Bölüm 16: Tatil

2K 97 32
                                    


Sıcak havalardan herkese
merhaba 😁

Bu sıcakta nasıl yazdım bilmiyorum ama, yeni bölümü yazdım 😇

Yazı hatalarım ola bilir,benden söylemesi.

Yorum yapın çünkü sıkıldım sohbet edelim😊

İyi okumalar...

💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫

Gözümden gelen yaşlara engel olamadım, kalbimde sanki fırtına çıkmıştı.

Aklımda şimdi iki şey vardı, ya gidip İrem’in saçını başını yolacak, ya da sakin kalıp sorun çıkarmayıp geri dönecektim.

Düşecek gibi olduğum da, arkamdan büyük bir bedenin bana sarıldığını hissettim. Arkama dönüp kim olduğuna bakmadan bende ona ağlayarak sarıldım.

"Tolga rahat bırak onu !" diye kolumdan tutup beni geri çekti, bizi ne zaman gördüklerini bilmediğim Koray.

"Asıl sen bırak, beni ! Dokunma bana ! Pislik !" dedim sinirle.

“Dilek saçmalıyorsun şu an !"

"Ben mi saçmalıyorum sen mi ? Sen git İrem’i öp, hatta yetmiyorsa getir bizim evde tövbe tövbe ! RAHAT BIRAK BENİ !" Dedim iç atarak ağlarken.

"Tamam hadi gel gidelim, güzellik" dedi Tolga bana, elimden tutup kendisine çekti ve belime elini koyup sıkıca kendine çekerek birlikte gittik.

Koray’ın bakış açısından..

Gitti. Tolga'yla, Arkasını döndü ve gitti. Oysa ki her şeyi yanlış anlamıştı, ve beni artık dinlemeyeceğini de çok iyi biliyordum.

"Üzülme Koraycığım, hem o kız kim ki ona üzüleceksin değil mi ?" Dedi İrem.

"Git başımdan İrem, kalbini kırmak istemiyorum"

"Aa sen beni kıramazsın canım, ayrıca biz artık sevgiliyiz aşkım" dedi.

“NE ? SAKIN SAKIN BİRDAHA AĞZINDAN BU SÖZ ÇIKMASIN İREM"

"Ama niye öyle diyorsun, sevgilim?"

"İREM, BİR YANLIŞLIK OLDU TAMAM MI, SEN ANLAMAK İSTEMİYOR OLABİLİRSİN  AMA BENİ ÖPEN SENDİN İREM ! Şimdi lütfen git, bir sürede karşıma çıkma" dedim ve hızla düğün salonuna gittim.

Bizim masaya geçtiğimde Dilek yoktu, herkes sohbet ediyordu.

"Oğlum Dilek nerede  birazdan geleceğim dedi en son?" Dedi Efe abi. Ne diyecektim, kızın beni İrem’le gördü mü diyecektim ?

"Iı evet lavaboya gitmişti, merak etmeyin" deyip oradan ayrıldım, dışarı çıktığım Tolga ve Dilek’i gördüm.

"Dilek konuşalım mı biraz ?" dedim.

"İSTEMİYORUM ! Rahat bırak beni" dedi Dilek Of ben ne yapacaktım şimdi.

Hem ona ne oluyordu, ben biriyle sevgili olamaz mıydım ? Olamazdım, hem de o kişi İrem’se. İrem her şeyi alt üst etmişti.

"Tamam güzellik, ağlama sen. Koray sen git biz birazdan geliriz" dedi Tolga onunda eline fırsat geçmişti tabi. Kahretsin.

Onu bu pisliğin yanında bırakmak istemesem de, oradan ayrılmak zorundayım. İçeri girdiğimde, annemler hazırlanmış bizi bekliyorlardı.

"Dilek kızım nerede Koray, eve gidiyoruz artık oğlum" dedi annem.

"Dilek, hah geliyor anneciğim" dedim.

Dilek'le Tolga geliyorlardı Dilek kendisini toparlamıştı. Yüzüme bile bakmıyordu. Sanki ben burada yoktum.

Toplanıp evimize gittik, babasının dediğine göre yarın İzmir’e kendi evlerine gideceklerdi 1 haftalık tatilini orda geçireceklerdi birlikte.

Bana küsmüştü eve geldiğimizden beri hiç benimle konuşmamıştı. Benden küs gitmesini istemiyordum. Kendimi ona anlatmama izin vermiyordu. Of hepsi İrem yüzündendi, peki Dilek niye üzülmüştü buna ? Niye küsmüştü ? Küsmesin bana.

Ev arkadaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin