Yasak elma

Ömür torpüsü

Safa ve herkes bir adaya çıktı. Ancak ada İtbaraklar ile doluydu. Köpek başlı insanlardı.

Safa

" Demek İtbaraklar bunlar "

Tahsin

" Daha önce itbarak gördün mü"

Safa

" Ustam yer altı dövüşünde gösterdi. Aura kullanabilirler. Ama komple dolu bir ada görmeyi beklemiyordum "

Naciye

" Sonuçta uzun zamandır var olan bir ırk. insana benzemediği için genelde köle olurlar. Ancak bir grup yeni topraklara ada kurdu. Gerçi var olan adalara yerleştirler. Çünkü buradan kaçırmak kolay değil. Uçak uçmaz burada. Düşer ne olursa olsun. Gemi olsa bile kaçıracaklarının sınırı var. Ayrıca burada yaşıyan insanların çoğu kaçtı tehlikeli yaratıklar yüzünden. Temel olarak güvenli "

Beyaz köpek kafalı bir kız geldi. Kulakları sarkıktı.

Kız Safa'ya baktı.

" Araf'ın oğlu bu uzun zaman oldu "

Safa ensesini kaşıyarak

" şey acaba sen kimdin " diye cevap verdi mahcup bir şekilde.

Kız

" Kokundan tanıdım. Ben yer altı dövüşünün ödülüyüm. Ustan beni memleketime gönderdi. O seninle gelmedi mi "

Safa biraz üzgün bir şekilde

" O öldü. "

Derin bir nefes aldı

" Her insan ölür. Ancak ben alışamadım buna "

Kız

" Ben Muradiye. Araf'ın oğlu senden bir şey istesem olur mu "

Deniz

" Dur bir dakika. Yoksa sen "...

Safa denize vurdu ve

" Düşündüğün gibi değil seni sapık. Ne istiyorsun "

Safa denize vurduğu için herkes ıslandı.

Deniz tepkili bir şekilde

" Senin yüzünden en güzel kıyafetim ıslandı"

Safa

" Sen deniz değil misin? Deniz suyundan etkilenmemen lazım "

Deniz sitemkar bir şekilde

" Aman ne komik? Hayır tamam kıyıdayız ama denize vurmak nedir ya. Sen o saldırıyı nasıl yaptın " diye sordu.

Safa aslında basit bir şekilde. Saldırısı Uzay veya zaman olarak değiştirebilir. Sadece uzaydaki konumu değişirdi.

Aslında Deniz hanımın kafasına vuracaktı. Ama sağ çıkamaz diye arkadaki denizle yolladı saldırı etkisini.

Muradiye

" 13 kanat hakkında bilginiz ne acaba"

Miray

" 13 kanat mı ne saçmalıyorsun sen "

Şükrü huysuz bir şekilde

" Sizin olaynız ne ? Hükümet görevinde falan mı tanıştınız " diye sordu

Safa yorgun bir bakışla

" Alakası bile yok. Ustam beni öğrencisi yaptığı an zaten hükümet ile bağını kesti. Görevi beni öldürmesiydi. Ama beni eğitmeyi seçti "