Geçen bölüm hiç yorum yoktu canlar. Açıkçası biraz moralim bozuldu. Onun için biraz ara veriyorum.
°°°ÖPÜCÜK°°°
Sıcak dudaklarını alnımdan çekip benden ayrıldı. Ben daha etkisinden çıkamamışken sıcak eli elimi tuttu.
"İzlemiyoruz ya onun için.." Dedi birleşen ellerimize bakarak. Tamam anlamda başımı salladım.
Kapıyı açıp beni arabasının ön koltuğuna oturmam için yönlendirdi.
"Nereye gidiyoruz?" Dedim ön koltuğa oturarak.
"Tekneye." Dedi kapımı kapatıp kendiside sürücü koltuğuna oturdu.
Kemerimi bağladım ve ona karşı döndüm.
"Seni teknen mi var?" Dedim şaşırarak.
"Kiralık evet. Ama açılmayacaz marinaya gidiyoruz." Dedi.
"Bilmiyordum." Dedim önüme dönerek.
"Benim hakkımda sen bir şey bilmiyorsun zaten, ama öğreneceksin." Dedi arabasını çalıştırıp yola koyulduk.
Yan aynadan gözüm arkaya kaydı. Hala bizi takip ediyordu Altay."Geliyor arkamızdan." Dedim dışarısını izlerken.
"Evet farkındayım. Kendimi aksyon filmlerinde gibi hissediyorum."Dedi gülerek.
" Makas falan atma bak korkuyorum ben." Dedim ona dönerek.
" Ceza yemeye niyetim yok." Dedi normal bir şekilde arabasını sürmeye devam etti." Anlamıyorum ki neyin peşinde, bizi takip edeceğine çalışsa en azından başarılı olur."Dedim.
" Belli ki sana okadar çok güveniyor ki konduramıyor başkasınla olabileceğini."Kaşlarımı çattım. Onun hakkında konuşmak istemiyordum.
"Ben onu çoktan bitirdim konuşmakta istemiyorum onu." Dedim.
"Ama o hala bitirmemiş baksana... Kaç saattir peşimizde."
"Başka işi yok çünkü."
"Seni rahatsız ediyor mu evine gelip?"
"Hayır..Sadece huzursuz etmek istiyor bence." Dedim.
"Rahatsız ederse söyle."
"Ben haledebilirim." Dedim önümdeki yolu izlerken.
"Sen yinede söyle." Dedi sert sesi.
"Söylerim öyle bir şey olursa."Yirmi dakikayın sonunda marinaya gelmiştik. Şimdi tekneye doğru Barış ile el ele yürüyorduk. Karşıdaki tekneyi görünce yüzüm düştü.
"Lütfen bu 'Barbaros' yazan teknenin yanındaki tekne olduğunu söyleme." Dedim.
Yüzüme doğru bakıp kaşını kaldırdı.
"Evet neden?"
"Bu tekne Altay'ın arkadaşının ve evet bak orada takım arkadaşlarından birkaçı şimdi direk oraya gelecek."Güldü.
"Daha iyi işte rahatça bizi izler."
"Bunun neresi iyi. Bizi yakından görebilecek."
"Görebilir ama duyamaz."
"Ne farkeder. Konuşsak ne konuşacağız ki?" Dedim.Tam teknenin yanından geçerken İrfancan ağabey bize el sallayıp bağırdı.
"Açelya..selam gençler." Dedi.
Barış gülerek el kaldırdı.
"Selam.." Dedim bende.
"Doğruymuş demek Açelya..inanmadım Altay'a ama görünce emin oldum." Dedi kenetli ellerimize bakarak.
"Ne anlattı bilmiyorum ama beni biliyorsunuz ağabey."Dedim.
Evet anlamda başını salladı." Rahatsız ederse seni söylemen yeterli. Bir cümle vardır bilirmisin kedi yiyemeyeceği ciğere mundar olurmuş." Dedi. Ne dediğini anlamasamda baş selamı verip Barış'ı tekneye doğru çekiştirdim.
Arkamdan gülüyordu. Komik olan ne vardı?
"Gülme neden gülüyorsun."Dedim ince basamaktan yürümeye çalışarak.
" Öyle işte gülesim geldi."
Rahat bir nefes verdim ayağım zemine bastığında. Keza sudan korkmuştum. Dışarıda büyük masa ve koltuklu yere oturdum.
Barış karşıya bakıyordu.
" Doğru tahmin geldi bak bize bakıyor."Dedi. Başımı çevirip o yöne bakmadım. İstediği kadar baksındı." Kahven var mı? " Dedim.
" Var."Dedi.
" Nerede gösterirmisin, kahve içmek istiyorum." Dedim ayaklanarak.
" Ben sana yaparım." Dudaklarımı yaladım." Bana kahve mi yapacaksın?" Dedim.
" Evet ikimize kahve yapacağım." Dedi ikimiz kelimesini vurgulayarak.
" Tamam ozaman ben oturayım." Dedim oturduğum yere tekrar oturdum. Oda içeriye doğru girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ÇIKMAZI : Barış Alper Yılmaz, ff.
Fanfiction"Seninle bir gece birlikte oldumuz için buraya antreman yaptığım yere nasıl gelebilirsin? Ne hakla?" "Senin için gelemedim buraya iş için geldim." Şaşırarak baktı yüzüme. "Bu arada o gece o adamın sen olduğunu bilseydim asla ama asla seninle birlikt...