Yemekhaneye inen merdivenin başında Naz ve ekürileriyle karşılaştığımda,Arca yanımdan biraz önce ayrılmıştı.
Ece, ineceğim basamağın tam önünde durup kollarını bağladığında ben de mecburen durdum.
"Ahh, bak kim var burda İlgi,bir yaralı böcek"dedi hemen yanında duran arkadaşına dönerek.İkisi birden yan yana durarak gidiş yolumun önünü kesmişlerdi."Birileri fena icabına bakmış.Bakayım koluna..."diye de devam etti pis pis gülerek.Bakışlarını hâlâ kızarık görünen koluma çevirdi ve dudaklarını büzdü ardından.
"Ayy kıyamam ama, uf mu yaptılar sana"Dedikodu timlerine alkışlar...
Haberler yine son dakika hızında yayılmıştı anlaşılan."Off gerçekten çok kötü görünüyor" deyip, bayrağı devraldı muhattabı olan İlgi arkasından. "Annen de yok yanında vah vah...Kim saracak yaranı senin? Gel öpeyim de geçsin bari..."dudaklarını sanki kameraya poz verir gibi öne doğru uzatıp yaklaşırken,çenesinden tutup ittim İlgi' yi.
İğrenir gibi baktı anında.
"Gerçekten kolunu öpeceğimi sanmadın değil mi?
"Yoo sandım,dudaklarını bir kilometre öteden hazırlamıştın çünkü."
Gözümle kolumu işaret ettim.
"Ama canım,senin de gördüğün gibi açık yaram var işte.O kirli! ağzınla,mikrop kaptırmana izin veremem.O yüzden kusura bakmayacaksın artık.""Bak bak ! Ağzı lafta yapıyormuş"
Bunu söylerken bir basamak yukarı çıkmış,aramızdaki mesafeyi,sadece iki basamağa düşürmüştü Naz.İlgi ve Ece'nin arkasındaydı.Bu saatte sınıfların olduğu kata çıktıklarına göre ya yemek yemeyeceklerdi ya da hızlıca aperatif bir şeyler yemişlerdi.Ellerinde içecekleri duruyordu çünkü.
"Yapıyo yapıyo ama ne yazık ki boş yapıyo işte"
'Kaliteli' espirisini yandaşlarına onaylatıp,hep beraber gülmek için onlara baktığında;önümde de set kurdukları için bu muhabbetten kurtulamayacağımı anlayarak;"Naz" diye seslendim sesime biraz da nağme katarak.Gülüşü ağzındayken döndü bana.İki basamak üstünde olmanın da verdiği avantajla,tepeden baktım ona.
Kendimle övünmeyi hiç sevmesem de;
"Bilirirsin ki eski dostum!!"dedim. "Ağzım laf da yapar,şarkıda söyler ve bu sayede senin o çok istediğin rolleri de kapar..."Geçen yıl sahilde düzenlenen yarışmaya dem vuruyordum şu an...Bir şarkı yarışmasıydı ve kazanan İstanbul'a gidip,çok seyredilen bir dizide,ufak bir rol kapıcaktı.
Şarkı söylemeye bayılıyordum.Giray ve Begüm'ün de ısrarıyla yarışmaya katılmıştım.Amacım sırf eğlenmek olsa da; sonuçta,bu rol için ölüp biten Naz'ı elemiş,ama İstanbul'a da gitmemiştim. Onun için üzülmüştüm daha sonra, hayaline ulaşamamasında katkım olduğunu düşünerek.Vicdan yapmıştım...Fakat ,Aslı teyze konuşup rahatlatmıştı beni.Başkalarına öncelik tanımak için ,ideallerimizden vazgeçemeyeceğizi söylemişti.
"Onun hakkı olsaydı o kazanırdı,ama sen kazandın.Çünkü ,hak eden sendin" demişti bana.
Çok daha sonraları da sağlam bir silah olmuştu bu galibiyet benim için, Naz'a karşı kullanabileceğim şekilde...Bana sataşmaya kalktığı bir iki olayda,bu durumu kullandığımda; vazgeçip,sinirlenip gitmişti yanımdan.'Nazsavar' gibi bir şeydi şimdilik benim için,uygun bulduğumda en kısa yoldan başvurabileceğim. Şu an da öyle olmasını umuyordum.
İlgi ve Ece anlamış mıydı bilmiyorum ama,Naz'ın o güzel gözbebeklerinde bir ateş çaktığını gördüm.
Bu lafı hazmedemeyip,defolup gideceğinden emindim.Tabii ekürileri de peşinden gidecekti.Çünkü Naz'ın gölgesiydiler onlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAL MAVİ
Fiksi Remaja"Mehir" Gözlerine baktım. "Sen...sen yine o rüyaları mı görmeye başladın."Derin bir nefes verdim.Saklamanın bir anlamı yoktu.Geçmişte bu süreci yaşarken hepsi yanımdaydı ve ne olduğunu biliyorlardı. "Evet canikom"bakışlarımı zemine yönl...