Bazen düşünceler insanın kulağını tıkar. Bazen de duygular. Ama benim düşüncelerim kapatmıştı kulaklarımı.
Hemde hiç olmadığı kadar. Kulağımda müzik, ona bakıyorum, ama ne müziği anlayabiliyorum ne de ona bakma sebebimi. Servisin hareket etmesiyle benim kendime gelmem bir oldu hemen ilk gördüğüm boş yere oturdum. Oturduğum koltuk hemen onun arkasındaki koltuktu.Gözlerim sürekli ona kayıyor ona bakmadan duramıyordum neden böyleydim neden ona bakıyordum aslında ona bakmam için bir sebep yoktu ama nasıl oluyorsa dışarı bakarken ona bakıyordum kendime engel olmalıydım çünkü başkaları bunu fark ederse komik duruma düşerdim ve en önemlisi şuan aşık olamazdım hedefime ulaşmama bir engeldi kendimi bunla meşgul olamazdım. Ama sizde bilirsiniz kalp bu sevme deyince sevmemezlik yapmıyor. Şuan çok zor bir durumdaydım ve telefonumun çalması beni bu durumdan kurtardı Arayan kurstan yakın arkadaşım Ceyda'ydı. "Kursa geliyor musun?"
"Hayır", şuan kursa gitme havanda değildim moralim bozuk altüst olmuş bir durumdayım. "Neden ya gelsene" "Ceyda gerçekten şuan olmaz normalde, geliyorum biliyorsun""Peki tamam sen bilirsin ama yarın geliyorsun."
" Tamam, anlaştık." Telefonu kapattıktan sonra nerdeyse eve gelmiştim ve şuan ki dertten kurtulmama az kalmıştı evde ona bakamadım değil mi? Bence en iyisi eve gidip biraz yatmak, en azından onu aklımdan çıkarmış olurum.En azından ben öyle düşünüyordum ama rüyamda onu görmüştüm ahh şu bilinç altı neden, neden o dünyada o kadar insan varken ve benin şuan onunla ilgilenmemem gerekirken derslerime ve kursuma odaklamam gerekirken neden o, neden şimdi. Buna gerçekten şuan hiç vaktim yok ve şimdi her şeyi unutup dans kursuma gideceğim, dans etmeyi çok seviyorum ama benim yaptığım dans genel olarak k-pop dansı ama her şekil dans yaparım çünkü dediğim gibi hem dansı hem müziği hem de şarkı söylemeyi seviyorum. Anlayacağınız benim için bir hobi değil tutku ama meslek olarak hedefin ne diye sorarsanız polis, polis olmak istiyorum. Nedenini soracak olursanız havalılar evet sadece havalı oldukları için polis olmak istiyorum ama beni bu mesleğe iten küçücük bir eden var o da cinayet, ben tam bir Sherlock Holmes'cuyum bu sırada hazırlanmış saçımı yapıyordum saçımı at kuyruğu yapmaya karar verdim çünkü dans yorucu ve açık olursa çok terletebilir saçımı da yaptıktan sonra hafif bir ruj sürdüm ve evden çıktım kursum 18:00'da başlıyor ve şuan saat 17:00. 1 saat de yetişirim. Kulaklığımı taktım ve yürümeye başladım kursum yürüme mesafesinde olduğu için otobüsle gitmeyeceğim, ama dönerken binmek zorundayım çünkü yorgun olurum ve yokuş çıkamayacağımı düşünüyorum. Sanırım çok gereksiz konuşuyorum en iyisi benim biraz daha hızlı yürümem. Müzik dinleyerek yürürken zamanın ne kadar hızlı geçtiğini fark edemedim ve kurs kapısında olduğumu anladım hızla ayakkabılarımı değiştirip salona girdim salonda kimseyi tanımıyordum e pek de konuşmayı tercih etmiyordum. Kur'sa zaten dans etmek ve müzik dinlemek için geliyordum büyük hedeflerim yoktu kursa tam vaktince gelmiştim benim arkamdan salona hoca girdi ve konuşmaya başladı.
-Arkadaşlar bugün çift dansı yapacağız herkes kendine takım arkadaşı, eş bulsun. Tabi ki de o sırada benim eşim yoktu herkes konuştuğu, tanıdığı, bir merhaba demiş olduğu kişilerle eşleşti ve ben ortada tek kaldım ama tam o andan arkadan gür bir ses geldi.
-Hocam geç kaldım kusura bakmayın ders çalışıyordum dalmışım.
-Önemli değil Yusuf bizde daha yeni başlıyorduk kendine hemen bir eş bul.
-Peki, hocam. Neden bilmiyorum ama bu ses kalbimin heyecanlanmasına sebep olmuştu o kadar heyecanlanmıştım ki daha başlamadan yorulmuş gibiydim, ama nedense bir de arkama dönüp de kim o diye bakamıyordum olduğum yerde kalakalmıştım.
-Merhaba, sanırım partnerin yok müsaade edersen ben senin partnerin olabilir miyim? Yusuf'tu bu ne, Yusuf da mı bu kursa geliyordu cidden mi ya Yusuf mu olmak zorundaydı bu yeni kişi ben Yusuf'un yüzüne dik dik bakarak bunları düşünürken Yusuf konuştu.
-Acaba cevap verecek misin ders başlıyor, ama şunu söyleyeyim benden başka şansın yok gibi. Cevap vermeyi unuttuğum çocuğa, ağaç oldu çocuk.
-Aaa, tabi.
-Evet arkadaşlar şimdi yan yana duruyorsunuz sağ eller birleşik bir adım öne. Evet şimdi tek adımda yer değiştiriyorsunuz, sonra erkekler kızları çeviriyorsunuz kızlar tek ayak üstünde dönüyorsunuz. Çok yoruldum uzun bir pratik ve Yusuf'la dans ettikten sonra eve dönme vakti bir saat daha uyuyup ders çalışmam lazım. Yani planım bu şekilde saat 19:00bir saate eve varırım kulaklığımı taktım, müziği açtım ve yola koyuldum. Yusuf, birden aklıma gelen isim kursta onu görmeyi beklemiyordum ve ben onu unutmuştum en azından serviste görene kadar, hayır rezil oldum olamaz bugün güzelde değildim dans da edemedim olamaz ya. Arkamdan biri beni takip ediyor gibi hissediyorum, neden acaba Yusuf'la yanı yolda yürüdüğüm için olabilir mi? Arkama hızlıca baktığımda Yusuf hemen arkamdaydı ve ben o kadar dalmıştım ki otobüs durağını bile geçmiştik benimi takip ediyordu olabilir neden olmasın aynı yolda olsak da otobüse binebilirdi. Zeynep saçmalama o da yürüyecektir belki. Ama benim sormam lazım yoksa çatları kendimi yemektense rezil olurum daha iyi.
-Beni mi takip ediyorsun sen? Böylemi söylenir kızım bak çocuk da şok oldu, sorgu çekmiş polis gibi söyledin.
-Hayır. Takip mi etmem gerekiyordu?
-Hayır. Kusura bakma bay bay. Kızım rezil oldun bir daha nasıl yüzüne bakacaksın. Bu çok kötü bir fikirdi neden yaptın ki bunu çocuğun işi gücü yok seni mi takip edecek, ayrıca önüne bile bakmıyordu telefona bakıyordu.
-Neden sordun kursta da beni görünce bir garip oldun.
-Ne? Efendim banan mı dedin.
-Evet bana aşık mı oldun dedim.
-Ne? Ne saçmalıyorsun sen.
-Sakin ol! Sadece dalga geçiyordum ama sen bana bir yerden tanıdık geliyorsun daha önce tanışmış mıydık?
-Yo hayır sen bana hiç tanıdık gelmiyorsun, bence birbirimizi hiç görmedik. Neden böyle dedin ki şimdi aynı servisten olduğumuzu söylesen ne olurdu ki?
-O zaman şimdi tanışalım. Ben Yusuf 11. sınıfa gidiyorum, tanıştığıma memnun oldum.
-Bende Zeynep 11. sınıfa gidiyorum, bende memnun oldum. Gülümsedi, yani tebessüm eti e bu beni derinden etkiledi o kadar masum bir gülüşü vardı ki beni benden aldı o an orada zaman dursun isterdim, o an orada bayılabilirdim hani bazen insanlar bir günü bekler ya iyi ki varım dediği günü benim için polis akademisine girdiğim gün olacak demiştim ama sanrım o gün bugün. Ben hayatım boyunca dışlanmış ailem dışında sevilmemiş bir insanım ve hep kendim çabaladım insanlarla tanışmak için ilk adımı hep ben attım ama bugün, bugün farklıydı bugün ilk defa biri benimle tanışmak istedi ilk defa konuşmak istedi ve üstelik bu sokaktan geçen bir çocuk değildi benim sevdiğim çocuktu evet sevdiğim çocuk çünkü bir günde emin oldum ve onu sevdim şimdi de arkadaş olacağız. Sizde bekleyin o günü iyi ki varım, iyi ki yaşamışım diyeceğiniz o günü çünkü o gün bir gün gelecek hiç bir zaman umudunuzu yetirmeyin. Ben bugün iyi ki yaşamışım dedim ve şimdi sıra sizde.
Merhaba Canlar;
Nasılsınız umarım iyisinizdir biliyorsunuz çok kötü zamanlar geçirdik ve bir çok kişi bu yüzden çok üzgündü ve ende buradan herkese ben tekrardan baş sağlığı mesajımı iletiyorum hep birlikte çok üzücü günler geçirdik ama buda geçecek inşallah kolay değil biliyorum ama siz ümidinizi kaybetmeyin umarım bölümü seversiniz geç oldu kusura bakmayın bir sonraki bölümde görüşmek üzere.