KAHVEYE BAYILIRIM ✔️ | Yarı Texting

5. Bölüm

Hoş geldin bebeğim.

Vote vermeyi ve düşüncelerini satır aralarına, çekinmeden yazmayı unutma. Seni seviyorum.
İyi okumalar dilerim.

~~

Çilek: Seni kahveyi sevdiğim kadar seviyorum.
Çilek: Ve ben kahveye bayılırım!

Gökhan: Çilek sen misin?

Çilek: Evet nasıl bildin ki?

Gökhan: Profiline bakıp tanımak çok zor olmadı diyelim.

Çilek: Benim profil fotoğrafım mı varmış ya?
Çilek: Neyse,
Çilek: Sen ne kadar akıllısın öyle, ben de çok akıllıyım. Çocuklarımız süper zekalı olur herhalde.

Gökhan: Ne çocuğu?

Çilek: Onun bunun çocuğu değil ya.
Çilek: Bizim bebeklerimizz.

Gökhan: Sen delirmişsin.
Gökhan: Hadi ders çalış, benim de çalışmam lazım. Görüşürüz Çilek.

Çilek: Ay peki tamam.
Çilek: Görüşürüz yavrum.

~~

"Günaydın bebeğim." Durağa gelip Derya'nın yanına oturdum. Yorgun gözüküyordu.

"Sana da günaydın. Dün akşam hiç uyuyamadım çok uykum var." Dedi.

"Orası belli zaten, neden uyuyamadın ki?" Diye sordum.

"Kötü mü görünüyorum? Orası belli derken, neden öyle dedin?" Biraz telaşlanmış gözüküyordu.

"Sakin ol ya, uykusuz olduğun belli oluyor dedim. Kötü gözükmüyorsun merak etme," Yine de çantasından aynasını çıkartıp yüzüne baktı. "Ee niye uyumadığını söyleyecek misin?"

Kafasını salladıktan sonra aynayı geri çantasına koydu. "Tüm gece Metin'le konuştuk."

"Gerçekten mi? Ne konuştunuz peki, en son pek iyi geçmemişti muhabbetiniz?" Dedim.

"Evet biliyorum, zaten onun için yazdı. 'Gökhan yüzünden stres olmuştum o yüzden bu kadar tepki verdim. Özür dilerim.' dedi. Sonrasında da nasılsın falan diyerek konu uzadıkça uzadı." Heyecanlı heyecanlı anlatmasına gülümsedim.

"Ya çok tatlı." Biz konuşurken otobüs gelmişti. Oturduğumuz yerden kalkıp bindik.

~~

"Hiç sevmiyorum biyoloji." Oflayarak başımı sıraya koydum.

"Selam gençler." Diyerek Metin sınıfa girdik. Peşine diğerleri de gelmişti, hatta Gökhan dahil.

"Yine ne oldu, ne bu halin?" Diye sordu İsmet.

"Biyolojiden çıktık da, ondan." Deyip tekrar ofladım.

"Sevmiyorsun biyoloji değil mi? Ben de nefret ederim." Bilal'le çok ortak yönümüz vardı ya.

Herkes bir yere otururken ben çantamdan termosumu çıkarttım.