Yasak elma

Hılıbık ve sessiz ölüm

Safa ve diğerleri on iki kanadı topladılar. Ancak güvenli bir noktaya ihtiyaçlarını vardı.

Demirkıynak'ın yaşadığı adaya gittiler. Tabi bir gün dinleniyor.

Kanatlar Safa'nın elinde bir daire şeklinde dönüyorlar.

Tabi Safa çağırmadı. Çünkü 13.üncü kanat. Sınav yarışmak. Ama nasıl. Hız yarışı olsa da bile hala büyük gizemdi.

Safa şunu dedi;

" Hılıbık sana meydan okumak istiyorum"

Safa'nın bedeninden Arçura ait olan bir ot parçası çıktı ve on iki kanadın ortasına gitti.

Ot gökyüzüne bir ışık attı.

Bir anda bir canlı belirdi.

Küçük boynuzlu mavi tenli kızıl boynuzlu bir yaratık diğerlerine göre boyu daha kısa. Bir elli falan. Kafasında börk denen sapka var. Hılıbık kolları ve ayakları gayet inceydi.

Hılıbık alkışladı ve

" Sizi tebrik ediyorum. İlk defa on iki kanat topladınız"dedi.

Safa

" Tamam on üçüncü kanat düello için yapmamız lazım. Hız yarışı yapalım"dedi.

Hılıbık

" Sınav üç aşamadan. O en son. Ancak benimle kim düello yapacak "dedi.

Herkes Safa'yı gösterdi. Normal olarak gücünü kanıtladı.

Hılıbık

" Savaşmak pek benim özelliğim değil. Sınav üç aşamadan oluşur. İlk senin göğüs kafesine çıkıp boğmaya başlayacağım. Eğer bana beş dakika kadar dayanırsan ikinci sınava geçeriz. İkinci sınavı geçersen. Üçüncü sınav yani hız yarışına geçeriz "dedi.

Safa geminin zeminine uzandı.

Hılıbık Safa'yı boğmaya kalktı. Tabi Safa'nın gözü önünde sürekli değişiyor. Hılıbık öfkeye kapılıp kaybetmesi istiyor.

Hılıbık sürekli şekil değiştiriyordu. Önce Safa'nın eski kız arkadaşına dönüştü. Sonra Deniz'e. Ustasına, babasına ve annesine. Hatta kardeşi Cem en sonda kendisi oldu.

Safa dayandı. Zaten Uzay yeteneği ile diğerlerine temiz hava girmesini sağlıyor. Ancak tek sıkıntı kan. Beyne giden kan gitgide azalıyor.

Hılıbık üstünden kalktı ve gülerek

" İyi dayandın. Başkası olsa ölmüş ya da bayılmıştı. Neyse sıra ikinci sınav da "

Hılıbık heyecanlı bir şekilde havaya dokundu.

Herkes ne yapıyor diye bakıyordu. Çünkü rakip bulması gerekiyordu. Ama rakip yoktu.

Hılıbık havayı çekti. Daha doğrusu görünmezlik pelerini çekti. Cem çıktı içinden.

Cem şaşkın bir şekilde

" İmkansız benim olduğumu nereden biliyorsun"dedi.

Hılıbık güldü ve kafasına pelerini geçirdi. Pelerin de bir delik vardı.

Hılıbık

" Beni diğerleri ile karıştırma. Ben farklı bir varlığım. Ama Safa"

Hılıbık korkunç bir gülümseme ile

" İki kardeş dokuz kilometre mesafe saldırdı birbirine. Cem neden Safa'yı öldürmek istiyorsun "diye sordu

Cem sigarası yaktı ve