«12. Bölüm»

135 9 1
                                    

Hava limanına gelmiştik, uçağın kalkmasına 3 saat vardı.

"Daha zamanımız var. Birşeyler yemek ister misin?"

"Aslında harika olur"

Kafe gibi olan yere gittik. Kasiyerin önünde durduk.

"Ne istersin?"

"Fark etmez. Sen ne alırsan aynısını alacağım."

"Tamam"

Sparişleri aldıktan sonra, 2 kişilik boş bir masaya oturup, yemeye başladık.

(...)

Uçağın saatinin yaklaştığı anons edildiğinde, uçağa bindik. Koltuklarımızı bulduktan sonra, yan yana oturduk ve ne anlatacağımız hakkında konuşmaya başladık.

(...)

Gwangju'ya gelmiştik. Adı verilen otele girip, kapı numarasını ve ziyaret edeceğimizi söyledik.

Asansöre binip, 816 numaranın bulunduğu kata bastık (hesaplamaya üşendim)

Asansörden inip hızla odanın önüne geldik.

"Sen mi çalacaksım, ben mi?"

"Ben çalar-"

Bana gelen mesaj sesiyle, cümlesi yarım kaldı.

"Namjoon mesaj atmış"

"Ne demiş?"

148 Iq'lu insanüstü varlık
Adam taşınmış!

Sakın otele gitmeyin

Çalışıyor ama zeki değil
Çok erken söyledin Joon.

Allah razı olsun

148 Iq'lu insanüstü varlık
Adam şuan burada

⨀Konum⨀

Çalışıyor ama zeki değil
Sağol

Hadi bb

148 Iq'lu insanüstü varlık
Rica ederim

Bb

(...)

Sonunda doğru yere geldiğimizde kapıyı çaldık.

Çok geçmeden açılan kapıyla, biraz yaşlanmış olmasına rağmen, yakışıklılığından gram birşey kaybetmemiş adam belirdi.

"Buyrun?"

"Baba, beni tanımadın mı?"

"Baba mı? Ne saçmalıyorsun sen?"

Aklıma gelen şeyle, Jungkook'a döndüm ve kısık sesle konuştum.

"Jungkook.."

"Efendim?"

"Baban trafik kazası geçirmiş, hafızası kayıp..."

"Aish.. Cidden mi?"

"Hm hm"

Derin bir nefes aldı. O sırada adam konuştu.

"Aslında tanıdık geliyorsun. İçeri geçin hadi, böyle ayaküstü konuşulmaz."

Yana kaydığında, ikimizde içeri girdik ve pencereye dönük, gri tonlarında olan, geniş koltuğa oturduk.

"Adın ne delikanlı?"

"Jeon Jungkook"

"Jeon Jungkook... Çok tanıdık geliyor! Peki senin adın ne, genç kız?"

"Lee Byeol"

"Lee Byeol.. Neden bu kadar tanıdık!? Herneyse. Ne için gelmiştiniz?"

"Bakın bay Jeon. Şöyle ki, bu çocuk, sizin oğlunuz."

"Nasıl yani?"

"Jungkook, fotoğraflar?"

"Bende"

Telefonundan, küçüklük aile fotoğraflarını açıp, adama verdi.

"Bir dakika.. J-Juah.."

"J-Jungkook.."

"Ailenizi, hatırladınız mı?"

"Evet.. Oğlum!"

Hızlı bir hareketle, Jungkook'a sarıldı."

Hehe selaam ve İyi Okumalar Kookies'lerim!!<33

Mafia//JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin