Hello everyone
Muzlu sütler içildi mi?
Ben de işte bölüm yazdım
Buyrun efenimm☆
🎶Magic🎶
☆Charles
"Charles, yer değiştirsek olur mu?"
"Bipolar mısın lan sen?"
"Efendim?"
"Bir gelsene benimle."
Lando'yu uyandırmamak için odadan çıkmış oturma odasına geçmiştik.
"Sen neden böyle yapıyorsun oğlum? Hepimizi manyak ettin."
"Ne yapıyormuşum ya anlamadım!"
"Bak bu çocuk seni seviyor, belli ki sen de seviyorsun. Neden işi yokuşa sürüyorsun? Senin peşinde pervane olduğunu görmüyor musun? Sen cesaretini toplayana kadar atı alan üsküdarı geçecek benden söylemesi. Sonsuza kadar seni sevecek değil ya!"
"Bir dakika bir dakika sen neyden bahsediyorsun? Max horluyor diyecektim."
"Hassiktir!"
Pot kırdığımı fark edip elimle ağzımı kapattım. Bir açıklama bekleyen Carlos şaşkınca bana bakıyordu.
"Benden hoşlandığını söylediğin kişi Lando mu?"
Ne kadar inkar etmek istesem de laf ağzımdan çıkmıştı. Başımla onaylayınca elleriyle yüzünü kapatıp kısık sesle küfretti. Bir süre yere bakıp tekrardan bana döndü.
"Son birkaç haftadır şüpheleniyordum ama olmamasını dilemiştim. Arkadaşlığımızı bozmadan bu işin içinden nasıl çıkabilirim Charles?"
"Sen... Ondan hoşlanmıyor musun?"
"Bilmiyorum... Daha önce bir erkeğe ilgi duymadım. Lando'ya karşı hissettiğim duyguların romantik olup olmadığından da emin değilim."
Bir süre sessizce oturduk. Carlos bir şey düşünüyor gibiydi. Ben de onu bölmemek adına çıtımı çıkarmıyordum. Birden ayağa kalktı. Pencere pervazına yaslanıp bir şeyler mırıldandı.
"Onu kaybetmek istemiyorum. O benim en yakın arkadaşım. Uzak durursam işler daha mı kötüye gider? Ama yakın durdukça ben de kontrolü kaybedersem ne olacak? Ya bu herhangi birimizin kariyerine yansırsa... Ah, ne yapmam gerektiği hakkında en ufak bir fikrim yok."
"İçinden geleni yap dostum. Eğer onu sevmiyorsan daha fazla ümit verme."
"Ona ümit verdiğimin bile farkında değildim ki. Belki de en iyisi yarın onunla konuşmam olacak. Şimdi lütfen git ve o Hollanda domuzunun yanında yat. Yoksa ben horultusundan kafayı yiyeceğim."
"Lando'yla uyumak istiyorum demiyorsun da."
"Hadi çok konuşma."
Elimle sırtına pat pat yapıp yatak odalarına doğru ilerledim. Max'in olduğu odaya girdiğimde kendisi 13. rüyasını görmekteydi. Sessizce yürüyüp yatağın ucuna kadar geldim. Max kocaman cüssesiyle tüm yatağı kapladığından köşeye sokulup gözlerimi yumdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tu sei il mio Destino | Lestappen | b×b | +18
RomanceSonunda zorlukla dudaklarımız ayrıldığında güzelliğine hayran olmadan edemedim. Hali hazırda kırmızı olan dudakları şişmiş, burnu ve yanakları kızarmıştı. Yüzü hafifçe terlemiş parlıyordu. Göz kapakları aşağı kaymış gözleri baygınca beni izliyordu...