Bir yerlerden duymuştum: 'Herkes hata yapar ama ancak ahmaklar hatalarında direnirler' diyordu. Bu beni ahmak yapıyor sanırım. Yine de şunu kendi kendime hatırlatmamda fayda var. Bazen şartlar ani kararlar vermenizi engelliyor ve bir bakmışsınız ki olaylar birbiri üstüne eklenmiş ve siz az sonra koca bir davetli topluluğu önünde nikâh defterine imza atmaya hazırlanıyorsunuz. İşte o noktada aldığınız ani gibi görünen karar aslında haftalardır içinizde biriktirdiğiniz duyguların bir patlaması.
Hayır, gerçekten kendimi haklı göstermeye çalışmıyorum, ama lütfen siz de beni anlamaya çalışın. Serkan'ı hayatımdan çıkarabilmem için öncelikle hayatıma sokmam gerekiyordu. Ben de aynen öyle yaptım. Ailesini tanıdım, kendi ailemle kaynaştırdım ve hatta onları sevmeye bile çalıştım. Ciddiyim! Bazı geceler yatağıma yatıp eltimin iyi yanlarını bulmaya zorladığım oluyordu kendimi. Zorlu bir görevdi ve pek başarılı olamadım ama en azından Efe'yi sevmiştim.
Ah evet sanırım ikinci sahte nişanlım Efe'den bahsetme zamanı geldi. Serkan'ın teyzesinin oğlu olan Efe'nin bir tur acentası var. Onu başka bir işte düşünemiyorum zaten. Gezmeyi çok seven, yerinde duramayan maceraperestlerden. Serkan neyse Efe tersi. Aklı başında, ayakları yere basan, ukalalıktan çok uzak ama bir o kadar da kültürlü. Üstelik sarışın! Hani nerdeyse üvey kuzen olduklarını düşünür insan. Gülünce ortaya çıkan harika gamzeleri var ve gözleri de koyu yeşil. Saçları her maceraperest erkekten bekleneceği üzere hafif uzun ve yer yer güneşten açılmış. Kayınvalidem ile yaşadığımız davetli listesi, menüdeki adını bile okuyamadığım yiyecekler ve tabii duvağımın uzunluğu ile ilgili sürtüşmelerden çıldırmak üzereyken bir gün Efe çıkageldi ve "Senin iyi bir tatile ihtiyacın var," dedi.
Cevap Serkan'dan gelmişti. "Onun iyi bir balayına ihtiyacı var."
Bunu duyan Gözde atıldı. "Ve hatta belki de önbalayı. Biliyorsunuz Amerika'da çok moda."
Benim dışımda herkes bir şeyler söylüyordu ve ben bir an için bile olsa buralardan uzaklaşmanın harika bir fikir olduğunu düşünerek fikre hemen ısınıverdim. Efe'nin bizim için ayarladığı güneyde yeni açılan muhteşem oteldeki önbalayı aynı zamanda Serkan'ın gay olmadığını keşfetmemi sağladı. Artık emindim onunla evlenerek, evlenmeden boşanmaya kadar geçecek sürede kendimi onun pençelerinden korumak için mücadele edecek değildim.
İşte artık tüm hikâyeyi biliyorsunuz.
Bilmediğiniz doktorların ben hastanedeyken işimi ne denli kolaylaştırdığı. Tuhaf bir biçimde Serkan'a bıraktığım not hiç gündeme gelmedi. Tahminimce ondan önce ya annem ya da Gözde bulmuş olmalıydı çünkü her ikisi de bana ve sözde hafıza kaybıma şüpheyle bakıyorlardı. Yine de yaşadığım travmatik tecrübe ve evlilik stresinin narin bünyemin kaldırabileceğinden çok fazla olması nedeniyle, doktor tavsiyesi üzerine bir süre huyuma suyuma gideceklerdi.
Serkan beklediğimden olgun karşıladı bu durumu. Kayınvalidem arka arkaya fenalık geçirme rekoru kırdı, Gözde bunu eğlenceli bularak bana sürekli geçmişle alakalı sorular sormaya başladı. Annem ve babam gerçekten endişelenmiş görünüyorlardı. Esin gerçek bir dost gibi her koşulda yanımda olacağını hissettirirken Efe ne yapacağını bilemez halde bir köşeye sinip kalmıştı. Zavallı Efe!
"Evet, seni evine yerleştirdiğimize göre ben artık gidebilirim," diyor Efe elini kolunu nereye koyacağını bilemez halde tedirgin bir şekilde. Onu salıvermem ve bu oyuna bir başıma devam etmem gerek biliyorum ama yalnız kalırsam annemin üzerime gelmesinden ve gerçekleri ağzımdan kaçırmaktan korkuyorum.
"Biraz daha kalsana," diye atılıyorum.
Efe dehşet dolu gözlerle bir bana, bir anneme bir de Esin'e bakıyor ve nihayet "Ee olur bir çay içeyim bari," diyor. Gülmemek için kendimi zor tutuyorum. O çay içen tiplerden değil. Bilirsiniz işte oturup çay muhabbeti çevirmez. Yine de onu tanıdığımı belli etmemek adına harika fikir diyerek anneme bakıyorum. Esin şüpheli bakışlarla beni süzdükten sonra anneme yardım etme bahanesiyle içeri mutfağa gidiyor. İşte o an eğilip Efe'ye alçak sesle itiraf ediyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Not: Seni Sevmiyorum
RomanceSiz hiç sevgilinizden bir mesaj, e-posta ya da daha kötüsü bir post-it ile ayrıldınız mı? Ben az önce yaptım! Üstelik üstümdeki giysiye rağmen. Ne mi giyiyorum? Gelinlik! Ah evet doğru duydunuz ben az önce nişanlıma bir post-it üzerinde ondan ayrıld...