Yorum + Oy
●
Elimi kalbime koyup kendi kendime mırıldandım .Buraya her geldiğimde , büyüleniyordum adeta ... Burası sessizlik burası , huzur doluydu !
Gözlerimi kapadım ve derin bir nefes aldım ...
Hayatımı düşündüm . Normal bir zekâya, normal bir yüze , ve normal bir kiloya sahiptim ... Fakat buraya geldiğimde ; Kendimi sanki diğer herkesden daha iyiymiş gibi hissediyordum .Kapının girişine doğru adım attım .
Büyülenmemek elde dahi değildi ...
İçeri sakince adımımı attım . Etrafta binlerce kitap ...
Binlerce hayat , binlerce yaşanmışlık vardı .
Ve o ... Hergün burada olan o adam .
Yüzünde ki , uzun ve ince dikişleri kaşkoluyla saklayıp , sadece kitaplara odaklanan o adamdan bahsediyordum.
İnce ve damarlı olan büyük elleri ile kitabı sıkıca kavrıyor ve tahmin etmekte zorlandığım bir süre boyunca, hızlıca kitabını bitirip yenisine geçiyordu.Onun yanında fazla acemi kalıyordum . Ve buda bazı şeyleri ters düşürüyordu .
Ya da ben bu adamın büyüsüne fazlasıyla çok kapılmış biriydim?
Uzun boyuyla , raflara yetişmekte zorlanmıyordu bile .
Bense , raflara daha yeni yetişiyordum.Yüzünde ki dikişleri saklıyordu ve başarıyorduda fakat ben onları şans eseri görmüştüm .
Kütüphanenin kafesindeyken...Onları bir kusur olarak mı sayıyordu acaba ? Bence onlar kusur sayılmayacak kadar güzeldi . Kararlıydım ! Yüzünü saklayıp durmasın ...
Çantamı çıkartıp , bir kağıt parçası aldım .
"Yüzünü saklamayı kes ! Yüzün tüm kusurlarıyla kusursuz zaten ..."
~ Seni tesadüfen gören biriAdımı yazmak istemiyordum, umarım bunu kale alırdı ...
Ama son sorunumuz ... bunu nasıl ona 'gizlice' ulaştırabilirdim ?Sadece bir anlık masasından ayrılsa yeterdi . Ve bunu beklemek zorundaydım sanırım .
••••••••
Elimi ağzıma yaslayıp , esnerken üzerimde bir göz hissettim . Yana doğru kafamı çevirirken , onun gözleri beni izliyordu.
Geri kitaba odaklanırken , aklım yeni başıma gelmişti, ne ?! O bana bakıyor !
O ve ben ... inanılmaz !
Bana uzun bir süre baktıktan sonra önüne döndüm .
Ah , tanrım masadan kalkmıyordu!Duvarda ki büyük saate baktığım da, kütüphanenin kapanmasına yaklaşık iki saat , kaldığını anladım .
Ve ben şimdi buradan çıksam eve zar zor yetişebilirdim zaten .İstemeyerekte olsa kitabı rafına bırakıp , çantamı topladım . Buradan hiç gitmek istemiyordum.
Belkide onun için ?
Çantamı omzuma alıp , yavaşca ilerledim . Elimi alnıma koyup hafif hafif masaj yapmaya başladım .
Başım felaket derecede ağrımaya başlamıştı .Kütüphaneden çıkıp , ara sokağa girdiğimde arkadan gelen erkeksi sesle doğruldum.
"Y/N S/N iltifatın hoşuma gitti ..."
Gözlerim yavaş yavaş kapanıp, vücudum yavaş yavaş yetkisini kaybediyordu, ve gördüğüm tek şey ; birçift yeşil göz ...