-11-

6 0 0
                                    

Sessizlik, huzur ya da stresin tam karşılığı olabilirdi. Öyle zamanlar gelirdi ki seni en huzurlu hissettiren an sessiz bir odacık olurdu. Kimi zamanlarda ise küçük bir çıtırtı o yoğun stres batağından söküp alırdı seni. Şu an istediğim şey ne miydi? Şu an istediğim tek şey,gerçekten küçük bir çıtırtıydı.

Arabaya bindiğimizden beri ne o konuştu ne de ben merak edip bir şeyler sordum. Yeni işime merhaba(!) demeye kanat çırpıyordum. Ortam o kadar sessizdi ki, bu sessizlik iki eli yakamda olan bir katil gibi beni boğuyordu. Nefes alamaz olduğumu hissetmeye başlamıştım ve sonunda dayanamayıp,ağzımdan tahmin etmeyeceğim bir soru döküldü. "Ölmekten korkar mısın?"

Sorduğum soru karşısında ben bile afallamıştım. Volkan ne der diye merak ediyordum. İstifini bozmadan sessizlik oyununu o da bitirmek istemişti. "Yaşarken çok öldüm." Diyerek ellerini direksiyonda sıkmaya başlamıştı. Eldivenleri olmasa damarlarının çıktığını gözlerimle çok net görebilirdim. Bedenimi ona doğru hafif döndürmüştüm. "Yani bu hayır mı demek oluyor." "Hayır." Diyerek kafasını bana çevirmiş ve sonra önüne dönmüştü.

Kısa ve net bir cevaptı. Ölmeye hazır değildi ve beni şaşırtmıştı. Dışardan hiçbir şeyden korkmayan, her şeyi tek eliyle halledebilecek biri gibi dursada,ölümün gerçek yüzüyle karşılaşmaya cesareti yoktu. 'Peki senin var mı?' Dedi iç sesim. Gerçekten ölmeyi isteyipte onu yapabilecek cesaretim var mıydı? Sanırım bu sorunun cevabını o kapıdan girdiğimde almıştım. Gerçekten benim ölmek için atan aciz bir kalbim vardı ve o cesareti göstermeye çok az kalmıştı.
                                     🧚🏼‍♀️
Yeni bir kapı,yeni bir tutam acı demekti. Önünde durduğum kulüp kapısının aralanmasını hiç istemiyordum. Sanki büyük bir canavar beni yiyip yutacak gibiydi.

Arkamdan gelen kapı kapanma sesiyle,Volkanın arabadan inip yanıma geldiğini anlamıştım. Yanımda durup büyük bir anahtarı kapını deliğine geçirdi. O bana bakıyordu ben soktuğu anahtara çünkü hayatıma giren tüm anahtarlar beni yeni bir yola değilde yeni bir cehenneme sürüklüyordu. Bu da eminim işkencelerden en yenisi olacaktı. "İçeri geçmeyi düşünüyor musun?" Volkanın yönelttiği soruyla,derin düşüncelerden sıyrılıp içeriye ilk adımımı atmıştım. Büyük,geniş,gösterişli  ve kırmızı ışıkları olan bir koridora girmiştik. İçerinin havası bile 'yeni cehennemine hoş geldin Defne' der gibiydi.

Sırtımda hissettiğim elle kafamı geriye çevirmiştim. Ciddi bir tavırla beni süzen Volkan, ilerlemem için arkadan beni itekliyordu. Elinin mesafesini çekmek için öne doğru adımladım ve asıl ölümümü bekleyen yere doğru ilerledim.

Kocaman camdan bir kapının önüne gelmiştik. Dikkatimi çeken ise hiçbir korumanın bu kulüpte bulunmamasıydı. Cam kapının yan tarafında kartla açılması İçin bir bölüm vardı. Volkan ceketinin iç cebinden çıkardığı kartı okutup,kapının açılmasını sağladı. Elimi kaldırıp o kapıyı ileriye itecek mecalim bile yoktu.Çölün ortasında haftalarca susuz kalmış gibiydim ve bana su verecek tek bir kişi bile yoktu.

Deri eldivenin göz hizama girmesiyle,Volkanın kapıyı ileriye doğru ittiğini görmüştüm. Nefesimi tutmuş karşıma çıkacak görüntüyü bekliyordum. Sonunda büyük cam kapı aralanmış ve yeni mekanıma merhaba diyebilmiştim.

İçerisi çok büyük ve bir o kadar da göz alıcıydı. Tam karşımda kocaman bir sahne bulunuyordu.Sağ ve sol taraflarda localar bulunuyordu ve oldukça genişti. Sol üst katta siyah camlarla kaplı bir oda duruyordu,bunun Volkanın odası olduğunu anlamamak güç değildi. İçerisinin kırmızı ışıklandırması;içimde garip bir dans arzusu uyandırıyordu. Daha sayamayacağım birçok detay vardı. Burası gerçekten güzel bir mekandı.

Ortamı pür dikkat incelerken Volkanda beni inceliyordu. Sonunda güzel sesini kulaklarıma bahsetmişti. "Sağ taraftaki merdivenler sizin odalarınız İçin." Dediğinde Kaç tane kızın bu mekanda çalıştığını merak etmiştim."Kaç kız çalışıyor." "Seninle birlikte 4 oldu. Neyse oyalanma saat geç oluyor. Benim odama gel ve işinin birkaç kuralını konuşalım." Diye söylendiğinde yine zorunlu olarak bir şeyler yapacağım sinyalleri beni sarıp sarmalamıştı. Cehennemimdeki ilk mecburiyetimi karşılamış ve başımı tamam anlamında aşağı yukarı sallamıştım.

ÜÇ ANAHTARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin