2. Bölüm

182K 5.5K 236
                                    

Eğer bu hikayeden keyif aldıysan Siyahın Yükselişi'ni de mutlaka okumalısın. Oldukça eğlenceli, sıradışı, romantik ve üstelik fantastik bir kurgu seni bekliyor... ▶ http://w.tt/1CNapPg

* * *
Bazı sorular vardır cevap vermeden önce çok iyi düşünmeniz gereken... Ama sorun şu ki ben hiçbir şeyi detaylıca düşünmem ve o an için bu harika bir fikir gibi görünmüştü. Bütün sorunlarım sihirli bir değnek dokunmuş gibi çözümlenecek, üstüne üstlük eğlenceli zaman da geçirecektim. Ne yazık ki her şey tam anlamıyla bir kâbusa dönüştü ve işin içinden nasıl çıkacağım hakkında hiçbir fikrim yok. Belki de size en başından anlatsam daha iyi olur. Yine de uyarmalıyım ki başından ya da sonundan fark etmez, hangi açıdan bakarsanız bakın mantıklı bir açıklama bulamayacaksınız. Zaten öyle bir açıklaması da yok. Her şey Brad Pitt'in yüzünden! Evet, doğru duydunuz. Bütün olan bitenlerden o sorumlu. Daha küçücük bir kızken Fight Club'ı izlemiş ve kendi kendime yemin etmiştim. İlk fırsatta Amerika'ya gidip kendi Brad Pitt'imi bulacaktım. Yıllar içerisinde Brad Pitt yerini çeşitli aktörlere bıraktı, hayranlık duyduğum isimler sürekli değişti. Değişmeyen tek şey Amerika'ya gitme konusundaki kararlılığımdı. Ben doğuştan şanslı tiplerden değilim. Ailemin öyle çok parası olmadığının farkındaydım ve bu yüzden çok çalıştım. Öğrencilik yıllarım çok başarılı geçti. En iyilerinden biri değil, en iyisi oldum. Herkes okulu dershaneyi kırıp, sinemaya kafeye giderken ben oturup ders çalıştım. Okul birincisi olarak mezun olduğumda hedefe giden yolda büyük bir adım atmıştım. Bundan sonrasının çantada keklik olduğunu düşünüyordum. Öyle olmadığını söylememi beklediğinizi biliyorum ama hayır aynen öyle oldu. Önce Türkiye'nin en iyi üniversitesine girdim sonra da öğrenci değişim programına katılıp son senemde Amerika'ya kapağı attım. Harika değil mi? İnsan benim kadar kararlı, ne istediğini bilen ve zeki olunca hayat istediği her şeyi önüne sunuyor. Orada kalabilmek için master yapabilmem ve bir şekilde burs kapmam gerekiyordu. İşte bu noktada ailem devreye girip master'ın ilk yılı için gerekli olan parayı sağladı. Çalışıp didinip benim için bir süredir para biriktiriyorlarmış. Şimdi burada fazla duygusallaşıp onların fedakârlıklarına değinmek istemiyorum çünkü konudan ve amacımdan sapmamalıyım. Size anlatmam gereken çok şey var ve gözyaşı dökülecekse bunun için bol bol fırsatınız olacağına bahse girerim. Hayır, burada hüzün dolu bir hikâye anlatmıyorum ama ister inanın ister inanmayın komedinin bile hüzünlü bir yanı vardır. Ve işin aslı ben yaşamakta olduğum sözüm ona romantizmin komik yanını görmek için cidden çok uğraşıyorum. Bir yerlerde yüzümün güleceğine olan inancımı hiç kaybetmesem de, bazı günler çıldırma noktasına çok yaklaşıyorum. Çok tehlikeli bir biçimde hem de! Bir keresinde Canan'ın, eltim olacak kasıntı kadının saçını başını yolmamak için kendimi zor tuttum. Kendisi kıskanç cadalozun teki. Her şeyi en iyi bildiğini sanan ama hayat görüşü yıllar

boyunca bir arpa boyu yol kat etmemiş bir kadın. Görüntüsüne değinmiyorum bile... O da en az fikirleri kadar sıkıcı, modası geçmiş ve iç bayıcı. Yakın zamanda eltim olacak olması bile nişanı atmam için geçerli bir sebepti. Neden mi nişanı bozmadım? Nedenini anlatmadan önce nasıl nişanlandığımdan bahsetmem gerekir değil mi? Tamam konuyu dağıttım biraz. O halde master yıllarıma dönelim. Ailemin desteği ve teşvikiyle başlamış olduğum master'da şunu fark ettim. Çok hızlı koşmuştum ve cidden çabuk yorulmuştum. Yani ne öyle kaç senedir çalış çalış çalış başka bir şey yapma... Hayır efendim, kesinlikle bahane üretmeye çalışmıyorum, söylemeye çalıştığım; herkesin zaman zaman eğlenmeye ihtiyacı vardır. Farz edelim ki ben yılların birikmiş eğlencesini bir anda yaşamaya karar verdim. Tamam... farz etmeyelim resmen öyle yaptım. Amerika'nın ne kadar keyifli bir ülke olduğunu keşfettiğim zaman master'ın ilk yılındaydım. Birkaç partiye katılmanın ve birkaç dersi asmanın sorun olmayacağına inanıyordum. Aman yani düşünsenize ben liseyi birincilikle bitirmiş, üniversiteden üstün onur derecesi ile mezun olmuş bir dehayım. Arkadaşım "Kitaptan öğrendiklerin yeter. Artık hayata karışıp biraz da yaşayarak öğrenmenin vakti geldi," dediğinde bu sözlerin arkasında yatan mantık bana oldukça gerçek göründü. Bu sözleri söyleyen ev arkadaşım Gözde hayatınızda tanıyabileceğiniz en sıra dışı varlıktır. Saçları Paris Hilton'ınki kadar sarı ve parlaktır. Zaten idolünün o olduğundan şüpheleniyorum. En açık saçık ya da göze batan giysileri rahatlıkla giyer. İnsanlarda merak ve hayranlık uyandıran bir havası var. Olmasa şaşardım zaten. Babası o kadar zengin

Not: Seni SevmiyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin