Kör Bir Tutku

237 16 0
                                    

"Mert..."

Ateş şaşkınlıkla karşısında duran iri yarı adama bakıyordu. Mert uzun boyu ve sporcu geçmişinden dolayı hep yapılı bir genç adam olmuştu ama yılların ona kattığı birkaç kilo ve iş hayatı onu daha da irileştirmişti sanki. Şimdi karşısında duran bu iri kıyım adam ona nefret dolu gözlerle bakarken Ateş ister istemez bu adamın onu dümdüz edebileceğini düşünmeden edemedi.

"Mert, yanlış bir şey yapmadan önce lütfen beni dinle."

Adamın yüzünde sinirli bir gülümseme vardı. "Sesindeki şey korku mu, Ateş? Korkmalısın da. Eğer kafamın içinden geçenleri görebilseydin korkudan altına ederdin."

Ateş başının belada olduğunun farkındaydı. Yüzünün zonklayan tarafı da bunun bir kanıtıydı aslında. Yine de pes etmeye niyeti yoktu. Sadece iki günü kalmıştı ve şimdiye kadar her şey umduğundan çok giderken ne Mert'in ne de başka birinin, amacına ulaşmasını engellemesine izin veremezdi.

"Onun için dönmüştüm," diye bağırdı bu yüzden. "Tam on yıl önce onun için dönmüştüm ama onu bulamamıştım. Sen onu bulmama engel oldun. Bu sefer aynı şeyi yapmana izin vermeyeceğim."

Mert konuşurken sesi bir tıslama gibi çıkıyordu. "Her şeyi sen mahvettin. Ben hiçbir şey yapmadım. Hiçbir şeye engel olmadım."

"Ama yardımcı da olmadın." Ateş'in sesi de yükselmişti. "Seni aradım. Tek istediğim Maya'nın yaşadığı yeri bulmak, karşısına çıkmak, beni geri alması için ona yalvarmaktı. Ama sen telefonlarımı açmadın. Eğer bir kez olsun bana cevap verseydin şimdi her şey çok farklı olabilirdi."

Mert birden ileri doğu atıldı ve Ateş'in yakasına yapıştı. "Her şey benim suçummuş gibi davranmayı kes. Sen onun hayatını mahvettin ve aynı şeyi yeniden yapmak istiyorsun. Buna izin vereceğimi mi sanıyorsun?" Her sözcükle birlikte Ateş'in boğazındaki baskıyı biraz daha arttırıyordu. "Kafana her estiğinde böyle ortaya çıkabileceğini mi sanıyorsun?"

Genç adam nefes almakta zorlanmaya başlamıştı ve bir şey yapmazsa Mert'in elinde kalacağının farkındaydı. Sesi zorlukla çıkarken "Maya'nın istediği benim. Bu gece bunu gayet açık bir şekilde gösterdi," diye tısladı soluk soluğa. O anda yüzünün zonklayan tarafına ikinci bir yumruk geldi.

"Seni pislik. Tek amacın bu değil mi? Maya'yı yatağa atmak..." Şimdi yeniden genç adamın yakasına yapışmış, onu sarsıyordu.

"Benim tek istediğim Maya'yla olmak... Sonsuza kadar..." Konuşmakta zorluk çekiyordu Ateş. Yüzünün sol tarafı iyiden iyiye zonklamaya başlamıştı ve boğazındaki el nefes almasına engel oluyordu. "Hep bunu istedim. Unutma, beni o terk etti."

Mert bir şey söylemek ister gibi birkaç kez ağzı açıp kapattı ama verecek bir cevabı yoktu anlaşılan. Sonunda yakasından sıkıca tuttuğu genç adamı sertçe kapıya doğru iterken "Onu rahat bırakacaksın. Bir daha onu görmeyeceksin," diye kükredi.

Ateş başını kapıya vurmuştu ve başının arkasından başlayan bir zonklama tüm vücuduna yayılmaya başlamıştı. Buna rağmen gücünü topladı ve "O zaman beni burada öldürmek zorundasın," dedi. "Çünkü beni vazgeçirmenin tek yolu bu..."

Yüzleri birbirine çok yakındı ve genç adam Mert'in öfke dolu nefesini yüzünde hissedebiliyordu. Onu geri itebilecek kadar güçlü değildi. Özellikle de şu anda. Bu yüzden elinden gelen tek şeyi yaptı ve bakışlarını hiç kaçırmadan gözlerini Mert'in gözlerine dikti. Bir süre meydan okur gibi birbirlerine baktıktan sonra adam, sert bir şekilde itti Ateş'i ve "Bu iş daha bitmedi," diye hırladı. Ardından arkasına bile bakmadan hızlı adımlarla merdivenlerden indi.

UNUTMA BENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin