Ölümün ayak sesleri duyulduğunda,Gecenin karanlığında,
Işıkları söndür.
Yaşamın göğüs kafesinde,
Ölüm daima son darbeyi vurur.
♪ I Can't Sleep- Nina Chuba ♪
Korkunun da korkusuzluğun da bir sınırı vardır. İnsanlar o sınırı belirler, duracakları yeri seçerlerdi. Ben ise sınırsız yaşardım, acılarım kalbimde nabız gibi atardı.
Ben acımdan beslenirdim, kalbimdeki derin bitmek bilmeyen yaralara parmak basardım. Öfkenin gücüne yenilir, kibirin gölgesinde dinlenirdim.
İnsanlara güvenmemeyi öğrenmiştim. Yalancılardı, korkaklardı. En önemlisi bencillerdi. Maskelerini takıp size sahtelikle şekillenmiş kalplerini sunarlardı, yolun sonunda ise yalnız olduğunuzu fark ederdiniz.
Yolun başında yanınızda olanlar yolun sonunda sizi hiçliğe terk ederdi. O zaman anlardınız kandığınız yalanları. O zaman acı sizi avucuna alırdı ve o zaman insanları terk ederdiniz. Kimseyi kalbinize almamak için yemin ederdiniz ancak bu sefer farklı olur umudu içinizde filizlenirdi.
Ancak bu sefer de farklı olmazdı. İnsanlar insanları terk ederdi, acılar ise terk etmezdi.
Terk edilmeye alışmıştım.
Acıların senin silahın Tara. Silahı kendine değil, onlara çevir.
Hayatta kalmak için. Tara Baver'in umuda değil hayatta kalmaya ihtiyacı vardı.
Karşımdaki adam ise ölümün kendisiydi.
Morana yavaşça doğrulurken adamlarının hepsi kafasını saygıyla eğmişti. Gümüşi gözleri gözlerimi buldu, kalbim düzensiz biçimde atarken elini elimden çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MORANA
Teen FictionMorana. Morana 'ölüm' demekti. Arsen Morana gözlerinde ölümü taşıyordu, damarlarında kurbanlarının kanı akıyordu. Düşmanları toprak oluyor Morana tarih yazıyordu. Tara'nın yaşadığı şehir olan Savana'da herkes kimden uzak durması gerektiğini biliyord...