Bölüm 19: Hayal kırıklığı

2.2K 90 22
                                    


"Söyle bakalım bu yeşil gözler sana neyi anımsattı ? Benim için yarım kalan aşk ve hayallerimi anımsatıyor" Dedi Caner.

Caner bana çıkma teklifi ettiğinde 16 yaşındaydım, ve kimseyi hayatımda istemiyordum. Onu reddetmiştim. Hiç değişmemişti, her şeyi, düşüncesi bile aynıydı, hala onunla ola bileceğime inanıyordu.

"C-Caner sen böyle bir adam olamazsın, bırak bırak beni"

"Seni bulmuşken kolay kolay bırakmam. Seni istiyorum neden anlamıyorsun bunu"

"Tamam şimdi konuşulacak bir mesele değil bu, bırak beni gideyim"

"Daha yeni başlıyoruz Dilek hanım" Demişti ki, Koray Caner’i hızla üstümden çekip dövmeye başladı.

"Koray ! Dur dur"

"Sen kim oluyorsun da, ona dokunuyorsun ulan !" diye yumruklarını Caner’e savuruyordu.

"Caner benim arkadaşım Koray ! Bırak onu" dedim. Korayı çekiştirerek.

"Arkadaşınsa doğru düzgün konuşsun seninle !" Dedi Koray bana.

"Bir dakika ya sana ne oluyor bilader, ben kiminle ne şekilde konuşacağımı sana mı soracağım" dedi Caner. Eyvah işler yine karışacak.

"Evet ! Gerekirse soracaksın! Bir kızla, bir kadınla böyle onu korkutarak sohbet falan edemezsin sen. !" Dedi Koray.

"Ya tamam hadi sakin olun, hadi çıkalım buradan, sonra konuşuruz" dedim. Zor da olsa hepsini eve getirmeyi başarmıştım.

Kanepede oturmuştuk, ben Caner’in yanağı fazla morarmasın diye yanağına buz tutarken, Ayça da Koray’ın patlayan kaşına pansuman yapıyordu.

"Dilek hadi gidip birlikte yatalım, Mineyle uyuduğumuz günlerdeki gibii" dedi Koray.

"Yuh abi" dedi Ayça

"Uyumak mı ? Ne konuşuyor bu Dilek" dedi Caner.

"Çüş kanka, bu kadar hızlı olmaz ama, yürümüyor koşuyor sanki kıza, tabi sarhoş ya, yarın bu dediklerini hatırlamaz bile “ dedi Yağız.

"Hadi, her kes kendi odasına çıkın uyuyun. Yorucu bir gün oldu, saat geceni 2'si. Sarhoşken ne çok konuşuyorsun sende be Koray. Hadi Caner sende git artık geç oldu" dedim.

"Ne konuştum ki ben yaa, yine karpuz benim başımda patladı" dedi söylenerek Koray.

Caner’i geçirmek için kalktım, diğerleri de odaya çıkmak için kalktılar.

"Konuşacaklarımız bitmedi daha, Dilekciğim, seni istiyorum ve alacağımda" dedi ve gitti.

Ben bu adamdan korkmaya başladım artık, ne aşkmış arkadaş ya. Kapıyı kapatıp, odama çıkmak için arkamı döndüğümde, Koray hızla beni duvar ile arasına aldı.

Boyu uzun olduğu için kafamı kaldırarak ona baktım. "Yahu ben sana git uyu demedim mi ? Gidip uyusana, çocuk musun sen, ben mi uyutayım seni be adam ?"dedim

"Caner kim ? Önce bunu anlat sonra istersen sen uyuta bilirsin benii" dedi yüzüme eğilerek. Of ne yapacağım ben şimdi ?

"Tamam anlatacağım, âmâ önce çık bir duş al kendine gel leş gibi alkol kokuyorsun hadi" dedim, hem ben anlatacaklarımı toparlayacaktım bu sürede, hem de o kendini toparlardı.

"Kokuyorum değil mi ? Kötü kokarsam iğrenirsin ki benden, ben çıkıp duş alayım o zaman, unutma konuşacağız" dedi. Hemen yukarıya odaya çıktı.

Anlamıyorum benim ondan iğrenip, yada iğrenmememi niye umursuyordu. 

Bende odaya çıktım, kızlar yataklarındaydı, telefonla, uğraşıyorlardı. Pijamamı giyindim ve yatağa yattım, sakince gözlerimi kapadım. Kapı çalınmadan içeriye Koray’ın girmesiyle pardon, direkt odaya dalmasıyla, gözlerimi açtım.

Ev arkadaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin