kalbimizden.. Hayatım ne zaman böyle bir karmaşık yuvasına döndü? Ne zaman düzensizlerle donandı? Neden tüm talihsizlikler beni buldu? Şu anda sora bileceğim o kadar soru varki.. Cevaplanmayı bekleyen binlerce soru.. Nasıl bir oyunun içine düştüğümü sorgulayıp duruyorum. Ben hayatımı aydınlatmk için gittiğim yolda tek tek mumları yakarken, hayat koca bir fırtına gönderip yaktığım tüm mumları söndürüyor. Yolumu kaybetmemi istiyor. Dümdüz yolda yolumu kaybetmemi istiyor... Ben bahçeme mutluluk fidanları dikerken, hayat da diktiğim fidanları yakıp, yok ediyor. Sanki çabaladıkça dahada batıyorum. Boğuluyorum. Bir nehirde boğuluyor gibi hissediyorum. Çabaladıkça, çırpındıkça dahada derinlere iniyorum. Nefes nefese kalıyorum ve beni gelip kurtarması için bir el arıyorum....
Biri alkışlaya alıkşlaya sahneye, yani bizim olduğumuz yere doğru geliyordu. Sesler gittikçe yaklaşıyordu.
"Gençler yılın en iyi çiftini görmeye hazırmısınız? İşte karşınızda yılın en ateşli çift Valeria ve Ramy! O kadar ateşliki birbirlerine karşı olan duygularını durduramayıp okulun tiyatro salonunda öpüşüyorlardı. Alkışlar, alkışlar."
Gördüğüm manzara beni şoka uğrattı. Sanki elim ayağım bağlandı. Bu..bu
Alex'ti. Deminden beri bizi kamerayla çekiyormuş. Yavaş yavaş elindeki telefonuyla bize doğru geldi."Hadi gülümseyin." telefonundaki kamerayı selfi moduna çevirdi ve yanımızda durup fotoğrafımızı çekti.
"Bayan Valeria yeni aşkınız hakkında neler düşünüyorsunuz? Ya siz bay Ramy? Bayan Valeria sizce bay Ramy sizin için doğru kişi mi?"
"Kes şunu Alex!"
"Aaaa... Neden öyle konuşuyorsunuz bayan Valeria. Size hiç yakıştıramadım. Şu anda çekim yapıyoruz. Hem öpüşmek sinirlere iyi gelir diye biliyordum. Sizde pek yaramamış."
"Kapa şunu adi herif!" dedi Ramy.
"Siz iki çift gerçektende birbirinizin aynısısınız. İkinizde agresif ve hırçınsınız. Hem benim yaptığım mı adilik yoksa, sizin gibi üniversitede sevişmeki mi? Şuana kadar yaptığınız herşeyi kayd ettim."
"Alex ne sevişmesi yaa.. Ne saçmalıyorsun sen? Kapat şunu. dedim."
"Sizden beklemediğim hareketler bunlar bayan Valeria. Hani siz dürüst insandınız. Yaptığınız haltı kabul etmiyormusunuz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANLI SOKAK
Misteri / Thriller"Kanlı Soak", hapishaneye düşen iki zıt karakterin yaşadıkları maceraları anlatan bir gerilim ve gizem romanıdır. Valeria ve Alex, birbirlerinden nefret eden ve farklı hayatlara sahip olan iki üniversite öğrencisi ve ayrıca iki mahkum. Bir araya gel...