_14_Sormanın vakti geldi_

394 40 47
                                    

Formula perhizim bitti
Bölüm yazayım dedim
😁


🎶505🎶

Max

Bugün eve dönmeyi planladığımız için sabah uyanır uyanmaz toparlanmaya başladım. Charles hala kalkmamıştı. Gerçi o sarhoşluktan sonra zordu ya... Önceki gece olanlar kafamı karıştırmıştı. Bir an önce oturup konuşmak artık bu konuya bir açıklık getirmek istiyordum.

Charles'ın eşyalarını da aldıktan sonra oturma odasına yöneldim. Karşımdaki görüntüye gülümseyip yaklaştım. Carlos ve Lando koltukta uyuyakalmıştı. Daha doğrusu Lando Carlos'un kucağına yüzüstü uzanmış Carlos da ellerini onun beline sarmıştı. Hafifçe dürttüğümde Carlos Lando'yu uyandırmadan koltuktan kalkıp beni mutfağa çekti.

"Ne var sabahın köründe!"

"Dün erkenden gidelim dedik Carlos, unuttun mu? Hadi kalkın."

"Yok biz gelmiyoruz."

"Ne demek gelmiyorsunuz?"

"Bazı şeyleri düzeltmek için zamana ihtiyacımız var. Daha doğrusu düzeltmem için."

"Dostum dün ne oldu?"

Carlos

Ormanlık patikada ayaklarımızla bembeyaz örtüyü çiğneyerek ilerliyorduk. Hava görünenin aksine soğuk değildi ya da beni heyecandan ter basmıştı. Lando hiçbir şey demiyor arada bir etrafına bakıp başını önüne eğiyordu. Bir şekilde cesaretimi toplayıp konuşmayı başlattım.

"Birkaç hafta öncesine kadar benden hoşlanacağın aklıma bile gelmezdi."

"Biliyorum. Ben de zaten fark etmeni istememiştim."

"Neden?"

"Neden mi?" Elini şu anki durumumuzu gösterircesine kaldırdı.

"Belki bilmeseydin bu hale gelmezdik."

"Sen ne yapacaktın peki? Ben sana çıktığım kızları anlatırken öylece oturup dinleyecek miydin?"

"Evet! Yapmadığım şey değil."

Gözlerinin dolduğunu görmeyeyim diye arkasını döndü. Yavaş adımlarla yaklaşıp elimi omzuna koydum. Hafifçe sıkıp tekrar bana dönmesini sağladım. Çoktan ağlamaya başlamıştı. Dayanamayıp küçük bedenini kendime bastırdım.

"Ne zamandır hoşlanıyorsun?"

"Ge-geçen yıldan b-beri."

Hıçkırmaktan doğru dürüst konuşamayan genci kendimden ayırıp elimle göz yaşlarını sildim.

"Özür dilerim. Bunca zamandır sevgini görmediğim için, seni bilmeden de olsa üzdüğüm için, seni buraya getirdiğim için, sabah söylediklerim için özür dilerim. Beni affetmeyeceğini biliyorum ama ne yapayım elimden de başka bir şey gelmiyor."

"İğrendin mi benden? Malum eşcinsel olduğumu ilk söylediğimde de biraz rahatsız oldun."

"Hayır hayır, olur mu öyle şey? Ben senden iğrenemem ki. Yönelimini öğrendiğimde hislerinden şüphelendiğim için öyle davrandım. Her halükarda senin hiçbir suçun yok. O yüzden lütfen ağlama artık."

Olumlu anlamda başını sallayıp kazağının kollarıyla göz yaşlarını sildi. Kızarmış burnunu sıkıp tekrardan sarıldım. Onun üzülmesi beni paramparça ediyordu. Yüzünü boynuma gömüp sarılışıma karşılık verdi. Olduğu yerden mırıldanmaya başladı.

Tu sei il mio Destino | Lestappen | b×b | +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin