𝐁𝐈𝐋𝐈𝐍𝐂𝐈𝐍 𝐎𝐓𝐄𝐒𝐈「ᴛᴏᴍ ᴍ. ʀɪᴅᴅʟᴇ」

| şüphelerin uçuşması

Aynadaki yansımasına bakarken hatırlayabildiği tek şey dün geceydi. Düşünebildiği, aklını verebildiği tek konuydu.

Tom'un kendisine dokunuşu, içindeki hissiyatı, öpüşü, gözlerindeki o bakışlar... Carmen her bir ayrıntıyı düşünürken kendini kaybediyordu.

Hafta sonuydu o gün. Ortak salona kahvaltı sonrası üzerini değiştirerek indiğinde keyifliydi. Üzerindeki kadife mavi kayık yaka, dizinin üzerinde biten A kesim elbisesiyle sarı saçlarının arasındaki kadife mavi taç uyum içerisindeydi.

Topuklu ayakkabıları siyahtı ve ortak salonda adım attıkça tık tık sesler çıkarıyordu ancak etraftaki gürültüden ötürü ayakkabısının sesi duyulmuyordu.

Adımları tüm arkadaşlarının -ve gizli sevgilisi Tom Riddle'ın- oturduğu koltuklara yönelirken onu ilk gören Danielle oldu ve gülümsedi. Carmen de karşılık olarak gülümsemişti.

Carmen yanlarına vardığında Kiernan'ın yanında oturan Walden yerinde kayıp yer açtı. Carmen gülümseyip ona teşekkür etti ve Tom'un oturduğu tekli koltuğa çapraz yerine yerleşti.

Kiernan ona dönüp gülümsemişti. Carmen de hafifçe gülümseyip Tom'a kaçamak bir bakış attı. Dün gece yine aklına geldiğinde kasıklarındaki ağrı kendini belli etmişti.

"Ne yapıyorsunuz?" diye sordu alçak sesle.

Kiernan "Profesör Slughorn, Orion Black'e ceza vermiş. Onu konuşuyorduk." dediğinde Carmen tek kaşını kaldırıp "Niye?" dedi.

"Gryffindor'dan birileriyle kavga etmiş." Tom'un sesi yükseldiğinde Carmen'in gözleri hızlıca ona döndü. Oturduğu tekli koltuğu öyle bir sahiplenmişti ki sanki tahtın üzerinde oturuyordu.

Tahtın üzerine oturacağı günler de gelecekti, Carmen buna inanıyordu.

Dalgalı saçlarını yana yatırmıştı, yeşil gözleri aydınlık aydınlık parlıyordu. Üzerinde siyah bir kazak ve siyah kadife pantolonu vardı. Siyahın içindeki Slytherin varisi... Nefes kesiciydi.

"Bu yüzden ceza almak her Slytherin'in kaderi sanırım." dedi Carmen.

Tom "Senin hiç bu yüzden ceza aldığını hatırlamıyorum." dediğinde diğerleri durakladı. Lordları Carmen'in cezalarını takip niye edecekti ki?

Archer şüpheyle bakmıştı lorduna, şüphesini belli etmemeye çalışmıştı ancak zihninde soru işaretleri belirmişti bile.

Leonard kafası karışık olsa da hiçbir şey belli etmeyerek "Aslında almıştı." dedi ve Tom ona döndü. "Geçen yıl Gryffindor'dan bir kızı Hastane Kanadı'na göndermişti. Profesör Slughorn, Carmen'e ceza verdi bunun için."

Bunu hatırlamıyordu Tom. Sorgularcasına Carmen'e baktığında sarışın cadı hiçbir şey belli etmeden başını salladı. "Evet." dedi. "Hak etmişti."

O kızın Tom'un arkasından bakışını, Tom'a yaklaşma çabasını hala hatırlıyordu. Ufak bir konuşma yapmıştı onunla. Kız sinirlenip kendisine asa çıkardığında ise Carmen ona ufak bir uğursuzlukla saldırmaktan çekinmemişti.

Hastane Kanadı'na gidişi tamamen kızın kendi abartmasıydı, Carmen onu o kadar da ağır yaralamadığına emindi.

Kiernan "Hiç o kızı neden lanetlediğini söylemedin." dediğinde Carmen'in dudakları sinsice iki yana kıvrıldı.

"Asla da söylemeyeceğim, canım."

Tom onu tekrar kollarının arasında istiyordu. O kadar yoğun bir istekti ki bu içinde bulunan, tüm her şeyi bir kenara koymasını istetecek fazlalıktaydı. Fakat Tom henüz aklını o kadar yitirmemişti.