7. BÖLÜM
YIKIMLAR VE DÜĞÜMLERSonunda hazırlık süreci bitmişti. Bugün ortaklık için yapılacak kutlamanın günüydü. Babamın heyecanı ve mutluluğu o kadar üst bir boyuttaydı ki Serkay'a hediyeler vermişti. Öyle küçük de değildi bu hediyeler. Nihan Hanım böbürlenip duruyordu bu duruma. Doğrusu ben Nihan Hanımın düşündüğünün aksine kıskanmıyordum yalnızca şaşırıyordum. Babam Serkay'a güvenmezdi. Serkay güvenilecek biri değildi çünkü. Babamın verdiklerini kumarda kaybetmesi çok olası bir durumdu. Babam da bunun farkındaydı ama buna rağmen ona adına büyük bir ödül diyebileceğim kadar yatırımda bulunmuştu.
Aynadaki aksime bakıp gülümsedim. Üzerime zümrüt yeşili , yerlere kadar uzanan saten ve derin yırtmaçlı bir elbise giymiştim. Biraz göğüs ve sırt dekoltesi vardı. Ayakkabı ve takılarımı gold tercih etmiştim. Saçlarımı ise açık bırakıp dalgalndırmıştı kuaförüm. Kendimi hazır hissederken kapının tıklanmasını duyunca arkama doğru döndüm. İçeriye Ilgar girerken onun beni mest eden görüntüsüne bakakaldım. Siyah bir takım elbise giymişti. Ceketini cebinde benim elbisemin renginde bir mendil taşıyordu. Yanıma yaklaşırken keskin kokusu burnuma dolunca gülümsedim. Sevdiğim adam gibi kokuyordu...
Benim gözlerimdeki ışığın aynısı onun kara gözlerinde de vardı. İçimden ona karşı geçeni söyledi ''Bu kadın beni bir gün öldürecek...'' İyice yaklaşıp elimden tutup öptü. Elimde elbisemin eldivenleri vardı ve eldivenin üzerine takılı nişan yüzüğüm. ''Bu gece seni alıp saklasam... kimseler görmese olmaz mı?'' Güldüm ve başımı iki yana salladım. ''Bebeğimiz nasıl annesi? Bu elbisenin içinde rahat mıdır sence?'' Sorusuna istemsizce kahkaha attım. ''Bilemem babası... umarım rahattır.'' Karnım artık belli olmaya başladığı için korse takmak zorunda kalmıştım. Evde zaten bir bebek krizi vardı. Babam her ne kadar sevinse bile çok kızmıştı bu duruma. Sorumsuzluk ve hatta saygısızlık olduğunu düşünüyordu. Ilgarla da hararetli bir tartışma sürmüştü aralarında zaten. O yüzden magazine daha fazla gündem vermeyelim diye biraz daha dikkatli davranacaktık.
Artık evden ayrılıp davetin olduğu otele doğru giderken babamın limuzinine binmiştik. Yol boyunca gerginliği hissediyordum. Babam hala Ilgar'a kızgındı ama bu kızgınlık uzun sürmeyecekti. Yani ben öyle umuyordum en azından. Davetin yapılacağı otel Asil'e aitti. Doğrusu bu kadar ihtişamlı olmasını beklemiyordum buranın. Limuzinden indikten sonra uzaktan biraz incelemeye çalışmıştım. İçeri girdikten kısa bir süre sonra babam ve Asil kısa kısa konuşmalar yapmışlardı. Bir ara babam tekrardan kürsiye çıkınca merakla kulak kesildim bende herkes gibi.
''Sevgili misafirler... bugünün anlam ve sebebini her biriniz biliyorsunuz az çok... Kımetli dostum Asil Kara ile birlikte bir ortaklığa yol attık. Aslında bu yolun başında benim fikrim bu sürecin başında bizzat kendimin yer almasıydı. Yaşanan tahlilsizlik hepimizin malumu... Her ne kadar kabul etmesemde bizim devrimiz geçti yaşlandık artık!'' Dedi babam kısaca gülerken onunla birlikte salonda gülüştü ama herkes bu konuşmanın nereye varacağını bekliyordu. Babam ggülümseyerek devam etti. ''Biz bu şirketi rahmetli eşimle birlikte kurduk ve bugünlere birlikte getirdik... Eşim Zümrüt'ün de dileği benimki gibi tüm bu düzeni olduğu gibi tek varisimiz... göz bebeğimiz, kızımız Arel Yalçın'a bırakmaktı...'' Herkesin gözü beni bulurken ben şaşkınılıktan dilimi yutmuş gibiydim. Babam dolan gözleriyle bana bakarken ekledi cümlelerine. ''Onu ve şirketimi Asil Kara ATALAR'a emanet etmek istiyorum huzurlarınızda.'' Ilgar'a döndüğümde onun da aynı şaşkınlık içide olduğunu görmüştüm. Nihan Hanım öfkeyle salonu terk ediyordu. Serkay ise kokteylları bitirmeye yemin etmiş gibiydi öfkeden. Babam gözlerini benden ayırmadan beni çağırdı yanına. ''Sevgili Kızım gel böyle.'' Ayaklarım kendiliğinden kürsüye doğru giderken ben ne yapacağımı bilmiyordum. Kalabalığın arasınan geçip babamın yanına vardığımda gazeteciler sürekli fotoğraf çekiyordu. Babam arkadan birine işaret verince ahşaptan küçük dikdörtgen bir kutu getirdiler. ''Bu kalem bana eşimden kalan en önemli ikinci şeydi. Şimdi bu kalemi bana eşimden kalan en önemli şey olan kızıma bırakıp tüm yetkilerimi ona devrediyorum...''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKUN (+18)
Genç Kurgu+18 sahneler bulunur. Gök mavisini , Ay ışığını kaybetmiş... Sonra; Gök Karasını , Ay Güneşini bulmuş... ...