UNUTMA BENİ

Maskenin Altındaki Kadın

Sahnede, arka planda çalan müziğe kendini vermeye çalışan Maya, gözlerini kapamış ve lirik dans figürlerine benzeyen hareketlerle vücudunu esnetmeye çalışıyordu ama bir türlü konsantre olamıyordu. Birkaç denemeden sonra, kendini zorlamanın anlamsız olduğuna karar verdi ve yerde duran uzaktan kumandanın düğmesine sertçe basarak müziği susturdu. Genç oyuncu kendini öylece yere bıraktı. Hemen ardından bağdaş kurdu ve ağrıyan başını ellerinin arasına aldı.

Lanet olası baş ağrısı önceki geceden beri geçmemişti. Ateş'in dairesinden ayrıldığından beri... Başı o zamandan beri ağrıyordu ve bütün gece boyunca içtiği tüm o içkilerin de pek faydasının dokunduğu söylenemezdi.

Maya, salonda yankılanan topuk seslerini duyana kadar orada öylece oturmaya devam etti. Sesin geldiği yöne bakınca en yakın arkadaşı Esra'yı gördü.

"Erkencisin," dedi genç kadın şaşkın bir ifadeyle. "Her zaman ilk gelen ben olurdum oysaki." Maya başını kaldırdı ve ona gülümsedi ama genç kadından benzer bir karşılık alamadı. Esra'nın yüzünde gülümseme değil şaşkınlık vardı. "Berbat görünüyorsun," derken sesi de şaşkın çıkmıştı. "Yani her zamanki halinden daha berbat..."

"Çünkü berbat bir baş ağrım var," demekle yetindi." Genç kadın onu süzmeye başladı dikkatle.

"Dün gece tam olarak ne kadar içtin?"

'Bu güzel bir soru' diye düşündü Maya. Ama cevabını bilmiyordu. "Emin değilim. Ama bu soruya net bir cevap verebilecek birini tanıyorum," derken başıyla Esra'nın arkasındaki bir noktayı işaret etti. Genç kadın arkasına baktı ve salona henüz girmiş olan kızıl saçlı kadına baktı. Kadın omuz silkmekle yetindi.

"Dün gece tam olarak ne kadar uyudun peki?" dedi bu kez bezgin bir şekilde.

"Ah, işte buna cevap verebilirim." Maya'nın sesinde alay vardı. Elini çenesine koymuştu ve bir düşünme pozu almıştı. "Cevap veriyorum," dedi sonunda. "Hiç. Hiç uyumadım."

Genç kadın, sahne merdivenlerini çıktı ve Maya'nın yanına, aynı onun yaptığı gibi bağdaş kurarak oturdu. "Neler oluyor?" dedi endişeli bir sesle.

"Sen söyle Esra," derken kadının yüzünde gerip bir gülümseme vardı. "Sen söyle. Neler oluyor?" Genç kadın Maya'nın yüzüne, neden bahsettiğini anlamadığını belli eden bir ifadeyle bakarken "Neler oluyor?" dedi Maya yeniden. "Ateş'le görüşmeni gerektirecek neler oluyor?"

————————————————————————————–

Ateş elindeki kağıt parçasındaki, düzgün bir el yazısıyla yazılmış olan adresi bulmaya çalışırken bir kez daha teknolojiyi ne kadar sevdiğini fark etti. On yıl gibi uzun bir süredir uzak kaldığı bir şehirde, üstelik de İstanbul gibi devasa bir şehirde GPS olmadan aradığı yeri bulması imkansız olurdu herhalde.

Elinde tuttuğu kağıt parçasındaki el yazısı, ofiste edindiği arkadaşlardan birine aitti. Cemal -kendisine Cem demesini istemişti- ofiste en iyi anlaştığı kişilerden biri olmuştu şu birkaç günde. Devasa hukuk şirketindeki avukatların hepsi işinin en iyileriydi ve elbette zeki ve kültürlü insanlardı. Ama şu bir gerçekti ki hepsi de oldukça sıkıcıydı çünkü akıllarındaki tek şey işti. Ateş elbette bu durumu anlayabiliyordu. Burası çok büyük bir şirketti ve siyasetçilerin, oyuncuların, sanatçıların ve birçok ünlü kişinin ilk başvurduğu yerlerden biriydi. Bu yüzden de ciddiyet burası için oldukça önemliydi. Ama yine de Ateş bu durumdan hoşlanmıyordu ve şanslıydı ki, kendisi gibi düşünen birkaç kişi daha vardı ofiste.

Cemal da onlardan biriydi ve kesinlikle Ateş için iyi bir arkadaştı. Ona bekar olduğunu söylediğinde anda ilk tepkisi gülmek ve "İşte zeki bir adam," demek olmuştu. "Yalnızca zeki bir adam bir kadınla geçecek bir ömrün işkenceden ibaret olduğunun farkına varabilir." Sonrada dramatik bir ifadeyle parmağındaki yüzüğü göstermiş ve "Maalesef ben bunu anlamak için birkaç yıl kadar geç kaldım," demişti. Ve o andan itibaren Cem, Ateş'in ofisteki favorisi haline gelmişti. İşte şimdi de onun talimatıyla, eline tutuşturduğu kağıttaki adresi bulmaya çalışıyordu. "Erkek ya da kadın olması fark etmez," demişti önündeki kağıt parçasına hızlı bir şekilde adresi yazarken. "Birini üzerinde gerçekten iyi bir izlenim bırakmak istiyorsan çiçekleri buradan almalısın. Asla şaşmaz. Her zaman işe yarar."