15. Bölüm

6.2K 115 50
                                    


Dil altı haplarınız hazırsa ve odanızda yalnızsanız başlayalım 🤤🤤

Barışmamızdan sonra bir hafta geçmişti. Barışmamız diyordum ama barışmışmıydık bilmiyorum. Bir haftadır burnundan getiriyordum.

İntikam için ona Berkan ile bir oyun oynamıştık. Berkan hat alıp beni bir erkek arkadaşım gibi mahsus mesaj yazmıştı. Buluşmak falan için. Numarayı Barış defalarca aramıştı. Ama Berkan açmıyordu. Baya bir çocukçaydı ama kıskansın istiyordum.
Bu akşamda ona söylemiştim erkek arkadaşım olmayan erkek arkadaşımla kahve içeceğimizi ve onun kahvr koleksyonuna bakacağımızı. Güzelce hazırlanıp dışarı çıkmıştım çünkü geleceğini zaten biliyordum.

Yarım saatin içinde gelip beni almıştı ve küplere binmişti. Giydiğim elbiseyi ve sayre görünce. Ben zorla, pek zorla sayılması arabaya tıkamıştı ve şimdi iki saat şehirden dışarıda bir yere gelmiştik. Araba boyunca kavga etmiştik.

Şimdide arabadan inmek istemiyor gibi yapıyordum. Ama arabaya doğru eğildi.

Beni kucağına almasıyla arkadaki çantama uzandım.
"Dur, dur çantamı alayım.."Dedim.
" Ne var o çantada altınların mı? Elinden bırakmadın bir türlü."Dedi sinirle. Almam için bekledi. Çantamı boynuma astım düşürmemek için keza içindekini kaybetmek istemiyordum. Mahsus omuzuna vuruyormuş gibi yaptım. Yavaş yumruklarımla. Gülmemek için gene kendimi zor tutuyordum.

" Debelenme boşuna bırakmayacağım seni."Dedi sert sesinle. Hiç bırakma beni yakışıklım. Hiç bırakma.

Küçük bungalov tip evin önünde duraksadı ve cebinden anahtarı çıkarıp kapıyı açtı.

" Neresi burası? " Dedim merakla.
" Ikimiz içindi, şehirden kaçıp kafa dinlememiz için. Sadece ikimiz için ama artık ikimizin değil." Dedi beni yere indirip kapıyı kilitledi ve kilidi cebine koydu. Kaşlarımı çattım. İçerisi küçüktü küçük bir koltuk vardı bir televizyon ve küçük bir mutfak. Karışdada sadece bir kapı büyük ihtimal yatak odası. Banyo yokmuydu? Ev küçüktü ama aşırı derecrde eşya vardı ve biblo, vazo, değişik şeyler.

"Çık şimdi çıkabiliyorsan, camlarda demirler var." Dedi küçük koltuğa yayılarak oturdu. Boynumda duran küçük çantama baktı. Gülecek gibi oldu ama sonra hemen kendini toparladı.

"Korkuyorum artık senden bıçak falan mı var bunun içinde anlamadım ki ne var. Neden bırakmıyorsun bunu?" Dedi.

"Sana ne çanta benim çantam. Çeyizim vardır belki içinde.."Dedim.
" Bukadar az mı çeyizin?" Dedi. Gülmemek için zor tuttum kendimi.
" Evlenilecek adam olmayınca piyasada insan çeyiz yapmaya başlayamıyor malesef."Dedim.
Laflarıma karşı bozuldu.
" Evlilik düşünen adamları nedense canından çok sevdiği kadınlar şımarıklık için bırakabiliyorlar. Ondandır. " Kısasa kısas yapıyordu.

Sinirlenmeye başlıyordum oysaki sinirlenmeye hakkım yoktu bir haftadır burnundan getiriyordum ve nede desem gıkı çıkmamıştı ama bu son yaptığım onun içinde son noktaydı.

"Ben seni bırakmadım. Zamana ihtyacım olduğunu söyledim."Dedim sert sesimle.
"Bir haftadır burnumdan getiriyorsun ve inan benim sabrım kalmadı artık."Dedi.

Benimde kalmadı sabrım artık sevişelim.

Damarına basmak için konuştum.
"Bu geceye kadar yalnızdım ama bu gece ne olurdu bilmem.."Dedim ayakta dikilmeye devam ederken. Berkan ile kurduğumuz oyuna devam ediyordum. Kısasa kısas. Üzerimdeki deri ceketi çıkarıp askıla astım. Ona döndüğümde sinirle yumruğunu sıkıyordu.

" Ne olacaktı bu gece, ne yapacaktın? " Dedi aya kalkıp bana doğru gelirken.

Çok yakışıklıydı. Çok özlemiştim onu. Kalbim deli gibi hızlandı her bir adımında. Siyah sımsıkı v yaka t-shirtünden pazuları kabarmıştı. Altında sadece siyah dizlerindede cebi olan eşofman vardı ve siyah nike spor ayakkabıları. Simsiyahtı. Sanki yastaydı.

AŞK ÇIKMAZI : Barış Alper Yılmaz, ff. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin