Kaos Krallığı | Texting

KK 17 - ÇIKIŞTA GÖRÜŞECEĞİZ HAMZA

Çağdaş'tan 

Sarp ve Samet'e haber verdikten sonra hastaneye geçmiştim, ameliyathaneye geldiğimde gruptaki herkesin kapıda beklediğini fark ettim; Can bile yavaş yavaş dik oturmuş ve gözlüklerini çıkartıp etrafı izliyordu.

Acaba ayılıyor muydu?

"Çağdaş'ta geliyor." 

Beni ilk fark eden Fatih olmuştu, Sarp ile Samet daha gelmemişlerdi; evleri bu hastaneye biraz daha uzaktı. 

"Yunus Abi'nin durumu nasıl?" diye sordum.

"Bilmiyoruz, doktor herhangi bir şey demedi Çağdaş; umarım iyidir." dedi Mete.

"Hakan Abi nasıl böyle bir şey yapabilir, aklım almıyor; her ne kadar biraz tehlikeli biri gibi dursa da içindeki ponçiliğini esirgemiyordu." 

Hamza'nın bu sözlerinden sonra Mete yandan yandan ona baktı, büyük ihtimalle 'Artık beni de gör ve ponçikliğimi fark et' diye düşünüyordu.

"Arkadaşıma ponçik falan deme." dedi Murat Abi ve Can'ın yanından kalktı.

Aha kavga var diye düşünürken Hamza'nın üzerine yürüyeceği sırada araya girdim, Hamza'nın da Murat Abi'ye karşı geleceğini de hesaba katarak hemen araya girmiştim.

"Tek sorun mu Murat Abi? Senin arkadaşın Yunus Abi'nin kalbinden vurdu ve Bilgin Abi'yi de yaraladı, farkındasındır umarım; Yunus Abi'nin ölüp ölmeyeceğini bilmiyoruz." dedi Hamza.

"Sakin olun lütfen." diyerek araya girdim.

"Ne sakini ya, ne sakini? Sen de aradan çekil Çağdaş." diyerek beni biraz itti Hamza.

"Bana bak benimle doğru düzgün konuş yoksa o uzayan dilini kesip köpeklere veririm Hamza, karşında Ender ya da Çağdaş yok; karşında ben varım." diyerek beni tamamen beni itip Hamza'nın yakasına yapıştı.

"Senin bu kabadayılıklarından bıktık Murat Abi, tamam silahın ve kötü bir geçmişin var ama bir şeylerinin de farkına var; arkadaşın haksız ve bunu kabullen." diye bağırdı Hamza.

Murat Abi sinirlenip Hamza'nın yüzüne yumruk attı, bu sefer Ender, Fatih ve Ufuk Murat Abi'yi tutup onu Hamza'dan uzaklaştırmaya çalışırken bir yandan da ben ve Mete Hamza'yı uzaklaştırmaya çalışıyorduk.

Hamza, biraz uzaklaşsa da Murat Abi sinirden Ender, Fatih ve Ufuk engelini aşmıştı. Bizim üzerimize doğru geliyordu.

Araya bu sefer ben girmiştim fakat Murat Abi ilk önce tokat atmış ve bu tokattan dolayı yere düşmüştüm, yine arada kalıp olan bana olmuştu.

"Sen kimsin de bana böyle bir şey dersin?" diye bağırdı bu sefer Murat Abi sert bir dille ve belindeki silahı çıkartıp Hamza'nın çenesine dayadı.

"Arkadaşın bir katil olabilir ve silahla beni korkuyorsun, öfke problemlerin var Murat Abi ve en önemlisi de bundan bahsediyordum; buradaki herkes senin böyle bir insan olduğunu biliyor." 

Bu sefer yanımıza bir hemşirenin gelmesiyle birlikte bütün gözler ona baktık. "Beyefendi ne yapıyorsunuz? Polisi aramak zorunda kalacağım. Bırakın o silahı." 

"Tamam bacım." diyerek elindeki beline yerleştirdi ve Hamza'nın kırışmış olan tişört yakalarını düzeltti.

"Çıkışta görüşeceğiz Hamza."

"Hamza nereye gidiyorsa ben de geleceğim abi, Hamza tek başına dövülemez." dedi Mete.

Şaşkınlığım yüzüme vuruluyordu, Mete bunları demişti Hamza için; aşk cidden bu muydu?

"Sen de gel Mete'cim keyifim yerine geliyor." 

Aradan birkaç dakika sonra herkes sadece birbirimize bakıyordu, en sonunda Murat Abi Can ile birlikte hastaneden çıktılar; hava alacaklarını söylemişti Murat Abi ve onların çıkmalarıyla birlikte Sarp ile Samet gelmişti.

"Sizce Yunus Abi'nin durumu nasıl olacak?" diye sordu Sarp çaresizce.

"İyi olacak Sarp." diyerek Sarp'ın saçlarından öptü Samet.

Samet ile Sarp'ın bu yakınlaşmasından dolayı gözlerim dolsa da bunu görmezden geldim, ne kadar da çabuk büyüyorlar; daha geçen gün Samet kaçıldı diye ağlıyordu Sarp.

Yunus Abi o sıralar yanlış hatırlamıyorsam büyü işleriyle uğraşıyordu ve bilseydim o sıralar Yunus Abi'den daha az para alırdım, Yunus Abi kalksın ondan bir müddet para almayacaktım. 

"Yunus, Yunus iyi mi?"

Değneklerle bizim yanımıza geldiğini gördüğüm Bilgin Abi ile şaşkınlıkla baktım, bu haliyle bile buraya geliyordu; ayağa kalkıp Bilgin Abi'ye yer verdim hemen. "Abi, senin ne işin var?" diye sordum istemsizce.

"Önemli olan ben değilim Çağdaş, şu an Yunus önemli." dedi Bilgin Abi ağlayarak.

"Biliyoruz abi ama Yunus Abi uyandığında seni sağlam görmesi gerekiyor." dedi Sarp.

"Yunus'un bu hale gelmesini sağlayan benim, eğer Hakan ile yakınlaşmasaydım Yunus bu halde olmayacak; Hakan'ın böyle bir şey yapabileceğini tahmin etmeliydim." diyerek tamamen ağlamaya başladı.

"Sakin ol abi, senin burada bir suçun yok; nereden bilebilirdin Hakan Abi'nin böyle bir şey yapabileceğini?" diye sordu Mete.

"Hakan'a abi deme lütfen, hak etmiyor bu tarz şeylere; Hakan'dan nefret ediyorum." dedi Bilgin Abi gözyaşlarını silerek.

"Abi, Yunus Abi iyi olacak; güven bana." dedim.

Ona bu güveni vermek istemiyordum ama yapabilecek bir şey yoktu, sakin olması gerekiyordu; ameliyathanenin kapısının açılması ile birlikte herkes gelen doktora baktı. "Yunus, Yunus iyi mi doktor?" diye sordu Bilgin Abi ve apar topar ayağa kalktı ama bacağından vurulduğu için dengesini kaybetti.

Hepimiz bir anda doktordan dikkatimizi alarak Yunus Abi'ye odaklandık, dengesini sağladığında doktora baktık.

"İyi mi Yunus Abi?" diye sordu Sarp.

"Hastaneye geldiğinde çok fazla kan kaybetmişti ama gereken önlemi aldık ve hayata tutunmayı başardı, göğsündeki kurşunu aldık fakat yoğum bakıma alınması gerekiyor; kalbe yakın olduğu için akciğerler zedelenmiş. Birkaç gün bu sebepten dolayı gözlem altında tutulması gerekiyor."