| listeye yeni isim

1.1K 165 243
                                    

Bir hafta sonu daha gelmişti nihayet. Hogwarts'ta haftalar hızlı geçiyordu veya Carmen böyle düşünüyordu.

Ekimin başına gelmişlerdi bile. Her zamanki gibi ekimin ilk haftası Hogsmeade gezisi vardı, pazar günü yapılacaktı gezi. Küçük sihirli köy Hogwarts öğrencilerini bir kez daha ağırlayacaktı.

Cumartesi sabahı Carmen'e bir mektup gelmişti baykuş aracılığıyla. Sarışın cadı ne olduğunu merak ederek mektubu açarken ailesinden geldiğini düşündüğü mektubun Kiernan'ın annesinden geldiğini görüp şaşırmıştı.

Mektubu okudukça yüzündeki normal ifadenin yerini hoşnutsuz bakışlar alırken iç çekerek parşömeni katlayıp tekrar zarfa koydu.

Kiernan ile konuşması gerektiğini düşünerek ortak salona girerken tadı gerçekten kaçmıştı. Güne başlamak için bu mektup hiç iyi bir tercih olmamıştı kendisine. Tüm gün huysuz olacağını şimdiden öngörebiliyordu Carmen.

Slytherin ortak salonu doluydu. Carmen'in bakışları ilk önce şöminenin yanındaki koltuklara döndü. Tam tahmin ettiği gibi nişanlısı orada oturuyordu...

Fakat yanında bir tek Tom Riddle vardı, diğer arkadaşlarından eser yoktu.

Carmen gidip gitmemek arasında kalarak onlara baktı birkaç saniye. Özel bir şey konuşuyor olabilirlerdi ve Tom Riddle, bölünmekten hiç hoşlanmazdı. O yüzden bu riski alıp almaması gerektiğinden emin değildi genç cadı.

Fakat mektupta yazan şeyi bir an önce konuşup bitirmek istiyordu. Bu arzusu daha baskın olduğundan ötürü de Riddle'dan yiyeceği azarı göze alarak yanlarına ilerlemeye başladı.

Onun gelişini ilk gören Kiernan'ın yan koltuğunda oturan Tom oldu. Kiernan arkası dönük olduğu için Carmen'i henüz görmemişti.

Sarı saçlarını at kuyruğu yapmıştı bu sefer. Üzerinde siyah bir elbise ve siyah topuklu ayakkabıları vardı. İnce siyah külotlu çorabı bacaklarını sararak beyaz tenini kapatıyordu.

Siyahın asaleti Carmen Greengrass'ın ışıltısıyla parlayarak daha da çekici gözüküyor, Greengrass'ı tam bir safkan leydisi olarak gösteriyordu.

Tom onu baştan aşağı süzmesine engel olamadı. Grindelwald hakkında yaptıkları son konuşmanın üzerinden iki gün geçmişti ve sürekli gözlerinin Carmen Greengrass'ın üzerinde olduğunun farkındaydı.

Zihni hala kendisini bunun cinsel bir dürtü olduğuna ikna etmeye çalışırken Tom kızı gözlemlemeye devam ediyordu.

Rüyalarında hissettiği kadar hissetmese de bazı farklılıklar hissediyordu kendi içinde. Greengrass'ın kokusu burnuna geldiği an midesi kasılır gibi oluyor, onu gördüğü an zihni farklı yönlere kayıyor, zekasının sınırlarını merak ederken buluyordu kendini.

Yılın başında Greengrass'ı yalnızca güzelliğinden ibaret, içi boş bir cadı olarak görürken yalnızca bir ayda ona olan fikirlerinin değişmeye başlamış olması Tom'u da şaşırtıyordu.

Kendini sabit fikirli biri olarak tanımlayabilirdi, farklı düşüncelere veya olgulara pek açık değildi. Fikirleri ya hiç değişmez ya da nadiren değişirdi. Değişmesi de oldukça zaman alırdı.

Carmen Greengrass'a yönelik fikirlerinin bir ay içinde aksi yöne dönmesi bu yüzden şaşırtıyordu onu.

Tom, kızla göz göze geldiğinde mavi gözlerdeki huysuzluğu anında tanıdı. Vücut dili ve yüz ifadesi hiçbir şeyi belli etmiyordu ama gözlerindeki duyguları saklayamıyordu.

Gözlerini ateşe değmiş gibi kaçırdı Carmen ve Kiernan'ın omzuna dokunarak onun dikkatini çekti. Kiernan, Tom'a anlattığı şeyi hissettiği dokunuşla yarıda bırakırken Carmen'le göz göze geldi.

𝐁𝐈𝐋𝐈𝐍𝐂𝐈𝐍 𝐎𝐓𝐄𝐒𝐈「ᴛᴏᴍ ᴍ. ʀɪᴅᴅʟᴇ」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin