Sabahın köründe de bölüm yayımlamamış olmayalım bari demi?
Bakın 1703 kelime olmuş lütfennn bol bol oy+yorum tmm mı?
Tutmuyom daha hadi okuyun hehe.😁
☆☆☆☆☆
Büyük olan aniden aklına gelen fikirle yüzüne sinsi bir gülümseme yerleştirerek gri saçlıya döndü:
"Öyleyse...
Biraz eğlenmeye ne dersin?"☆☆☆☆☆
GECE 12 SULARI
Jisung:
"Sen manyak herifin tekisin. Sana uyan aklımın ağzına sıçayım ben."Minho buna karşılık kıkırdadı:
"Kore'nin bir numaralı hırsızının bu kadar ödlek olacağını tahmin edememiştim."Jisung:
"Ciddi bir amaçla buraya gelmiş olsaydık o kadar dert etmezdim. Ama şuan nerede olduğumu bilen tek kişi buraya eğlenmek için gelen bir psikopat."Minho bu sefer keyifle kahkaha atmıştı:
"Merak etme, o psikopat buraya evinden daha alışkın."Jisung:
"Tabi canım, ne demezsin? Bir senden kurtulayım, ilk işim gazetecilere eğlenmek için kafes dövüşlerine katıldığını söylemek olacak. Onların bu bilgiye vereceği parayla hırsızlık yapmayı bile bırakabilirim."Minho:
" 'Hm hm, 'H' size bilgi getirdi. Hemen hesaba para yollayın.' Eminim seni polise vermelerinden önce paranı almış olursun."Gri saçlı omuz silkmekle yetindi.
Onlar konuşmayı bitirdiğinde girdikleri karanlık koridorun sonuna gelmişlerdi. Sıradaki kapıdan içeri geçtiklerinde kulaklarına gelen tezahürat ve yuhalamaların gürültüsü Minho'ya yıllardır alıştığından farklı gelmezken, Jisung'ta az da olsa bir anımsama hissettirmişti.
Gri saçlı iki iri yarı adamın kapıştığı büyük kafesin tribünlerine yönelirken büyük olan başka bir yöne adımlamaya başlamıştı.
Jisung bunu fark ettiğinde hızlıca kızıl saçlının peşine takıldı:
"Nereye gidiyorsun?"Minho gayet sakin bir şekilde cevapladı:
"Kayıt yaptırmaya."Jisung:
"Ne yani, dövüşlere mi katılacağız? Artık senin tam anlamıyla keçileri kaçırdığına eminim. Sadece tribünlerde izlemek bile etraftaki değişik tipler tarafından bıçaklanabileceğimiz anlamına geliyor. Bir de içerde yaşam mücadelesi mi vereceğiz?"Minho gözlerini devirerek arkasında yaygara koparan gence döndü:
"Sen katılmayacaksın, ben katılacağım."Kızıl saçlı başka bir açıklama yapmadan yoluna devam ederken Jisung hala anlamaz bakışlarla onu takip ediyordu.
Kısa süre sonra gürültüye biraz uzak bir köşede oturan, kendilerinden cüsse ve yaş olarak büyük iki adamın masasının önünde duruyorlardı.
İlk konuşan tabiki Minho olmuştu:
"Bu geceki meydan okumalara katılmak istiyoruz."Adamlardan biri kafasını kaldırıp ikisini de süzdü:
"Giriş şartını yerine getirdiniz mi?"Minho:
"Aslında kapıdaki korumalar kontrol etmişti ama, gösterelim."Onun bunu söylemesiyle Jisung kısa kollu bol tişörtünün sol kolunu omzuna kadar sıyırdı. Minho ise yan dönüp sıfır kollu tişörtününden rahatça belli olan sol omzunu göstermişti. Bunu yapmış olmaları, ikisininde omzunun hafif aşağısında bulunan küçük siyah dövmeleri gözler önüne sermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE ~H~ Minsung
FanfictionLee Minho Kore'nin en büyük şirketlerinden biri olan Lee Şirketi'nin patronuydu. İşleri mükkemel bir hızla ilerleyip başarısına başarı katıyordu. Tâki... "H" kod adı ile bilinen, bütün kore polis teşkilatının peşinde olduğu profesyonel hırsız, Lee Ş...