-Yakınlık-

128 12 1
                                    

Sevgili günlük;
Poyrazla birkaç gündür fazlasıyla yakındık. O hiç ihtimal vermediğim imkansız dediğim düşünce kafamda gezinip duruyordu. Bana karşı bişeyler hissediyor olabilir miydi? Peki bu iyi miydi kötü mü? Bir sürü soru vardı kafamda. Yalnız kalıp düşünmek istiyordum ama Poyraz bir saniye bile yalnız bırakmıyordu.

"Napıyosun sen bakayım?"
"Düşünüyordum öyle , bişey mi oldu?"
"Bişey mi olması gerek? Dalgın gördüm seni sadece."
"Kafa dinlemem gerek biraz."
"Kibarca kovuyor musun yani ?"
"Hayır tabiiki saçmalama."
"Sahile gidelim mi? Hem kafanı dinlersin hem seninle konuşmak istediklerim var."
"Neymiş onlar?"
"Şimdi olmaz hanımefendi zamanı gelince."
"Öyle olsun o zaman."
"O zaman 1 saat sonra sahile gidip kafa dağıtıyoruz."

Yaklaşık bir saat sonra 4-5 şişe bomonti alıp sahile gitmiştik. Bunun rahatlatacağı kesindi ama eve nasıl döneceğimizi düşünmemiştik. Zamana bırakmıştık şuan herşeyi.

Biraz susarak oturduk. Uzakları izledik. Biraz sarhoş olmaya başlamıştık. Şimdi itiraf vaktiydi. Bu konuşmanın nereye gideceğini tahmin edebiliyordum ama korkuyordum. Kendimi bildim bileli Sevdiğim çocuğun beni seviyor oluşundan korkuyordum. Evet Saçma gelebilir ama bunun için geçerli bir nedenim vardı.

"Yağmur sana bişey söylemem gerek."
"Seni dinliyorum."
"Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum."
"Istersen sonra söylersin."
"Daha fazla içimde tutamam bunu , bugün söylemeliyim."
Daha fazla derken? Ne kadardır bana karşı bişey hissediyor olabilirdi ki?
"Ne zaman istersen başlayabilirsin."
"Bak Yağmur." cümlesine yeni başlamışken telefonum çaldı.

Arayan Rüzgar'dı. Beni neden arıyordu ki? Oysa ki unutmuştu.

"Rüzgar?"
"Ben polis hanımefendi. Rüzgar beyin nesi oluyorsunuz?"
"Arkadaşıyım , bişey mi oldu Rüzgara?"
"Rüzgar bey yattığı hastanede maalesef hayatını kaybetti. Yakınlarına ulaşamadık , mümkünse işlemler için siz gelebilir misiniz?"
"Tabii gelirim." sesim titriyordu , ağlamaya başlamıştım. Poyraz anladığı için bişey sormuyordu. Rüzgar benim için kısa sürede değerli olmuştu ve onu kaybetmek istemiyordum. Ama şimdi onu kaybetmiştim , sonsuza dek...

Poyrazla hastaneye gitmek için arabaya binmiştik. Poyraz biraz sarhoştu , tehlikeliydi araba kullanması ama mecburduk.

"O çocuğu seviyor muydun?"
"Tabiiki seviyordum."
"Çok mu?"
"Neden böyle bişey soruyorsun Poyraz?"
"Çünkü seni ondan kıskanıyorum."
"Rüzgar yok farkındasın dimi? Saçmalıyorsun şuan."
"Olabilir , kıskanmak suç mu?"
"Önüne bak ve sus Poyraz."
"Bakmıyorum lan , o çocuk nasıl kısa sürede bu kadar değerli olabilir senin için? Niye onun için ağlayıp duruyorsun?"
"Abartıyorsun Poyraz zaten sarhoşsun önüne bak ve dikkat et."
"Sarhoş falan değilim lan ben."

Ve sonrasında tek hatırladığım acı bir fren sesi ve çığlığım...

POYRAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin