6.BÖLÜM-KALPSİZLER ORDUSU

79 27 100
                                    

"Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum"

"Kalpsizler ordusuyla kuşatıldım ama gözlerimi kapattığımda kimse kalmayacak"

🔥

Hayat gerçekten bumuydu?
Herzaman acı ve göz yaşı dolu olan bir zaman.
Zaman bir kum saati gibi akıyordu, ve git gide içindeki kum taneleri azalıyordu, Her biri üzerime yığılıyordu.
Her bir kum tanesi tenime değdiğinde daha çok yanıyor daha çok acı çekiyordum.
Bir gün bu acının dinmesini diliyordum.
O günün çok uzakta olmadığına emindim, gözlerimi tamamen kapattığımda o gün gelmiş olacaktı.
O günün çok uzakta olmadığınıda biliyordum, sanki her haraketimde ölümün ayak seslerini duyuyordum.

Kendimi gözlerimi açmak için zorladım ama açamıyordum. Sonsuza kadar uyumak istiyordum.
Olacakları görmekten ölesiye korkuyordum ama uyanmaktan başka seçeneğimde yoktu.
Gözlerimi yavaşça araladım görüşüm net değildi bulanıktı bunun için gözlerimi bir kaç kez kırpıştırdım ve etrafıma bakmaya başladım.
Gece ağlamış olmalıydımki gözlerim yanıyordu.

Bir yerde yatıyordum dikkatlice baktığımda salondaki gri koltuklardan birinin üzerinde olduğumu fark ettim.

Üzerimde ince bir battaniye vardı onu sağ elimle yavaşça üzerimden attım.
Bacağım çok ağrıyordu şerefsiz Arda ne diye bıçakliyorsunki tamam anladık bıçaklayacaktın bari direk boğazımı kesseydinde ölseydim ya.
Sende kurtulurdun bende kurtulurdum.

Kesiğin olduğu yere dokunduğumda elime kaba birşey geldi.Dikkatlice baktığımda bunun sargı bezi olduğunu anladım bana pansuman yapmış olmalılardı.

Bir süre öylece tavana baktım benim bıçaklanmam dışında birşeyler daha olmuştu ama ne?.
Aklıma kesik kesik şeyler geliyordu.
Sanki Asil'e birşey olmuştu ama ne olduğunu tam olarak hatırlayamıyordum.

Bi anda sol kokumdaki yanma hissiyle bakışlarımı o tarafa doğru döndürdüm.
Kolumda serum vardı ve bitmişti.
Yavaşça koluma uzandım, canım yanmıştı yanacağı kadar daha fazla yanmasını istemiyordum.
Bunun için iğneyi yavaşça çekerek çıkarttım.

Öylece koluma bakıyordum hâlâ neler olduğunu anlayabilmiş değildim.
Ev de çok sensizdi acaba evde yoklarmıydı?.
Eğer evde yoklarsa kaçabilirdim,buradan kurtulabilirdim.

Tam kaçmak konusunda düşünüyordumki sol tarafımdan konuşma sesleri duydum,birisi telefonla konuşuyordu.

Bakışlarımı yukarıya doğru döndürdüğümde az ileride hararetle telefonla konuşan Yiğit'i gördüm.
Telefonu öyle sıkı tutuyorduki elinin içinde parçalara ayrılacakmış gibi bir hali vardı.

"ne Arda bana doğru olmadığını söyle!"
Neyin doğru olmamasını diliyordu?
Çok önemli olsa gerek dokunsam ağlayacak gibi bir hali vardı.
Ellerini saçlarına geçirdi karşı tarafı dinliyordu odanın diğer ucunda olduğu için karşı tarafı duyamıyordum.

"evet Efsun arkamda baygın bir şekilde yatıyor. Siz gittikten sonra yarasına bakması için doktor çağırdım pansuman ve serum yapıp gitti." dedi ve yine karşı tarafı dinlemeye başladı anladığım kadarıyla Arda ile konuşuyordu.

"Arda bak Efsun'a Asil'in onun yüzünden öldüğünü söyleyemeyiz Efsun buna dayanamaz...
Tedavi görüyor falan deriz.
Öldüğünü öğrenirse bize nasıl bakıyorsa kendinede öyle bakacak;acımayla ve nefretle. "

ALEVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin