«15. Bölüm»

105 10 5
                                    

Sonrasında Jungkook'u uyandırmamaya dikkat ederek kalktım ve mesaja baktım.

148 Iq'lu İnsanüstü varlık

Byeol, hemen otelden çıkın ve Busan'a dönün.
Baban peşinizden gelmiş.
Şuanda kameralara bakıyorum
Baban otelde, belinde bıçakla odalara bakınıyor!

Byeol-ssi
Ne!
Tamam, şimdi Jungkook'u uyandırıp söyleyeceğim.


"Jungkook, Jungkook!"

"Ne var Byeol ya, sabah sabah"

"Kalk çabuk, babam bıçakla gelmiş, bizi arıyor sanırım"

"Ne!"

Yataktan fırladı ve eşyaları çantalara doldurmaya başladı. Bende yardım ettim.

"Bak şimdi, ben telefondan hallettim ücreti falan. Arka kapıdan çıkıp arabaya kaçacağız. Tamam?"

"Hı hı"

Namjoon'u arayıp, Bluetooth kulaklığın tekini bana, tekini kendine taktı. Elimi tuttu ve yavaş bir şekilde çekiştirmeye başladı. Bende ona ayak uydurarak, çektiği tarafa ilerlemeye başladım.

"Şu anda sizin bir alt katınızda. Asansöre ilerliyor. Yangın merdivenine gidin, çabuk!"

"Ve bu arada, arabanız çalınmış, geçmiş olsun.."

Dediğini yapıp, hızlı ama sessiz adımlarla, yangın merdivenine ulaştık.

"Ah, cidden mi!"

"Evet, maalesef"

"Ah, asansör hızlıymış. Gördü sizi, o tarafa geliyor!"

Jungkook duyduğu şeyle, hızlıca kapıyı açıp, aşağı atladı.

"Byeol, atla burdan"

"Ne!? Delirdin mi sen?!"

"Çokta uzak değil, çabuk atla, tutacağım seni, söz veriyorum!"

"Byeol, hemen atlamalısın, babanla aranda 10 adımlık mesafe kaldı!"

"Aish!"

Gözümü yumdum ve titrek bir nefes verdim.

'Hadi Byeol, o piçe yakalanmaktansa, ölmek daha iyidir, değil mi?'

"Tut beni!"

Diyip hızlıca aşağı, Jungkook'un kucağına atladım. Belimi ve bacaklarımı sıkıca kavradıktan sonra, aşağı indirip elimi tuttu ve koşmaya başladı.

(...)

"Aish, babam delirmiş sanırım huh.."

"Durduk yere bıçakla bizi kovaladığına göre, cidden de delirmiş! Ah huh..."

"İyi işti gençler, bayağı uzaklaşmayı başardınız. Biraz soluklanın ve, taksiye binin, uçağa yetişmeye çalışın."

"Tamam Namu"

"Sağol Namjoon"

(...)

Taksi bulduğumuzda saat 22:45'ti. 15 dakikaya hava limanında olmamız ve uçağa yetişmemiz gerekiyor.

"Abi, biraz daha basar mısın! Uçağı kaçıracağız!"

"Bu hızdan sonrası olmaz, eğer yakalanırsak, ceza keserler."

"Ben öderim abicim, bas bas!"

"Peki"

Dedi ve gaza öyle bir yüklendi ki, koltukla bütünleştik.

"Güzel, devam abi gözünü seveyim, az daha hızlı!"

(...)

Taksiciye parayı uzattı ve "üstü kalsın" diyip, elimi tuttuğu gibi uçağımızın olduğu bölüme fırladı.

"Busan, Güney Kore uçağı için, son çağrı!"

Uçağı bulduğumuzda girip, koltukları aramaya başladık.

Bulduğumuz gibi oturduk ve soluklanmaya başladık.

"Ohh, yetiştik..."

"Evet, ah çok yoruldum!"

Selaam! Nabersiniz?

İyi Okumalar Kookies'lerim!!<33

Mafia//JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin