Bölüm 10: Ruh

15 5 1
                                    

"İyi ki birbirimizi bulmuşuz"

Ses en büyük sorun sesti. Herkes bana bağırıyor beni suçluyordu ama ben nedeni anlayamıyordum.

Mağarada kalmamız benim suçumdu neden mi? Çünkü ben inatçılık yapmıştım, eğer o ödülü baştan onlara verseymişim "bilmediğim ödül" ben o çantayı oradan almak zorunda kalmazmışım.

Ben hala olduğum yerde, Yusufla donmuş bir şekilde dururken, onlarda bağırmaya devam ediyordu. Ben artık bu gürültüye dayanamıyordum başım patlamak üzereydi çaktırmadan göz yaşlarımı silip Yusuf'un elini yavaşça belimden çektim ve ayağa kalktım o da benimle ayağa kalktı ve öfkeyle konuşmaya başladım;

"Hayırdır da hayırdır. Siz kendinizi ne sanıyorsunuz? Kusura bakmayın ama ben sizin öyle rahatlıkla suçlayabileceğiniz insan değilim. Burada suçlu aramayın çünkü burada bir suçlu varsa o da sizsiniz. Alaca beni şaşırttın iyi rolü yaparak kötüye döndün. Beyza sana yorum yok çünkü bu ikinci biliyorum huyunu Buse bana laf etmeden önce ilk önce kendine bak utanmasan ayakkabım kirlendi diye ağlayacaksın. Fatih ben şok herkesden bekler senden beklemezdim ama teşekkür ederim bana gerçek yüzünüzü gösterdiniz bundan sonra benden size hayır yok ne halimiz varsa görün ödülü de kendiniz bulun."dedim. Haklıydım burada Yusuf dışında herkes suçluydu, eğer o da bir şey deseydi beni suçlasaydı o da suçluydu dediğim gibi adalet severim.

Herkesin yüzüne tekrar bakıp sonra mağaranın içinde ilerlemeye başladım mağarayı küçük sanıyordum ama içinde görülmeyen bir koridor varmış. Geri dönüp çantadan bir tane daha fener ve bir kaç atıştırmalık aldım ve o koridora girdim sonunda ne vardı ne olabilirdi bilmiyorum ama ben onlarla bir saniye daha duramazdım.

İlerliyorum fenerle aydınlanmış bir yolda, bir fener yolu ne kadar aydınlatabilir ki bilmiyorum.

"Yalnız gidebileceğini düşünmüyorsun değil mi?" Dedi Yusuf yanıma gelerek.

"Aslı da gidebileceğimi düşünüyorum."

"Zeynep saçmalama ne gitmesi, yolun sonu nasıl bilmiyoruz."

"En fazla kapalıdır ne olabilir ki?"

"Tamam, Zeynep kızgınsın anlıyorum ama geleyim."

"Sakın kalbini kırmak istemiyorum beni her zamanki gibi tek başıma bırak."

Dedim ve koşmaya başladım bana yetişemesin diye. Yalnız kalmak istiyordum, onsuz olmak istiyordum geriye dönmek istiyordum. Uzun bir koşudan sonra karşıma iki yol sağ ve sol olmak üzere hiç düşünmeden sağ tarafa girdim. Dışarıdan küçük bir yere benziyordu ama bildiğim mağaraydı yakında yer altına doğru da iner. Biraz yürüdükten sonra duvarda yazılar ve çizimler görmeye başladım, ne demekti taş devrinden mi kalmaydı anlamıyordum. Duvarları incelerken bir yazı dikkatimi çekti.

"Neden bırakıyorsun beni"

"Seni tekrar bulabileyim diye"

"Ya beni kaybedersen"

"O imkansız işte"

Neydi bu şimdi burada aşk mı yaşanmıştı yoksa başka şeyler mi vardı? Az daha ilerlediğimde bir yazı da dikkatimi çekti, duvarlar yazı doluydu ama bu da ilginç bir yazıydı.

"Bak gördün mü buldum seni"

"Bulamasaydın keşke"

"Neden?"

"Çünkü sen kötü bir adamsın"

Sanki uzun bir aradan sonra yazılmış gibiydi bu yazı. Okuyamadığım yada silinmiş bir çok yazı vardı duvarda ve karşımdaki duvarda kocaman yazılmış şekilde bir yazı gördüm ve bu benim içimi ürpertiyordu.

"Bırak beni"

"Sevdiğim kadınları bırakmam biliyorsun"

"Biliyorum, ruhlarını alıyorsun"

"Evet ve senin ruhun çok güzel"

"Ama bende sana verecek ruh yok"

Bir adım daha atmamla kırılma sesi gelmesi bir oldu neye basdığımı görmek için ayağımı kaldırdığımda gördüğüme inanamadım ve fark etmeden bir çığlık attım. Bu bir kafatasıydı ruh almak derken öldürüyor muydu? Ben nereye düşmüştüm böyle? Korksamda dahası var mı diye merak ediyordum. O yüzden telefonumun fenerini açıp etrafa öyle baktım ve bir çığlık daha kopardım bu etrafımda gördüğüm şeyler gerçek olamazdı ve olmamalıydı. Sağıma döndüğümde ise son çığlığımı attım.

"GİREN RUHUNU VERMEDEN ÇIKAMAZ"  Yazıyordu büyük harflerle ve ben donup kalmıştım.

Yusuf'un Anlatımıyla;

Neden böyle davranmışlardı ne gerek vardı. Çok sinirliyim ve bu sinirle gidip kalp kırıcam, onlar nasıl benim sevdiğimin kalbini kırdıysa bende öyle kırıcam ve inanın bu hiç zor olmayacak.

Geri döndüm ve gözüm direk Alaca denen herifi aradı nasıl bir insandı ya Zeynep ona iyi davranmıştı peki ya o, o tamamen Zeyneb'i yıkmıştı. İşte oradaydı arkasını dönmüş Beyza denen kişiyle konuşuyordu.

Onun yanına gittim, "Alaca!" Diye bağırdım ve bana dönünce yüzüne bir tane yumruk geçirdim. Oh canıma değsin üzerine kafa da geçirdim. Tam onu yerde sürecektim ki, Fatih beni tuttu. Ama ben kolumu geri çekip ona bir yumruk daha yedirdim.

Tam ayağa kalkmıştım ki bu sefer atak ondan geldi. O da bana bir tane geçirdi.

Buse bağırıyor, Fatih bizi ayırmaya çalışıyor, Beyza yapma Alaca diye bağırıyordu inanamıyorum bu kıza ya bu ne ki bu nasıl umursamazlık, bu nasıl yüzsüzlük.

En sonunda Fatih bizi ayırmıştı. Benim dudağım patlamış, onun ise yüzü patlamıştı. Bana dönerek;

"Senin derdin ne olum" dedi dersim mi ne derdim sensin?

"Gerçekten farkında değil misin?"

"Hayır değilim." Allahım sana bana mukayet ol Yarabbim.

"Gel ben sana vardırayım." Dediğim sırada bir çığlık koptu. Zeynep dedim, Zeynep iyi değildi.

Bütün herşeyi bırakıp ona doğru koştum hemde son hızda, bir yol ayrımına gelmiştim tam o sırada tekrar bir çığlık duydum gerçekten Zeyneb'e bir şey oluyordu ve ben gerçekten korkuyordum. Sadece hissetim ve sağdan gittim.

Ve o karşımdaydı korkmuş bir şekilde duvarda ki yazıya bakıyordu.

"GİREN RUHUNU VERMEDEN ÇIKAMAZ"

Zeyneb'in Anlatımıyla;

Kaçmak için arkama döndüğümde Yusuf'u ve onun arkasından gelen Fatih,Alaca,Buse ve Beyza'yı gördüm sonra tekrar kafamı yazıya çevirdim.

Ve artık yoktum. Kafamda o yazı, diğer okuduğum yazı okuduklarımın hepsi dolaşıyordu. Neler yaşamış olabilecekleri nelerin olduğunu düşünüyordum, hemde düşünmek istemezken.

Bir oyuna mı geldik? Yoksa bunlar sadece tesadüf müydü, bilemiyorum ama bildiğim tek bir şey var.

Ya birimiz ruhunu bırakacak, yada hepimiz.

Kusura bakmayın ilham az olunca bölümde kısa oluyor. Peki ya acaba bu adam kim cevap devamında. Yukarıdaki şarkı benim bu bölümü yazarken dinlediğim şarkı onunda duygusu bir farklı dinlemenizi tavsiye ederimmmm.




Serviste Ki KalbimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin