"Peki.. Bunu hatırlayabilir misiniz?"
Çekmecemde bulduğum o fotoğrafı ve cihazı önüne koydum."
"Bu.. Bu Mark!"
Resmi biraz daha dikkatle inceledi.
"Mark.. Senin annenle evlenmişti, değil mi Byeol?"
"Evet"
"Peki, annen nasıl?"
"Bilmem"
"Nasıl bilmem"
Buruk bir gülümseme sunarak, konuştum.
"Ölülerle konuşma yeteneğim yok.."
"Oh.. O.. Öldü mü?"
"Evet. O öldürdü.."
"Neden?"
"Tartıştılar, aldatma mevzusu. Güya annem onu aldatmışmış. Sinirlendi, boğup öldürdü işte.."
Hâlâ yüzümdeki buruk gülümseme dururken, yanağıma akan sıvıyı hissettiğim gibi, hızla sildim onu.
Jungkook bu halimi görüp, bana sarıldı. Ve hâlâ sarılırken, konuşmaya devam etti.
"Peki baba, Mark'la nasıl bir ilişkiniz olduğunu hatırlıyor musun?"
"Sanırı-"
Gördüğüm şeyle, sözünü kesmek zorunda kaldım.
"J-Jungkook!"
"Ne oldu Byeol?"
Pencereyi işaret ettim.
"Babamı gördüm sanırım!"
"Ne!"
"Ne!"
İkili hızla pencereye ilerlerken, babam, yani Mark, çoktan kaçmıştı.
"Nerde!?"
"Bizim arabanın olduğu tarafa doğru kaçtı!"
"Ah, sibal!" (Sibal'ın anlamını bilmeyen var mı? Yoruma yazsın ona göre açıklayayım)
"Neyse, oturun, çok uzaklaşamaz."
"Ama-"
"Byeol, oturun hadi."
"Peki"
(Bir önceki bölüm ve bu kısmı arkadaşımdan fikir aldım. Hesabı normal_kullanici84 geri kalan yerler tamamen bana aittir.)
(...)
Herşeyi anlatmıştık ona. Hafızası sonunda yerine gelmişti, ve bize herşeyi anlatmaya başladı.
"Ben Jungkook doğduğunda, mafyaydım. Zaten biliyorsunuz. Birgün, düşmanlarımdan biri, ben evde değilken evime gelmişti. Sonrasında Juah'ı kaçırmışlardı. Eve döndüğümde, Jungkook yerde yatıp ağlıyordu. Küçücük bir bebekti. Şükürler olsun ki, ona zarar gelmemişti. Jungkook'u birkaç günlüğüne senin annene bırakmıştım ve ben Juah'ı aramaya gitmiştim."
Soluklandı ve devam etti.
"Juah'ı bulduğumda, kanlar içerisinde yerde yatıyordu. Onu aldığım gibi hastaneye koşmuştum. O da gayet sağlıklıydı. Zaten o olaydan sonra aramızda büyük bir tartışma çıktı ve boşandık. Fakat hâlâ onu seviyorum, hâlâ onunla barışmak istiyorum.."
"Baba, annem sen ortadan kaybolunca çok sinirlendi. Onun seni affetmesini istiyorsan, karşısına çık ve korkunla yüzleş. O da seni özledi ama kabul edemiyor, kendine yediremiyor."
"Peki. Deneyeceğim. Teşekkür ederim, oğlum"
(...)
"Biz artık kalkalım, sende bu konuyu iyice düşün, olur mu baba?"
"Tamam oğlum. Dikkatli gidin, görüşmek üzere"
"Görüşürüz!"
Arabaya ilerledik. Kapıyı açacağım sırada, birşey fark ettim.
"Jungkook?"
"Efendim?"
"Sen.. Arabayı kilitlemedin mi?"
"Kilitledim?"
"Ama kapı şuan açık..."
"Ne..?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafia//JJK
FanfictionTüm mafya kitaplarının aynı konu üzerinde olması sizi sıktı mı? İşte farklı bir mafya kitabı!! (BAZI BÖLÜMLER FAZLA KÜFÜR İÇEREBİLİR!)