KK 29 - PEPE'NİN DEDESİ VE CAİLLOU

22 3 26
                                    

Kaos Krallığı

Çağdaş: Can'ın ayık hali de sarhoş hali de bok gibi amk, çekilecek bir insan değil ya.

Can: Kes lan amına koduğumun pezevenği, sen kimsin de bana laf ediyorsun?

Ufuk: Can'ın gerginliği şaka mı?

Can: Sus lan çakma sarı pipi seni

Ufuk: Ağlamaya gidiyorum ben

Fatih: Ne oluyor amk

Can: Yamuk dişli orospu gelmiş

Çağdaş: Arkadaşlar tam olarak ayık olduğu için böyle gergin olması normalmiş doktor, az daha dezenfektan içecekti; içinde alkol var diye.

Erman: Yakında kolonya içerdi bu mal.

Çağdaş: Sus sus, aklına getirme.

Erman: Samet nasıl, kaktüs olmuştu en son.

Çağdaş: Psikiyatri bölümüne sevk edildi o, oda arkadaşlarından biri kendisini Pepee'nin dedesi olduğuna inanıyor; diğeri kendisinin Caillou olduğuna inanıyor. Oda da en son Pepee'nin dedesi 'Benim torunum seni dövmüştü en son, dayak yiyor musun sen?' diye sormuştu.

Erman: Mood

Çağdaş: Samet ise kendisinin çiçek açacağına inanıyor, çiçeği de Sarp'mış.

Ender: Bana bir şey olursa büyük ihtimalle Ufuk'un düşecek hali bu olacak.

Ufuk: Sana bir şey olursa ben intihar ederim güzel götlüm.

Ender: Aşkım ya, seni yerim.

Ufuk: En çok neremi aşkım?

Yunus: Edep ahlak nerede? Uzun zamandır yazmıyoruz diye büyükleriniz olduğunuzu unutuyorsunuz herhalde. Biz buradayız, buradayız.

Bilgin: Balığım yine haklı.

Çağdaş: Bir de bunlar yan yanalar, yapsalar yaparlar da yapmıyorlar.

Mete: Belki gösterip gösterip vermiyordur Ender.

Çağdaş: Sence sen buna inanıyor musun kanka?

Mete: Belki öyle bir şey yapmışlardır diye düşündüm.

Çağdaş: Hassiktir, Can kolonya içiyordu;  zor kurtardım.

Mete: Şakasına dedik mk malı niye ciddiye alıp içiyorsun?

Can: Güzel kokuyordu, ne yapayayım?

Hamza: Mete de güzel kokuyor ama ben onu öpmüyorum mk.

Ufuk: OOOOOOO

Mete: Ne dedin? 

Fatih: Mete bayıldı herhalde.

Mete: Sana ne

Çağdaş: Siz de artık sevgili olun amına koduklarım 

Mete: Sana ne lan kel

Çağdaş: Samet değilim ben, saçlarım var.

Hamza: He he aynen

Çağdaş: Üzerime gelmeyin yoksa kötü şeyler olur

Ufuk: Bizimle uğraşacağına git manitanla ilgilen

Çağdaş: Maya hakkında doğru düzgün konuş lan.

Ufuk: Maya'ya gelince nasıl sinirleniyorsun hahaha

Çağdaş: Kes kes kes

*****

Çağdaş'tan

Gruptaki olaylar yüzünden uzun zamandır Maya ile bir şeyler yapmıyorduk, son bir kez Samet ve Can'a baktıktan sonra hastaneden ayrıldım.

Samet'in yanında Sarp vardı, Can'ın ise Murat Abi; Murat Abi'ye büyü iyi gelmişti. 

Babaannem kırk yılın başında bir işe yaramıştı, bu yüzden seviniyordum.

Maya ile buluşacağımız kafeye geldiğim de onun daha gelmediğini görünce ofladım, bekletilmeyi sevmezdim ama konu Maya olunca ister istemez bekliyordum ve bu durum beni şaşırtıyordu.

Birkaç dakika içerisinde Maya'yı görünce yutkundum, bir insan nasıl bu kadar güzel olabilirdi? Nasıl bu kadar mükemmel olabilirdi? Her gördüğümde kalbim hızlı atmak zorunda mıydı?

Beni görebilmesi için elimi kaldırdığımda gözlerimiz ilk başta buluştu sonra dudakları gözüme takıldı, sade bir makyaj yapmasına rağmen yine de güzelliğinden ödün vermiyordu.

Aşık olmak tuhaf ama bir o kadar da güzel bir duyguydu, Ufuk'un ne hissettiğini daha iyi anlıyordum; onun her adımı benim kalbimin ritmini bozuyordu.

"Selam Çağdaş."

Narin sesi gülümsememe sebep oldu, karşıma oturunca sandalyemi daha da masaya yaklaştırdım; onunla daha da yaklaşmak istiyordum.

"Son zamanlarda çok yoğunsun, fark ettim." dediğinde başımı salladım.

"Evet, arkadaşlarım son zamanlarda kötü olaylar yaşıyor; ben de onlarla ilgileniyorum." dediğimde bir şey demedi ilk başta.

"Uzun zamandır konuşuyoruz Çağdaş, eğer anlatamadığın bir durum varsa bana istediğin her şeyi anlatabilirsin." dediğinde ona daha fazla aşık oldum.

"Sen de bana anlatabilirsin Maya, sen benim için önemli birisisin." dediğimde gülümsedi.

"Beni o kadar iyi anlıyorsun ki Çağdaş, seni daha fazla sevmeme neden oluyorsun."

Kendime özel programım sayesinde onun WhatsAppına ve İnstagram hesabına giriş yapmıştım ama onun bundan haberi yoktu, işte bu yüzden kendime ait bir programdı.

Bir ara bu tip durumlarda başım derde girmemesi için şirket açmıştım ve şirkete birkaç tane zeki eleman almam lazımdı, her şeyle kendim ilgilenmekten yorulmuştum.

"Seni seviyorum." diye fısıldadı ve bütün cesaretimi toplayıp onun elini tuttum.

O sırada siparişlerimizi almak için yanımıza gelen garsona baktım ve şaşkınlıkla ona baktım.

Burada ne işi vardı?

Kaos Krallığı  | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin