Yorum
•"Yeter artık kapa şu çeneni ! " Abimin bana bağırmasıyla , daha fazla morelim bozulmuştu . Dolu gözlerimle , kafamı daha fazla yastığa gömdüm ...
"Peki ." Artık daha fazla ısrar etmek istemiyordum . Hafifçe öksürüp , yerimden kalktım .
Askıda ki , paltomu alıp hızla üzerime geçirdim . Abim bunu görünce daha fazla sinirlenmişti. "Nereye, bu saatte ?" Derin bir nefes alıp, mırıldandım ."Hava almaya gidiyorum ." Daha fazla beni umursamayıp, kendi odasına girdi ...
Arkamı döndüğümde , camda bir afiş gördüm ."Pupper dondurma dükkânı. 7/24 açık .30 çeşit dondurma.
Açılışa özel , yeni şablonuyla.
St.emricaa street. No35 "Gözlerimi kırpıştırıp, afişi okudum . Belki buraya gidebilirdim .
Bana iyi gelebileceğini düşünüp , odadan çıktım . Merdivenlerden aşağı inerken , kısa bir süre abimin odasına göz attım .
Sorun yok gibiydi...Demir kapıyı sertçe açıp , kendimi dışarıya attım . Bulvar buraya yakın olduğundan fazla uzun sürmezdi.
Ara sokağa dalıp , hızla içinden geçerken , arkamda bir kedi bıraktım . "Siyah kediler uğursuzluk getirir."
Kafamı ileri geri doğru sallayıp , önüme doğru odaklandım .Karşımda gördüğüm , büyük dondurmacı büyülenmemi sağlarken, cesurca içeriye adım attım .
İnsanların çoğu resmen burada bulunuyordu.Masaya doğru ilerlerken hiç boş yer olmadığını gördüm . Etrafa bakınırken , yalnız başına oturan biri gördüğümde daha farklı bir şansımın olmadığını anladım .
Utangaç bir şekilde yanına doğru ilerledim . Önünde durup , çekingen bir tavırla konuştum . "Şey , selam . Masana oturabilir miyim ? "
Kafasını bana doğru kaldırırken , yanaklarında gördüğüm , derin kesiklerle afalladım. Sessizce konuştu. "Hmhm " düşündüğümü belli etmeden , yanına oturdum .
Buz mavisi gözleri , tüm dikkatimin dağılmasını sağlıyordu. Gözlerine baktığımı anlayınca, sweeti kafasına doğru çekti .
Kendime gelip önüme baktım . Ama nedense içim kıpır kıpır olmuştu .
"Şey , tanışalım mı ?" Sakince sorduğum soruyla , afallamış gibi duruyordu . Hafifçe kafasını sallayıp , siyah öjeli elini bana doğru uzattı .Elimi bıraktıktan sonra, boynunda ki sıkı kolyeyi gösterdi. Nina...
Konuşmayı çok tercih etmiyor gibiydi?
"Y/N" adımı söylediğimde, yine aynı şekilde başını salladı .
Çekinerek sordum. "Bu kadar mı ?"
Hayal kırıklığına uğradığımı anlayacaktı ki , konuştu .
"Tanışılacak bu kadar şeyim var . "
Dediği şeyle kaşlarımı çatarak konuştum , peki ...Konuyu dağıtmak için soru sormayı denedim . "Dondurma, sever misin?"
Dudağının kenarı kıvrılarak konuştu .
"Dondurma , sevdiğim için buradayım ."Ellerimle oynayınca hafif bir kahkaha attı . Ellerini çenesine doğru koyup bana baktı . Bu sefer o beni inceliyordu . "Peki sen , Y/N , neyli dondurma seversin ?" Gözlerine bakarak konuştum .
"Çilekli ." Kafasını sallayarak konuştu . "Ben de ."Masadan kalkmasıyla, yüzüm düştü .
"Umarım , bir daha karşılaşırız Y/N S/N" arkasını tamamen dönüp gittiğinde, aklım yeni başıma gelmişti.
Soy adımı nereden biliyordu?