Uyuyunca geçer....mi?

94 4 1
                                    

Kafamı çevirdiğimde Nazla burun buruna geldik.

"Dur bakalım her işin içinde olmazsa rahat edemeyen Mehir Hanım!"dedi nefret dolu bakışlarını üzerime dikerek. Önce biraz konuşalım,işini sonra halledersin."

Kapı kolunu bırakıp, Naz'a döndüm.Sabah,Nağmeyi sakinleştirdikten sonra,sınıfına bırakırken,merdivenlerde karşılaşmıştık İlgi'yle.İkimizi birlikte gördüğünü,sanki çok önemli bir şeymiş  gibi Naz'a yeriştireceğini biliyordum.

"Geç kaldın Naz!Seni daha erken bekliyordum.Karşıma çıkmak için biraz cesaret toplaman mı gerekti yoksa?"

"Kes zırvalamayı"dedikten sonra ani bir tavır değişikliğiyle"Ya da ne yapıyorsan yap " dedi umursamaz bir halde."Suçunu bilmen hoşuma gitti.Hatanı kabul ettiğine göre,ne yapmaman gerektiğini de biliyorsundur."

Hâlâ bırakmadığı bileğimi elinden çektim. "Suç değilde; sen ve arkadaşlarının boş tipler olduğunuzu bildiğim için ne yapacağınızı da kestirebiliyorum diyelim  biz ona Naz,ha ne dersin?Bu daha uygun oldu sanki."

"Hah!"deyip sesli bir nefes verdi."Komik şey seni." Sonra İfadesini anında ciddileştirip gözlerini kıstı. "Bana bak Mehir!  kardeşimin yanına hangi amaçla yaklaşıyorsun bilmiyorum ama,ondan uzak durmanı istiyorum.Bir daha seni onun yanında görmeyeceğim tamam mı?"

"Bak sen."deyip gülümsedim." Buna sen mi karar vereceksin?Dahası hangi sıfatla?"

Güldü."Gerçekten salaksın sen değil mi?Ablası sıfatıyla tabii,ablasıyım ben onun."

Ablasıysan bugün kollarında teselli aradığı kişi ben değil,sen olurdun demek geldi içimden fakat Nağme'ye verdiğim söz yüzünden sustum.Onun yerine "Ablası gibi davran o halde." deyip belki davranışlarını gözden geçirir diye ufak çaplı bir imada bulundum.

Anlamamıştı tabii... "Akıl alacağım son kişi bile değilsin biliyor musun Mehir."dedi işaret parmaģını yüzüme doğru kaldırarak. "Son defa uyarıyorum!Ailem ve sevdiklerimden uzak durucaksın.Yoksa senin için çok kötü olur bak."

   Normalde tehdit edilmekten hoşlanmamama rağmen,Naz'ın bu tarz konuşmalarını tolöre edip, görmezden gelirdim çoģu zaman.Çünkü bu beni ilk sindirme politikası değildi.Benimle uğraşmak onun hobisi gibi bir şeydi. O benim üzerime gelir,alttan alan taraf  ben olurdum genelde.Ama bu seferki başkaydı.Onun kafasının basamayacağı kadar başka...
Eğer gerçekten onu korumak maksadıyla yaptığını bilseydim  yine de sesimizi çıkarmazdım.Ama Nağme'nin , sabah ablası hakkındaki sözleri bunun öyle olmadığını kanıtlamıştı.Bu sadece ve yine benimle girmeye çalıştığı bir sidik yarışıydı.

    Nağme çaresizdi,ona yardım.edeceğime söz vermiştim ve Naz buna karışamayacaktı.

Tüm bu parçaları  biraraya getirince kafamın tası attı.Üzerine doğru adımlamamla,onu kolundan tuttuğum gibi lavabonun kapısına yaslamam bir oldu .Bu tepkiyi benden beklemediğinden afalladı önce.Şaşkın  gözlerle bakarken burnunun dibine girdim.
"Elinden geleni ardına koyma o halde Naz,çünkü Nağmeyle görüşmeye devam edeceğim."

Birbirimizin gözlerine delercesine  bakarken,ikimizi de ürkütüp  yerimizde zıplatan seslerle,başımı arkaya çevirdim.Tam arkamızda küçük bir grup oluşmuştu.Ne zamandır burdalardı bilmiyorum ama hafif alaycı gülen suratlarıyla bizi izliyorlardı.

Biraz önce söylediklerini anlayamamıştım ama şimdi dikkat kesilince;"Mehir 1 Naz 0",
"Oğlum kaldır ayağını lan,Naz'ı ezdin,görmüyor musun?"
"Yürü be Mehir,kim tutar seni"gibi ve benzeri tezahuratlar duydum ağızlarından.Tabi Naz'da.

Şahit olmalarını hiç istemediğim manzaramızdan kaynaklı sözleri duyduğunda ne tepki vereceğine bakmak için Naz'a döndüm yüzümü hemen.Eziklenen taraf oydu çünkü.Kıpkırmızı olmuştu.Bana nefretle baktıktan sonra da,kolunu elimden savururcasına kurtarıp,koridorun ortasına geçip durdu.Biraz önce benim üzerimden çektiği o nefret dolu bakışlarını rastgele birkaç kişiye çevirip,defolun diye bağırdıktan sonra,hızlıca yürüyüp merdivenlerden indi ve gözden kayboldu.Ben de diğer merdivenlerden...

BAL MAVİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin