Bölüm 3: Nota Kadar Masum

25 4 1
                                    

    İnsanlar hep yargılarlar, neden yaptın neden böylesin, ne kadar saçma farkında misin? Ama hiç farkında değiller karşıdaki kişiyi ne hale soktuklarının. Yanlış söz mü söyledim, karşıdakine ağır mi konuştum, acaba hassas mı? Belki bir kere düşünseler dünya daha iyi bir hale gelecek. Ben Zeynep ve şuan bu durum içindeyim ve çok büyük bir hata yaptım tek kalmayım diye içimi açtım ve bunu cezasını çekiyorum dün Yusuf'la sohbet ederek yürüdük eve kadarda, yani neredeyse benimle yürüdü benim için dün rüya olacak şey gerçekleşmişti ve ben dayanamadım okula gelince sınıftaki yakın gördüğüm arkadaşıma söyledim ama o sırada bütün sınıfın duyacağını nereden bilebilirdim ki. Tek dedikleri şey alt tarafı yürüdünüz hemen aşık mı oldun? Yürüdünüz diye o da sana mı aşık oldu sanıyorsun. Yani kısaca insanlar sadece konuşurlar siz konuşulanlara takmayın. Tek takacağınız şey hayalleriniz olsun. 

     Dün'ü aklımdan çıkaramıyordum o kadar güzel ir gün geçirmiştim ki, hayallerimizden sevdiğimiz ve sevmediğimiz şeylerden neler yaptığımızdan bahsettik. Bana çok şaşıracağım bir şey dedi, "Biliyor musun? Bende polis olmak istiyorum, hayallerimiz uyuşuyor belki daha bir çok şeyimiz uyuşur, seni tanımak istiyorum Zeynep daha yeni görmeme rağmen senin çok ilginç bir kişiliğin var." gerçekten beklemiyordum daha yeni gördüğünüz bir kişiye bun der misiniz? Ama o dedi. Sanrım ben Yusuf'la ilklerimi ve sonlarımı yaşayacağım söylemedi demeyin. Bu olaydan sonra sürekli onu görmek istiyorum ama öğlen arası servise binmiyorum, ve çıkış daha iki ders var üstüne bir de bugün kurs yok aslında var ama onunla olan kursum yok. Ama ben gitmek istemiyorum çünkü onu görmek istiyorum, kursa gittiğimde saat 16:20 idi zaten bu son antrenımdı, üniversite sınavı için bırakıyordum 3 yıllık sporumu. Yayımı alıp atış alanına geçince elinde mumla kek olan arkadaşlarımı gördüm son günüm olduğu için kutluyorlardı  sanırım." Yaa teşekkür ederim hiç gerek yoktu."

"Olur mu? 3 yıl beraber çalıştık takım arkadaşıyız doğum günü kutlayamadık bari bunu yapalım, hayatında başarılar, buda hediyen."ilk defa kursta kendimi değerli hissetmiştim, genellikle  bu kadar yakın olmayız ve değilizdir zaten seçildiğini de düşünmüyorum keşke bu düşündüklerimi bir cevabı olsaydı onlarla bir çok yarışmaya gittim ve hepsinde çok eğlendim en azından değerli günlerdi ve o günleri unutmam mümkün değil. Şimdi son antrenman vakti elime yayımı aldığım an bana bir mesaj geldi önemsemedim ve bakmadım çıkarken telefonu elime aldığımda o ismi gördüm "Yusuf"  ve telefona baka  kaldım kapının önünde öylece dona kaldım "yusuf_ky'den istek" bana istek atmıştı peki ama Instagramımı nasıl bulmuştu. Çok zor değil bulmak ama ben olduğu nerden bilebilir ki peki ben o olduğundan nasıl eminim çünkü profilinde kendi var benimkinde ise güneş batarken ormanda arkası dönük fotoğraf çekinmiş ben varım. Ama ben olduğum belli olmuyor, hayat bu bazı şeyler vardır imkansız görünen ama aslında imkansız olmayan bunu bu aralar sürekli yaşıyorum ben onu ilk görüşte severken o benimle sadece arkada olmak istiyor bile olabilir ki bu mümkün. İsteği kabul ettim, çünkü ben elinde bir şans varsa o şansı kaçırmamayı öğrendim. Bu sırada baya yürümüş durağa gelmiştim durağa geldiğimde kartımı elime aldım ve otobüsü beklemeye başladım bu son otobüse binişimdi burada ister istemez duygulanıyorum ama bu kaçınılmaz, vedalar kaçınılmaz. O sırada bir mesaj geldi açıp baktığımda yine aynı şoku geçirdim "yusuf_ky:'dan bir mesaj" bunlar bana rüya gibi gelirken nasıl gerçekleşiyor ve ben yine boşu boşuna umutlanıyorum beni sevdi herhalde benimle arkadaş olmak istiyor ama ben öyle biri değilim beni hiç kimse sevmiyorken onun sevmesi garip geliyor. Mesajı açtığım da sadece 3 harf vardı "slm". Slm mı? En azından benimle konuşuyor bende ona aynı şekilde yazdım ve hemen cevap verdi."Yazmam garip olmuş olabilir Instagramın önüme çıktı ve sen olduğunu düşündüm. Dans ederken masumlaşan Tokat da yaşayan Zeynep Kayasın değil mi?" Ne demem gerekiyordu evet diyip konuşmam mı? Yoksa hayır deyip kaçmak mı? Bana hangisi yakışırdı ben hangisini yaparsam mutlu olurdum. Korkak bir şekilde ellerim titreye titreye telefonun kilidini açtım mesaja girdim ve yazmaya başladım." Evet Zeynep Kaya benim ama masumuyum değil miyim bilemiyorum ama dans da ediyorum evet" ve telefonu kapattım. Çünkü yazıyor işaretini görüldü yazısını görmek istemiyordum 30 saniye geçti geçmedi mesaj sesi geldi."Seni bilmem ama dans ederken çok güzel görünüyorsun" Neeee bana güzelsin dedi ben güzel miyim? Ben güzel değilim beni seviyor mu acaba sevgime karşılık mı alacağım ne demeliyim ne cevap vermeliyim ne yapmalıyım beynim durdu şuan o kadar heyecanlandım ki o kadar şaşırdım ki inanamıyorum dediği cümleye bana yazdığına ellerim titriyor otobüs geldi.

        "Ben güzel miyim?" Gönderdim. Ve beklemeye başladım. Kulaklığımı taktım müziği açtım ve etrafı izlemeye başladım. Müzik başladığı an tekrar mesaj geldi hemen geri dönüyordu mesajlarıma " Evet hemde dikkat çeken olağanüstü bir güzelliğin var" benim olağanüstü bir güzelliğim varmış. Cevap yazacaktım ki annem mesaj attı " Bimden ekmek ve pirinç al.", "Tamam,anne" Bim'e gidecektim onu görebilecektim bir ihtimalim vardı en azından acaba ona söylese mıydım? " O senin görüşün teşekkür ederim." Gönderdim ve bir mesaj daha yazdım." Evde misin? Ben sizin oraya geliyorum." Ve bunuda gönderdim, yaa sanki olmadı gel görüşelim der gibi olmadı napsam çevirsem mi ? Ona öylesine yazdığımı konu olsun diye yazdığımı mı söylesem, ahh ne saçmalıyorum o da yiyecek di evet tabi kapıya gelirim Zeynepcim görüşelim derdi zaten. Mesaj sesi bu mesaja bakmaya çok korkuyorum. " Maalesef seninle görüşmek çok isterdim ama evde değilim." Ben bu mesajı bekliyordum ama beni yıkmasını beklemiyordum, içimde ona karşı, karşı koyulamaz bir umut vardı sanki o da beni seviyor beni görmek için herşeyi yapacak beni asla bırakmayacak gibi hissediyordum ama hisler yanıltıcıdır,hisler hep yanıltır o zaman bazense mantığını dinlemelisin. Kalbini, hislerini değil ama ben bir türlü mantığını dinleyemiyordum. Yaklaşık 10 dakika sonra onun evinin önüne gelmiştim markete ama dediği gibi o yoktu ve olmayacaktı.  Tam markete girerken biri kolumu tuttu arkama döndüğümde onu gordum Yusuf'u gelmişti ama nefes nefeseydi koşmuştu belli ki bana yetişmek için acele etmişti beni görmek için yapmıştı biliyordum geleceğini ve gelmiştide ve hep gelecekti biliyordum. Boşuna demiyorum her zaman bir umut vardır.

Merhaba! Biliyorum bölümleri çok kısa yazıyorum ama bu yoğunluktan bu kadar yetiştirebiliyorum ama merak etmeyin bu bel boyle sürmeyecek yavaş yavaş uzayacak bölümler heyecanlı bölümler sizi bekliyor okumada kalın.

Serviste Ki KalbimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin