Kaos Krallığı | Texting

KK 24 - SENİ HER ZAMAN SEVECEĞİM

Çağdaş'tan

Can...

Alkoliğin teki olduğunu düşündüğüm ve uzun yıllar onu tanısam bile yakın olmadığım biri iken onun kendi canına kıydığını anlamak zordu.

Birkaç dakika daha geç arasaydım eğer Can ölebilirdi ama Tanrı bu sefer bizim yanımızda olmuştu, Can'ın doktoru ile karşılaştığımda ayağa kalktım.

"Can daha iyi olacak değil mi?" diye sordum.

"Arkadaşınızın ciddi anlamda alkol problemi var, kan değerlerinde yüksek derecede alkol var; intihar etmesinin yatkınlığı da bu yüzden olabilir. Psikiyatriye yönlendireceğim onu ama ailesi hastanedeyse onlara karşı daha detaylı bilgi vermem gerekiyor."

"Can'ın ailesi benim, bana anlatabilirsiniz." dediğinde onayladı.

"Çok fazla alkol tükettiği için karaciğeri iflas etmek üzere, acilen nakil olması gerekiyor; eğer karaciğer nakli olmazsa diğer organlar da iflas edebilme şansı var var." dediğinde şok olmuş bir şekilde ona baktım.

"Peki ne yapmamız gerekiyor?" Diye sordum.

"Nakil sırasına sormamız gerekiyor ve kan bağı olan bir aile üyesi gelip o formları doldurması gerekiyor, her ne kadar ailesiyim deseniz bile prosedür böyle maalesef; bir de acil bir şekilde alkolü bırakması gerekiyor. O yüzden rehabilitasyon merkezi ile görüşmeniz gerekiyor." dediğinde onayladım.

Koltuğa oturup boş boş duvara baktım,  ne yani Can organ bulamazsa ölecek miydi?

Kendini keserek ölmemişti ama şimdi yine istediği olacaktı, onu nasıl ikna edecektim?

Ben bunları düşünürken koridorda geliren Murat Abi ile sarışın kızı görünce kaşlarımı çattım.

Bunların ne işi vardı?

"Oo, Çağdaş; gruptaki birilerine bir şey mi oldu? Neden buradasın?" diyerek güldü.

"Neden merak ediyorsun abi gruptakileri?"

"Kolay kolay hastanelere gelmezsiniz, bak tanıştırayım Çağla; sevgilim." dediğinde Çağla denilen kıza yalandan gülümsedikten sonra Murat abiye baktım tekrardan.

"Eski sevgilin intihar etti de abi o yüzden geldim, az daha ölecekti." dediğimde koluna girmiş olduğu Çağlayı itip bana yaklaştı.

Bu adamın ani çıkışları beni korkutuyor.

"Ne demek intihar etti? Kafayı mı yedin sen? Can böyle bir şey yapmaz." dediğinde kahkaha attım.

"Sen Can'ı hiç tanımamışsın abi, senin yüzünden bu adam kendi canına kıydı; senin gözünde hiçbir şey önemsiz detay olabilir ama yine de bunu bil." diye bağırdım istemsizce.

"Saçmalamayı kes Çağdaş, seni dövmemek için zor tutuyorum."

"Dövsene haydi, arkadaşım can çekişiyor; birkaç tane yumruk yesem ne olur?" diyerek devam ettirdim.

"Seni severim Çağdaş ama sınırlarımı korumaya çalışıyorum." 

"Aman ne hoş, çok üzüldüm; organ nakli olmazsa diğer organlarda iflas edecek belki de bunu bilemeyiz ama yine de sen burada Can hakkında hiçbir sik bilmeden gelmiş burada laf ediyorsun." diyerek üzerine yürüdüm.

"Eğer doğru değilse seni öldürürüm Çağdaş." diyerek beni itekledi.

"Can, nerede?" diye sordu.

"Yoğum bakımda şu an, doktoru da az önce gitti; doktoru da birazdan gelir." diyip ondan uzaklaştım ve hastaneden çıktım.

Birkaç dakika sonra Can'ın yanına giderdim, Can ile Murat Abi yalnız kalsa daha iyi olurdu.

*****

Sarp'tan

Samet'im her zamanki ihtişamıyla birlikte şarap içiyorduk. Romantik komedi filmimizin sonuna gelmek üzereydik, Samet ile her dakika birbirine bakmaktan doğru düzgün filmi izleyememiştik. "Bakma öyle, filme odaklanamıyorum." diye mırıldandım.

"Seni izlemek daha güzel sevgilim." diyerek yanağımdan öptü.

"Samet ya." 

Samet'in bu hareketinden sonra yanaklarım kızarmıştı, her yakınlaşmamız utanmama sebep oluyordu. "Samet diyen dilini yerim, gel bakalım buraya." diyerek beni kendine yaklaştırdı.

Şarabında etkisiyle birlikte utanmamı bastırarak Samet'in dudaklarından masumca öptüm. "Seni seviyorum, seni sevmeye devam edeceğim." diyerek başımı göğsüne yaslarken o ise saçlarımı karıştırıyordu.

"Seni her zaman seveceğim Ballı Kurabiyem." diyerek saçlarımı öptü.

"Ben de seni her zaman seveceğim." diyip gözlerine bakarak.