4. Bölüm

4.3K 117 66
                                    

°°°°KOKU°°°°



Antreman başlayalı neredeyse iki saat olacaktı. Ofiste oturmuş iki gün sonrası için program hazırlamıştım. Berkan Kutlu'nun evinde vlog çekimi yapacaktım. Son kez programın üzerinden geçtim ve tabletimi kapatıp büyük siyah deri çantama koydum.
Siyah çantamdan tayt ve sporcu sütyenimi çıkardım herkes gidince birkaç tur koşacaktım. Eşyalarımı masanın üzerine koydum, eğer daha gitmedilerse diyede uzun kol sweetimide çıkardım çantamdan.

Ofisin kapısını kilitleyip üzerimdeki siyah pantalon ve beyaz gömlekten kurtuldum. Spor siyah taytımı giydim üzerimede spor sütyenimi,ne olur ne olmaz diyede uzun salaş sweetimi.
Simsiyaha bürünmüştüm yine siyah rengi çok seviyordum.

Plastik bardağımda kahvem bitmişti karşıda büyük masanın üzerinde duran hazır filtre kahveden ilave ettim üzerine. İçmesem iyi olurdu ama uykum vardı. Bu ara uyku düzenim hiç iyi değildi. Çünkü hayatım yolunda gitmiyordu.

Elime plastik kahve ile dolu bardağımı alıp ofisten çıktım.

Antrenmanın olduğu yere indiğim zaman bayası gidiyordu. Kerem beni görünce gülümseyip el salladı. Bende ona el salladım.

"Açelya geç kaldın bize katılmak için." Dedi Kerem. Barış onu duyunca bana doğru döndü. Gözlerini kısmış bana bakıyordu onu umursamadım.

"Siz gittiğiniz zaman koşacağım bende, sizi bekliyorum gidin diye."

Berkan yanımıza gelip kolunu Kerem'in omuzuna attı. "Bizi kovuyormusun." Dedi.
"Çok çalıştınız biraz dinlenmenizde gerek." Dedim gülümseyerek. Elimdeki kahveden bir yudum aldım.

Barış'ta yanımsa gelip kollarını göğüsünde bağladı.
"Benden sana bir tavsiye koşacaksan kahve içme çünkü kusacaksın." Ona göz devirdim.

"Ben alışıkım, kahve içip koşmaya. Tavsiyelerini kendine sakla."Dedim. Onunla muhatap olmak istemiyordum.

" Haklı ama.. Neden böyle dedin? " Dedi Berkan.

"Aranızdaki bu gerilim neye?" Dedi Kerem.

"Aramızda gerilim yok. Kim dese aynısını onada derdim. Tavsiyeye ihtyacım yok." Dedim yüksek sesle. Onunla aynı ortamda durmak istemiyordum.

Kerem gülerek ellerini havaya kaldırdı.
"Sakin ol şampiyon." Dedi.
"Savaş çıkmadan biz gidelim kardeşim." Dedi Berkan ona.
"Kusura bakmayın ama büyüten sizsiniz.d"Dedim. Kahvemi yudumlamaya devam ederek.

" Biz kaçtık. "Dediler ikiside hızlı adımlarla bizden uzaklaşarak.
" Hey böyle ayrılmayalım size kötü bir şey demedim." Dedim üzgün sesimle.
"Şakalaşıyoruz.. Daha bizi tanımamışsın üzüldük."Dedi Berkan. Rahatlıkla nefes aldım. Bana kızdılar sanmıştım.

Barış'a doğru döndüğümde hala elleri göğüslerinde beni izliyordu. Dişlerimi sıktım. Neden gitmiyordu. Biran önce gitsindi. Rahatlıkla koşmak istiyordum.

Bardakta birkaç yudumluk kahve kalmıştı. Ama içemeyecektim. Elimde tuttum plastik bardağı.

"Sende gidermisin artık?" Dedim herkes gitmişti. Bir o birde ben kalmıştık birde ofiste birkaç kişi.

"Ben daha çalışmalarımı bitirmedim."

Kaşlarımı çattım. Burada mı olacaktı?
Benim kısmetim yoktu zaten.

"Iyi."Dedim. Arkamı dönüp çöp kofasına doğru adımladım. Kahvemi atmak için. Arkamdan geliyordu.

" Arkamdan neden geliyorsun? " Dedim.
Güldü."Çizgiden başlayacağım koşmaya senin peşinde değilim merak etme." Dedi.

AŞK ÇIKMAZI : Barış Alper Yılmaz, ff. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin