Paparazzi/Minsung

5

Telefonu elime aldığımda bilinmeyen bir numaradan mesaj geldiğini gördüm. Hemen mesaja tıkladım, takıntılı fanlardan biri olabilir diye düşündüm.

Ama bir ihtimal daha vardı,

Lee Minho.

Siz
Pardon kimsiniz?

Bilinmeyen Numara
ahh, cidden tanımadın mı? Han Jisung, beni çok üzdün şimdi. O zaman şöyle diyeyim, bugün kiminle kırmızı halıda fotoğraf çektirdin? :)

Ah, bu şerefsiz Lee Minhoydu. Yani bir diğer tahminim doğru çıkmıştı. Çıkmamasını dilerdim.

Siz
Çok gıcık birisin, bunu biliyorsun değil mi?

Bilinmeyen Numara
Ahh, hadi ama Jisung. Beni seviyorsun :)

Siz
Senin gibi bir şerefsizi niye seveyim?

Bilinmeyen Numara
Bak kırılıyorum. Gelecekteki çocuklarımız senin böyle kırıcı biri olduğuna şaşıracak.

Siz
ne saçmalıyorsun sen ya? İşin gücün yok mu senin?

Bilinmeyen Numara
İşim gücüm var, sensin. Hem sen işlerden daha önemlisin Jisungcuğum.

Siz
Öyle değildir Linocuğum. Dur seni kaydedeyim.

Patlıcan
Ahh, çok tatlısın. Linocuğum falan:) kesin kocacım diye kaydedeceksin.

Siz
H

iç de öyle kaydetmedim şahsen. Patlıcan diye kaydettim, saçların mor ya hani.

Patlıcan
Bak kırdın beni. İşim var sonra bunun intikamını alacağım senden Jisungcuğum.

Siz
Aynen işine git sen. Rahat bırak beni.

Gıcık, çok gıcık. Bir klip çekelim başımıza gelmeyen kalmadı. Ben bu çocukla ne yapacağım? Düşünmeyi bırakıp uyumaya gittim. Bugün çok yorucu geçmişti, uykuya yani dinlenmeye oldukça ihtiyacım vardı.

Güzel uykumu, Minhonun araması bölmüştü. Sabahın 7'si ne istiyordu benden? Telefonu agresifce açtım. Zaten sabah sabah sinirlerim tepemde olurdu, tam da kişisi denk gelmişti şuan.

"Pişt! Sonunda açtın şu telefonu. Sana kötü bir haber getirdim." dedi telefonun bir öbür ucunda konuşan Minho.

"Zaten ne zaman iyi haber verdin ki bana sen? Söyle ne söyleyeceksen."

"Bak kırılıyorum ama, kanal 143'ü açmanın tavsiye ederim Jisungcuğum."

Kumandayı alıp hızlı bir şekilde kanal 143'ü tuşladım. Ben ve Minhonun resminin altında yazan "Hayranlık dolu bakışlar!" yazısını görmemle uykum tamamen açılmış, ve gözlerim sonuna dek açılmıştı.

"Hey orda mısın? Bari iki dakika sonra ölseydin, başıma kaldın şimdi. Ölümün bile düzgün değil Jisungcuğum!"

"Sus be! Sabah sabah sağol ya çok iyi bir haber oldu! Hem bana niye öyle bakmışsın sen? Tamam anlıyorum resim çektirmeni ama bu bakışlar ne MinMin efendi!" kızgın bir şekilde konuşurken ağzımdan kaçan MinMin kelimesini fark etmemiştim bile. Şimdi bu konu hakkında dalga geçicekti.