Bölüm 4: Gülüşü

15 4 4
                                    

"Gülüşün benim dünyam ve ne olursa olsun o gülüşü unutmayacağım."

Biri kolumu tuttu şok içinde arkama bakarken onu gördüm, Yusuf'u bana yorgun ama gülerek bakıyordu. Yorgun olmasına rağmen gülüyordu. Şaşkınlıkla ona bakarak "Yusuf! Seni beklemiyordum senin işin vardı hani." dedim hiç bir şey bilmiyormuş gibi, ve yine baktı gülümsedi dedi ki; "Evet işim vardı erken bitti, bende seni görmeye geldim." Şok olmuştum, marketin kapısında öylece donakalmıştım ben onun yüzüne bakıyordum o benim, birbirimize öylece bakakalmıştık. Bir an önce kendime gelmem lazımdı. "Çekilir misiniz?" sorusuna duyunca kendime geldim ve markete girdim o da benim arkamdan girmişi ve söze girdi. "Nasılsın? Gelmemi beklemiyordun sanırım şaşırmış gibisin." Evet şaşırdım çok şaşırdım ve mutlu oldum. " Yani biraz şaşırdım, sonuçta işim var gelemem demiştin." Zeynep biraz değil çok şaşırdım. "Beni görünce mutlu oldun mu bari." Evet, hem de nasıl, "Yani biraz.", "Biraz mı şaşırdın gerçekten, çok şaşırmışa benziyordun", "Ben mi? O bir anlı şoktu yoksa nerdeyse hiç şaşırmadım." O sırada elime bir paket pirinci aldım, bu cevabıma bozulmuş görünüyordu, cevabımdan sonra yüzünü asmıştı. Ama onu sevdiğimi ona fark ettirmemeliydim yoksa bir daha görüşemezdik bile, kasaya geçip elime aldığım bir kaç şeyle birlikte ödedim ve marketten çıktım. "Napıyoruz şimdi beni çağıran sendin." Evet ben çağırdım ama ne yapacağımızı bilmiyordum o yüzden ona dönerek bilmiyorum der gibi başımı salladım. "Nasıl bilmiyorsun ne yapacağımızı beni plansız bir şekilde mi çağırdın?" dedi ve güldü o gülünce ben de güldüm. Gerçekten ikimizde ne yapacağımızı bilmiyorduk ve şuan sadece gülüyorduk ve bu dünyanın en güzel hissi olabilirdi sevdiğinle beraber boşu boşuna gülmek, o an kendi kendime söz verdim hep onunla gülecektim ilerde iletişimimizi kessek bile gülerek kesecektim, kesecektik. Ben buna inanıyordum, ve hep inanacaktım. Gülmemiz bitmiş ve Yusuf konuşmaya başlamıştı." O zaman plan bende şuan geç oldu ama yarın dans kursuna beraber gidelim mi? Çıkışta da yemek yeriz." Bu bir çıkma teklifi miydi? Hızlı ilerlemiyor muyduk? Gerçi olmayan ilişkide nasıl hızlı ilerleyecektik ki, ne demeliydim. Nasıl cevap vermeliyim diye düşünürken tekrar konuştu. " Bu sessizliği evet olarak kabul ediyorum." dedi gülerek. Bende gülerek; "Yarın görüşürüz o zaman." bunun için mutluydum ama o henüz aynı serviste olduğumuzu bilmiyordu, çünkü bu sabah beni görmemişti tekrar kulaklığı taktım ve eve yürümeye başladım bir an önce sabah olmasını istiyordum çok heyecanlıydım hatta yarın bütün gün uyumak istiyordum ama tek bir sıkıntı vardı ben yarın annem ne diyecektim hangi arkadaşın diye soracaktı, erkek bir arkadaş diyemezdim. O zaman kursa bile göndermezdi annemin Yusuf'u sevdiğimden haberi vardı ama böyle konuşmamıza pek izin vermeyebilirdi bu yüzde sanırım ona sadece arkadaş olduğunu söylemem yeterliydi. Arkama baktığımda onların evinden baya uzaklaşmıştım evlerimiz çok yakındı aramızda en fazla beş dakikalık bir yol vardı, o sırada telefonuma mesaj gelmişti ilk önce umursamadım ama sonra Yusuf dan gelebileceğini düşünüp açtım ve haklıydım Yusuf'tan gelmişti mesaj.

"Eve vardın mı? Görüş mesafemden kayboldun." Nasıl yani beni mi izliyordu şaşkınlıkla arkama döndüğümde tekrar bir mesaj geldi. "Boşuna bakma arkanda değilim." Şaşkınlıkla mesajı okuyup daha hızlı yürümeye başlamıştım, beni mi izliyordu eve gelip gelmediğimi merak etmişti. Ve ben sürekli şaşkındım neden? Neden şaşkındım? Arkama tekrar baktım ve arkamda yoktu, arkamda olmadığı gibi görünürde de yoktu. Cevap yazmam lazımdı çocuğa görüldü atmıştım onu aramayı bırakıp mesaj yazmaya başladım, "Arkamda değilsen benim nerede olduğumu nereden biliyorsun." anında cevap geldi. "Çünkü ben seni yanımda olmasan da görüyorum" evet baya hızlı ilerliyorduk bu beni garip bir şekilde utandırırken aynı zamanda mutlu da ediyordu. Eve, sebepsiz gülüşümle içeri girdim ve anneme aldıklarımı verdikten sonra odama çekildim ve yazmaya başladım. "Şimdi eve geldim, sadece haberin olsun diye yazıyorum." Attıktan sonra, üzerimi değiştirdim ve çalışma masama oturdum, herkesin hayali olduğu gibi benimde hayalim vardı ve en bundan size bahsetmiştim, en bu hayalime ulaşmak istiyordum tama telefonumu uçak moduna alacakken mesaj geldi, "Gördüm" görmüştü, beni izliyordu ne kadar izlemiyorum dese de izliyordu biliyorum. Telefonumu uçak moduna aldı ve ders çalışmaya başladım.

Yaklaşık 4 saat sonra masadan kalktım, çok yoruldum ve bir an önce yatağıma yatmak istiyordum beni yarının heyecanı da yormuştu. Pijamalarımı giydim ve o yazmış mı diye bakmak için telefonumu elime aldım telefonum wifi'ye bağlanınca hiç bildirim gelmedi, yazmamıştı nasıl yazmazdı hiç mi beni merak etmemişti sinirle telefonu komodinimin üzerine bırak yarganı üzerime çektim e gözlerimi kapattım o sırada mesaj sesi geldi, bakmayacaktım bakmamalıydım bana yatınca değil uyanıkken mesaj atması gerekiyordu yoksa odamı mı izliyordu? Odamın ışığı kapanınca uyuduğumu anlayıp merak edip mesaj mı atmıştı? Kendi kendime kavga ederken nefsime yenik düştüm ve elim telefonumu aldım emen mesaj sayfasına girdim, o yazmıştı ama "uyudun mu?" yada "odanın ışığını kapattın yatıyor musun?" değildi. "10. sınıf konularını bitirdim sen bitirdin mi?" diye soruyordum buna saat sonra bana dersle alakalı soru sormak için yazmıştı, bende boşu boşuna umutlandım ah Zeynep ah! Umutlanmamalıydım yanlış yaptın çocuk sana iki günde aşık olmazdı, kimse olmadı ama sen ilk görüşte aşık oldun bu nasıl bir denklem ya matematik denkleminden zor sende sıkıntı var. Kendime kızarken tekrar mesaj geldi. "Bitirmedin mi yoksa?" şaka gibi ya bana ders soruyordu, sinirli bir şekilde mesaj sayfasını açıp mesaj yazmaya başladım. "Şuan kızgınım, bu sorunun cevabı yok." Nasıl bir cümle ya bu atmasam mı oksa görüldü atıp çıksam daha mantıklı olur bene bunu yazmak yerine. Mesajı silip interneti kapattıktan sonra yattım ama hala sinirliydim umarım serviste onunla yüz yüze gelmem yazdığı mesaja bak ya gıcık.

Sabah geç kalmak üzereydim annemin geç kalıyorsun 10dk kaldı bağırışı benim hala uykulu olmam kardeşimin kitabımı bulamıyorum diye söylenişi ev resmen savaş alanına dönmüştü. ir süre sonra kendime geldiğimde aceleyle üzerime formamı giydim saçımı sadece taradım tokamı bileğime taktım ve aşağı servise indim. Beni kapıda bekliyordu servis ve servisi bekletmem Yusuf'un, ve diğer öğrencilerinde beklemesiydi. Hızla servise bindim ve ilk gördüğüm yere oturdum, oturduğum yer servisteki en arka koltuktu ortada oturuyordum, Yusufla göz gelmemizin en kolay olduğu yere 30 saniye sonra onların evinin önündeydik, biner binmez gözleri benim gözlerimle buluştu, ve bana "Aynı serviste miydik?" Der gibi baktı hemen telefonumu açıp internetimi açtım, tam ben mesaj yazacakken o bana yazmıştı." Beni daha önce girmediğini söylemiştin." Hemen cevap yazdım, " Sana söyleyecektim ama çok önemli olmadığını düşündüm o yüzden söylemedim", "Yinede bana söylemeliydin.", "Biliyorum özür dilerim ama önemli olmadığını düşündüm." Biz konuşurken okulumun önüne gelmiştim ikimiz farklı okulda okuyorduk ama ben şuan servisten inmek istemiyordum, aramızdaki sorunu çözmek istiyordum bana kırılmış gibiydi ve ben bu kırık kalbi düzeltmek istiyordum. Servisten inip onun oturduğu taraftaki koltuklara baktım zorda olsa, onu buldum ama bana bakmıyordu hemen bir mesaj attım, "Kızdın mı? Küs müyüz?" Cevap gelmedi görüldü attı. Bana gerçekten kızgındı, yalan kızılmayacak bir şey değildi ama böyle yapmasını da beklemiyordum.

Bütün gün okulda onu düşündün, acaba bana kızgınlığı kırgınlığı geçti mi? Akşamki buluşmamız iptal miydi? Bütün gün okulda bunu düşündüm ve sonunda servise binme zamanım gelmiş di. Hemen okuldan çıkıp servis bekleme yerime geçtim ve beklemeye başladım, yaklaşık 5dk sonra gelmişti hemen binip Yusuf'u görmeye çalıştım oradaydı başı eğik bir şekilde telefona bakıyordu yüzü biraz asık gibiydi acaba bana mesaj atmıştı da ben mi görmemiştim hemen internetimi açıp mesaj sayfasına girdim, ama mesaj yoktu o yazmadığı için ben yazmaya karar verdim, "Yusuf akşam kaçta buluşuyoruz?" Gönderdim ve hemen ona baktım şaşkın bir şekilde telefona bakıyordu kafasını kaldırdı camdan dışarı baktı ve bir şeyler yazmaya başladı. "Bilmiyorum." Bana hala kızgındı kursa beraber gitmeyecektik sanırım, "Kursa gelmeyecek misin?", "Bilmiyorum" evet bana baya kızgındı ama bana niye bu kadar kızmıştı abartmıyor muydu biraz, bence fazla abartıyordu."Peki ben seni AVM'nin önünde bekleyeceğim."
İnternetimi kapattım ve dışarıyı izlemeye başladım, eve vardığımda hemen ders çalışmaya başladım.

Saat 6 olunca dans kıyafetlerimi giydim ve evden çıktım, bugün kurs 19:30'daydı. Acele etmeme gerek yoktu, ama yürürken etrafıma bakarak yürüdüm kulağımda müzik aklımda Yusuf gidiyordum gece yarısına kadar olsada onu bekleyecektim şuan bir bilinmensizliğe doğru yürüyordum umarım hayal kırıklığına uğramazdım, çünkü en çok umutlarımın yıkılmasından korkuyordum.

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere.

Serviste Ki KalbimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin