Bir şekilde Jungkook'la olan tartışmamı son buldurmuş, hızla taksiye atlayıp, Eunha'nın yanına gittim. Beni görünce koştu ve aynı zamanda da bağırdı.
"Byeol'üm!"
"Eunha sakin o-"
Dememe kalmadan, ikimizde yeri boyladık.
"Ah, sırtım!"
"Opss, pardon bebeğim"
"Eunha, sakin ol bir kere de ya, kemiklerim, özellikle de sırtım, yok artık"
"Kkkk çok özledim ama seni"
"Bende seni özledim ama, gördüğün gibi kemiklerini kırmıyorum. Herneyse hadi girelim, yoksa sıramızı başkası alır."
(...)
Tüm bakımları yaptırdık. Ekstradan saçlarımı kestirmek istediğimi söyledim ve, saçlarımı geçişli bir şekilde boyattım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Farklı renk olarak ta düşünebilirsiniz ve, saçları omuz hizasında olarak düşünün<3)
"Ya Byeol! Sen benden daha güzel oldun sanki?"
"Ya Eunha! Saçmalamasan mı acaba?"
"Saçmalamıyorum, gayet ciddiyim"
"Aish, boşver, uzun zamandır görüşmüyoruz, şimdi tartışarak günümüzün içine etmeyelim"
Eunha, Amerika'da okuduğu için, yaklaşık, ımm... Bi 7 yıldır falan görüşemiyorduk.
"Sen ne zaman döneceksin?"
"4 gün sonra"
"Ah, cidden mi?"
"Hm hm"
Dudağını büzüp, üzülmüş gibi yaptı. Sonrasında heyecanla konuştu.
"Ee! Jungkook'la yaşadığını duydum. Nasıl bir his?"
"Ney nasıl bir his?"
"Güney Kore'nin e~n ünlü mafyasıyla yaşamak?"
"Iıı, normaal? Ortaokul arkadaşımla aynı evde yaşıyoruz. Ne var bunda?"
"Tek mi yaşıyorsunuz?"
"Hayır, annesi de var"
"Ah bee.. Neyse, umudu kesmeyelim."
"Ne umudu bu?"
"Aşk tohumları! Onların,"
Kalbimin üzerine dokunup, devam etti.
"Şuraya ekileceği günü, sabırla bekleyeceğim!"
"Ah Eunha ah. Amerika sende hiç güzel etkiler bırakmamış be gülüm"
"Byeol ve Jungkook, hmm... KookByeol? ByeolKook? Hangisi daha iyi sence?"
Dirseğimi karnına geçirince, sızlanmaya başladı.
"Ah! Yah Byeol-ssi! Karnımı yardın yah!"
"Dua et kafanı yarmadım, Eunha."
"Aish, hiç değişmemişsin. Bizim her zaman ki hot queen."
"Hot queen?"
"Atarlı kraliçe"
"İngilizce konuşma."
"Püh! Cahil insan!"
"Eunha, kapa çeneni de yürü. Hadi beybisi, hadi!"
"Gıcık şey, ama şu konuda ciddiyim, ByeolKook daha iyi ve cidden yakışıyorsunuz"
Diyip koşmaya başladı.
"YAH, YUN EUNHA!"
Arkasını döndü ve bağırıp dil çıkardı, sonrasında koşmaya devam etti.
"BYEOLKOOK, EN İYİ, EN YENİ, BİRİCİK SHİPİM ARTIK!"
"Seni bi elime geçireyim, göstereceğim en iyi shipi!"
Arkasından koşmaya başladım. Ona yetiştiğim sırada, önüme biri geçti. Dolayısıyla hızımı ayarlamadım ve ona çarptım. Kafamı kaldırdığımda, bu kişinin, Jungkook olduğunu ve, Eunha'nın fotoğraf ve videolarımızı çektiğini gördüm.
Ölmedim! Yaşıyorum! Tabi, buna yaşamak denirse. Ah keşke Ziya Selçuk geri gelse lan, o varken daha güzeldi okul..
Diğer hesabımda (HaeDal_ ) , daha aktifim, eğer yazdığınızda burdan cevap gelmezse, oraya yazabilirsiniz<3
