13|Randevu

2K 206 78
                                    

Selaaamkeee 🤎

umarım iyisinizdir

Lütfen bölüme geçmeden önce yıldızı parlatmayı unutmayın.

Satır arası yorum yapmayıda,

lütfen yorum yapınnn <3

İyi okumlaaar 」

^Bizim Kızçeler^

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

^Bizim Kızçeler^

***

Sınır koymak, hayır demek zor geliyordu. Çünkü aslında hayır diyememeyi değil; hayır dediğimizde karşımızdakinin yüzünde ne olacağını, bizimle ilgili neler düşünüp, neler hissedeceğini düşünüyorduk.

İnsani sınırlarla ilgili bilmemiz gereken ilk şey, karşı taraf için can sıkıcı olduğu. Burada seçenekler devreye giriyordu. Ya onun canı sıkılacaktı ya da..

Sınır koymak konusunda başarısız değildik. Ama ilişkinin zedelenme ihtimalini göze alma konusunda biraz başarısızdık.

Konu olan "sınır çizmekte zorluk yaşama" mevzularını çoğu kez gerçek "hayır diyememe" olarak düşünmezdim.

İnsan fıtraten hayır diyebilen bir varlıktı.

Peki ne oluyorduda biz, bir ötekinin ihtiyacını kendi ihtiyacımızın önüne koymaya başlıyor; onun gönlünü kendi gönlümüzden önce sakınıyorduk?

Karşımızdakinin gözlerini kendimize ayna olarak kullanmaya başladığımızda..

Eğer "ben"i görmek yani bakmak noktasında zorlanıyorsam diğerinin bakışları benim için çok kıymetli olurdu. O benimle ilgili ne hissediyorsa ben o'ymuşum gibi hissederdim. Bu yüzden kırmaktan imtina ettiğim şey o kişi olmazdı.

O kişinin içindeki ben'i kırıcı ve kaba bir şey olarak görmekten çekiniridim.

"O zaman benimle yemek ye,yarın akşam..." Barlas'ın sözleriyle birlikte büyük bir afallama yaşarken kirpiklerimi kırpıştırarak gözlerine baktım.

"Yemek mi?"Diye yineledim sözlerini, usulca başını belli belirsiz salladı.

"İstersen başka şeylerde yapabiliriz, sana kalmış." Beklentiyle konuştuğunda dudaklarımı birbirine bastırarak düz bir çizgi halini almasını sağladım. Açıkçası böyle bir teklif beklemiyordum, ne cevap vereceğimi de bilmiyordum. O, gecenin karanlığında parlayan gözleri beklentiyle gözlerime bakarken hayır'da demek istemiyordum. Tamamen ikilemde kalmıştım.

"Şey-"

"Hemen cevap vermek zorunda değilsin yarın sabah haber verirsin. Şimdi içeriye geçelim daha fazla üşüme." Barlas ayağa kalktığında boğazımı temizledim. Bir şey söylemeden bende ayaklandığımda sessizce, yeniden salona girdik.

SEVDA MAHALLESİ | +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin