Tu sei il mio Destino | Lestappen | b×b | +18

_4_İşte o görüntüler!_

Selamlar cicimm
Wattpad biraz sorun çıkarsa da yeni bölüm geldii
Buyrun efenimm

☆
🎶Cupids Chokehold/Breakfast In America🎶
☆

Max

Gerçekten yorulmuştum. Her şey üst üste geliyordu. Charles'a çaktırmamaya çalışsam da olaylar anlattığım kadar basit değildi. Christian'ın tüm hareketleri batıyordu artık. Yarın buna bir son verip takımdan ayrılacaktım.

Eğer planım işe yararsa -ki kesinlikle yarayacaktı- takıma geri döndüğümde Marko'nun da desteğiyle Christian'ı postalamayı düşünüyordum.Ne var ki sürekli başka bir sorun ortaya çıkıyor yoluma taş koyuyordu.

Uyuyamadığımdan sırtımı yatak başlığına yaslayıp dışarıyı seyretmeye başladım. Penelope uyuyamadığında Kelly ona yıldızları saymasını söylerdi. Oldukça iyi bir kadındı, en azından o zamanlar. Hastanede yaptığımız konuşma aklıma gelince yine canım sıkıldı.

"Öyle mi Max bey? Ben anladım seni."

"Ne saçmalıyorsun Kelly?"

"Horner ile aranızdaki gerginliğin farkındayım. Az çok ne yapmak istediğinin de farkındayım. O yüzden beni kışkırtma diyorum Max."

"Bunları nereden öğrendin hiçbir fikrim yok ama o ima ettiğin şeyi yapmayacağını ikimiz de biliyoruz."

"Yerinde olsam o kadar emin olmazdım."

"Şimdi de tehdit mi ediyorsun? Ne istiyorsun?"

"Sadece babalık yapmanı, lütfen eve gel."

İşte o gün Charles'ı bırakıp tek başıma Monako'ya dönme sebebim bu kadındı. Daha doğrusu bu kadının tehditleriydi. 2 yıl önce ilişkimizin başlarında onun böyle biri olduğunu farkedebilseydim her şey için bu kadar geç olmazdı.

İlişkimiz biteli çok olmuştu. Biz sadece aynı evde yaşayan iki yabancıydık artık. Kelly'e katlanmamın tek sebebiyse Penelope'ydi. Kendi kızım bile değildi belki ama ona çok alışmıştım. O da beni babası bellemişti. İlk yanlışımızı işte tam burada yapmıştık. Penelope Daniil'den çok beni görüyor, beni ondan çok seviyordu. Oysa Daniil benden daha iyi bir babaydı kızına karşı. İlişkimiz Penelope'yi yanlış düşüncelere sevketmişti.

Aslında en başından beri Kelly'nin hala Daniil'e aşık olduğunu düşünmüştüm. Boşanmış bir çifte göre birbirlerine olan bakışları fazla anlamı olurdu. Böyle düşününce ailelerinin arasına girmiş bir fazlalık gibi hissediyorum şimdi. Beni ona bu kadar bağlayan neydi ki? Güzelliği mi? Benden yaşça büyük olması mı? Babasının Nelson Piquet olması mı?

Bunların hiçbir önemi yoktu artık. Yavaş yavaş Penelope'yi kendimden uzaklaştırıp Kelly'den ayrılmak istiyordum. Sıkıntılı dönem bittikten sonra ilk işim bu olacaktı. Düşüncelerden sıyrılıp uyumaya çalıştım.

☆

Max

Uyandığımda ilk başta nerede olduğumu anlayamasam da Charles'ın misafir odasındaydım. Güneş yeni doğmuştu. Erken kalkmayı sevdiğimden vücut saatim her sabah 6 civarı alarm veriyordu. Sabah rutinimi bitirdikten sonra spor odasına girdim. Benim evimdekine nazaran oldukça dağınık görünüyordu. Gerekli antrenmanlarımı yaptıktan sonra karnım guruldamaya başlamıştı.

Charles'ın kapısını tıklatıp birkaç kere ismini söylesem de cevap alamamıştım. Açsam mı açmasam mı diye biraz düşündükten sonra yavaşça içeriye girdim. Beyefendi yastığına sarılmış mışıl mışıl uyuyordu. Dışarıdan süzülen güneş doğrudan yüzüne vuruyordu. Yavaşça parlayan yüzüne yaklaştım. Biraz mesafe bırakıp izlemeye başladım.