11.BÖLÜM-KARANLIK YÜZLER

47 22 209
                                    


"Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum"




"Her karanlık kendisini sonlandıracak şafağın tohumlarını içinde taşır"

🔥

Aşk diye birşey varmıdır gerçekten?

Kalp sadece kan pompalayan bir organ.
Bütün duygular aslında beyinden geçerdi.
Ama biz onu kalbimizle hissettiğimizi sevdiğimizi zannederiz.
Ama sadece kan pompalayan bir organdan daha ilerisi değil.

Normalde aşka inanmayan birisiyimdir.

Aşk çok saçma bir duyguydu benim için.

Aşk neydi?;
Aşk birisini çok sevip onu herkesten çok ayrı tutmak.

Binbir gözün içinde yalnızca onun gözlerine bakmayı istemek.

Her zaman onun yanında, yakınında hissetmek.

Hepsi bence çok komikti.

Ama en çok komiğime giden.
Aşk için ölmek.

Bunun düşüncesi bile güldürüyordu beni...

Tavanı izlemekten sıkılmıştım artık.
Biraz daha uyuduktan sonra uyanmış ve yine her zamanki gibi tavanı izlemeye başlamıştım.

Sorular beynimin içinde dönüyor.
Ve hepside cevapsız kalıyordu.

Ama artık bu durumdan çok sıkılmıştım.
Artık sorularımın cevabını alacaktım.

Yerimden kalkarak hızlı bir şekilde üzerimi değiştirdim.
Hızlı adımlarla Ateş'in odasına doğru ilerledim.

Kapının önüne gelince avazım çıktığı kadar bağırarak kapıya vurmaya başladım.

"Ateş, aç kapıyı!"
Sesimi kontrol edemiyor sesimi biraz düşürmeye çalışıyordum ama daha fazla artıyordu.

"Artık yalanlarına kanmayacağım aç kapıyı!. Bana herşeyi anlatacaksın!. Beni burada neden tutuyorsun, anneme aileme ne oldu, bana herşeyi anlatacaksın! Arda ile ne ilgin var onlar seni nereden tanıyor hepsine cevap vereceksin!"

Kapıya vurmaya devam ediyordum ki bi anda kapı açıldı.
Kapı açılınca bende vurmayı kestim
Elim yavaşça boşluğa düştü ve yumruk halini aldı o kadar kasıyorumki kendimi elimi birazdaha böyle sıkarsam kırılacakmış gibi bir hali vardı.

Derin derin nefesler alıp veriyordum.
Resmen burnumdan soluyordum artık herşey çok ağır gelmeye başlamıştı daha fazla yalan duymak istemiyordum artık gerçekleri öğrenmek istiyordum.

Ateş karşımda o kadar duygusuz duruyorduki yüzünde tek bir mimik dahi oynamıyordu. Kaşları ve gözleri düz bir çizgi halini almış, boş gözlerle bana bakıyordu.
O kadar boş ve saydam bakıyorduki.
Gözlerinde kendimi görüyordum.

"bana herşeyi anlatacaksın hemde herşeyi!" diye tekrar yineledim.

"bana bu gün sabah ne saçmaladın öyle?, bana karşı duygularınmı var, bence boşa ümitlenme çünkü ben seni sevmiyorum ve sevmeyeceğimde!" diye bağırdım.

ALEVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin