"Merak etme,beraberiz."
Ben hayatımda hiç böyle olmadım. Nasıl mı? Böyle, açıkçası nasıl hissettiğimi bile bilmiyorum ben onunlayken hiç bir şey bilmiyorum. Nasıl hissettiğimi, nasıl düşündüğümü, nerede olduğumu ve neler olduğunu hiç bir şey bilmiyorum. Bütün bunların hepsi onu sevdiğimden mi kaynaklanıyor yoksa benden mi? Onu da bilmiyorum. Ben artık bir bilinmezin içinden, bilmeye gidiyorum. Ama yalnız başıma değil, onunla bilmeye gidiyorum.
Aradan iki gün geçmiş ben heyecanlı bir şekilde sabah erkenden uyanıp hazırlanmaya başlamıştım bile bugün okula gitmeyecektim çünkü izinliydim ve bir saat sonra buluşma alanına gidecektim.
Ben ne giyinsem diye dolabımın başında beklerken telefona bildirim geldi, Yusuf yazmış olabilir diye yatağımın üzerindeki telefonu elime aldım ve doğru tahmindi Yusuf yazmıştı hemen mesaj sayfasına girdim ve mesajını okudum.
Yusuf:Günaydınnnn.
Yusuf:Hazır mıyız bakalım?Zeynebim:Sanada günaydınnn.
Zeynebim:Sabah sabah bu
enerjini neye borçluyuz.Yusuf:Hmm, sana.
Zeynebim:Bana mı?
Yusuf:Evet, neyse sen onu
boşver de hazır mısın bakalım?Zeynebim:Yani, ne giysem diye düşünüyordum.
Yusuf:Doğaya gidiyoruz,
sonbahar ayında sayılırız.
Yusuf:O yüzden siyah
sweatshirt'ünü ve siyah eşofmanı'nı
giy.Zeynebim:Merak ettim de
sen benim böyle kıyafetlerimin
olduğunu nereden biliyorsun acaba?Yusuf: Boşver orasını da sen
saçını da at kuyruğu yap.
Yusuf:Sana çok yakışıyor ;)Zeynebim: Allah, Allah neyse ben,
hazırlanayım yoksa beni göremeyeceksin.Nereden bildiğini merak etsem de hazırlanmam gerekiyordu yoksa aç bir şekilde yolculuğa çıkacaktım ve hiç benlik değil. Aç bir şekilde beş dakikalık bir yere gitsem bile midem bulanıyordu.
Kıyafet konusunda ona kulak vermeye karar verdim, açıkçası güzel kombin yapmıştı. Hemen dolabımdan dediklerini çıkardım ve bir çırpıda üzerime giydim, sonra saçlarımı güzelce tarayıp at kuyruğu yaptım ama onun eklemediği bir şey vardı kolye.
Kutudan üzerinde ay olan kolyemi çıkardım ve boynuma taktım, çantamıda alıp odadan çıktım bu sırada annemde uyanmış kahvaltımı hazırlıyordu, beni görünce tebessüm etti ve önüne geri döndü.
Bende telefonumu elime alıp biraz oyalanmaya başladım.
Zinav Gölüne gidecektik. Gençlik sporun önünde buluşup oradan arabalara binecektik.
Annem yemeğimi önüme koyarken;
"Annecim, kaçta orada olman gerekiyor."
"08:30'da en geç, ama hoca 8'de orada buluşalım dedi."
"Tamam o zaman on dakikaya çıkalım." Dedi ve giyinmek üzere odasına çekildi bende yemeğimi yemeye koyuldum, yemeğim bittikten sonra askıdan siyah montumu aldım ve fermuarımı çekip valizi elime aldım, en azından valiz küçüktü.