_8_Cenneti ayaklarıma getirmiş gibi_

386 41 45
                                    

Carlando için ayrı bir kitap yazmayı düşünüyorum
Burada çok araya kaynadılar
Yazarsam okur musunuz canlar?
Okursunuz bence


🎶Teach Me How To Love🎶

Charles

"Evet Charles!"

Duyduğum cümlenin şokuyla ağzımdan kaçan şaşkınlık nidasının ardından ikisi de benden tarafa dönmüştü. Elimle ağzımı kapatmaya çalışırken yarı aralık kapıya abanmamla yeri boylayarak kapanışı da yapmış oldum. Üçümüz de dik dik birbirimize bakıyorduk. Sessizliği bozan tabii ki Kelly oldu.

"İti an çomağı hazırla. Naber Charles?"

Max Kelly'nin alaycı sözlerine aldırmadan hızla yanıma yaklaştı. Elini uzatıp kalkmama yardım etti.

"Charles, bir yerine bir şey oldu mu? Sırtın acıyor mu? Gel içeriye geçelim istersen."

"Yo-yok i-iyiyim de... Be-ben konuşmanızı böldüm sanırım. Zaten gitmek üzereydim. Hatta gidiyorum."

Daha da saçmalamadan kapıdan bizi dikizleyen Lando ve Carlos'a el sallayarak arabaya doğru ilerlemeye başladım. Max jetonu yeni düşmüşçesine ben arabayı çalıştırdıktan sonra bağırmaya başladı.

"Hey Charles! Nereye? Ben ne olacağım?"

Garajdan çıkarken camı indirip başımı uzattım.

"Evde görüşürüz Maxie. Kelly bırakır seni!"

"Ya saçmalama! Dursana! Benim arabam o!"

"Bu seferlik ben senin koltuğunu çalıyorum."

Göz kırpıp gazı kökledim. Düşünme kabiliyetimi çoktan kaybetmiştim. Tek isteğim bir an önce eve varıp kendimi odama kitlemekti. İyi bildiğim yollarda ilerlerken dikiz aynasından hızla bana yaklaşmakta olan beyaz araç gözüme çarptı. Bu Kelly'nin arabasıydı. Kelly'nin böylesine yüksek bir hızla beni takip etmesi imkansızdı. Birkaç saniye sonra hizama gelen aracın sürücü koltuğunda tam da tahmin ettiğim gibi Max vardı.

"Charles sağa çek! Hey, kime diyorum?!"

"Bela mısın kardeşim? Bırak peşimi!"

"Belayım! Hadi çek sağa!"

Israr etmesi canımı iyice sıkarken otobanda olmamızı fırsat bilip gaza iyice yüklendim. Haliyle o da yüklendi. Bir o bir ben öne geçerken olay daha da eğlenceli hale gelmeye başlamıştı. Formula'yı aratmayan ufak rekabetimiz eve yaklaşınca sona erdi. Önden varıp hızla arabadan indim. Ben kapıya koşarken Max de inmişti. Bana kızgın bir bakış atıp "Dursana!" diye bağırdı.

Şimdi daha çok korkmuş bir halde merdivenlerden çıkıyordum. Arkamdan sert adım seslerini duyabiliyordum. Koşarak koridoru geçtim, bir nefes kadar arkamdaydı. Odama girdiğim gibi kapıyı kapattım. En azından kapatmaya çalıştım. Son anda ayağıyla kapıyı yakalamıştı. Ben içerden ittirirken o da dışardan ittiriyordu. Gücümün ona daha fazla yetmeyeceğini bildiğimden birden kapıyı bırakıp odamın banyosuna koştum.

Tam hedefime ulaşmıştım ki arkamdan acı bir bağırış sesi geldi. Max ben kapıyı bırakınca duvara çarpmış olmalıydı. Bir dizinin üzerine çökmüş omzunu tutuyordu. Endişeyle yanına çömeldim.

Tu sei il mio Destino | Lestappen | b×b | +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin