Eveeet bölüm geldi. Bol bol oy ve yorum beklemek ben, sizde atmak tmm mı?
Hadi iyi okumalar:)
☆☆☆☆☆
"Şirketi devrettikleri gece evlerinde çıkan yangın sebebiyle bütün ailenin öldüğünü duymuştum."
☆☆☆☆☆
Bu sözden sonra ikiside itemsiz olarak bir süre konuşmadan beklediler. Sessizliği bozan kişi ise Hyunjin olmuştu:
"Hadi artık iş başına dönelim, denetlemen için birkaç şey atacağım ve ben sadece gözden geçireceğim. Normalde seni test etmek için denetleyeceğin şeyleri özenle seçerdim amaa..."Oturduğu sandalyesinden kalkıp Jeongin'in yanına ilerledi ve elini onun omzuna atıp devam etti:
"Ama karşıma böyle tatlı bir asistan çıkınca, fazla zorlamayıp olabildiğince hızlı bir şekilde onunla çalışmak istediğime karar verdim."Jeongin bir omzundaki ele, bir Hyunjin'e bakıp imasını gözden geçirdikten sonra rahatsız olmak yerine huyuna gitmeye karar verdi:
"Yanii, Bay Hwang aslında önceki işimde güvenlik bölümü üzerine çalışmıştım. Bu tatlı asistanınız kasa ve şirkerin güvenliği ile ilgili dosyalardan başlarsa mutlu olabilir belki. Son karar sizin tabiki."Hyunjin karşısındaki gencin kendisinden korkup mesafe koymaya çalışmaktansa karşılık verdiğini fark ettiğinde şaşırmıştı. Ancak memnun olmadığını söylemek yalan olurdu.
Keyifli bir yüz ifadesi ile cevap verdi:
"Hmm, tamam o zaman sen odana geç. Orada senin için bir bilgisayar var. Ben dosyaları atarım sen de hallettiğin zaman bana haber verirsin. Odan benimkinin yanındaki oda. Bu arada istersen başlamadan önce biraz şirketi gezebilirsin."Jeongin anladığını belirtir bir şekilde başını salladıktan sonra saygıyla eğildi ve çıkmak için kapıya doğru yöneldi. Adımlarının durmasına sebep olan şey ise sırıtarak kendisine bakan Hyunjin'in sesiydi:
"Yine de çok ayrılmasan iyi olur, yakın olmak daha iyi. Ne de olsa kişisel asistanımsın."Bunu söyledikten sonra göz kırpmıştı. Jeongin ise ona tatlı bir gülümseme ile karşılık verdi:
"Tabi efendim, ne de olsa kişisel asistanınızım."Jeongin odadan çıktıktan sonra Hyunjin düşüncelere daldı. Aslında iş başında flört ettiği için kendisine kızıyordu ama böyle tatlı ve en önemlisi 'huyuna giden' bir çocuk karşısında kendini tutamamış olması onun suçu değildi öyle değil mi?
...
Minho tıklatılan kapı ile bakışlarını o yöne çevirdi:
"Gel."Çalışanlardan biri içeri girmişti. Minho'yu bekletmeden konuşmaya başladı:
"Bay Lee benden istediğiniz bilgilerle uyuşan insanları araştırdım. Kore'deki bütün insanları incelemem gerektiği için biraz zamanımı aldı ama verdiğiniz şartlarla uyuşan fazla insan yoktu zaten."Minho kızın elindeki dosyayı alıp incelemeye başladı. 30'a yakın fotoğraf ve fotoğraf sahiplerinin bilgileri ile doluydu. Bir yandan kız ile konuşuyordu:
"Buradaki bütün insanlar 19-22 yaşları arasında önceden zengin olmasına rağmen bir nedenden dolayı iflas etmiş olan erkekler mi?"Çalışan:
"Evet efendim, hepsi bu kategoriye göre seçildi."Minho dosyayı biraz daha kurcaladıktan sonra kaşlarını çatarak kıza döndü:
"Eksik olmadığına emin misin?"Çalışan:
"Kore sınırları içerisinde bilinen bütün hepsini toparladım efendim. Eğer aradığınız kişi yabancıysa yada aradığım bilgileri yurt dışındaysa ulaşabileceğimi pek sanmıyorum efendim. Kore içindekilerin tamamını toplamak bile bayağı zordu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE ~H~ Minsung
FanfictionLee Minho Kore'nin en büyük şirketlerinden biri olan Lee Şirketi'nin patronuydu. İşleri mükkemel bir hızla ilerleyip başarısına başarı katıyordu. Tâki... "H" kod adı ile bilinen, bütün kore polis teşkilatının peşinde olduğu profesyonel hırsız, Lee Ş...